Bu Blogda Ara

6 Eylül 2024 Cuma

2002-2024 RTE Döneminin Kritiği-3

3-Toplumsal Değişim ve Güven Erozyonu

31 Mart Sonrası Değişim ve Seçim Sonuçlarının Toplumsal Yansımaları

2019'da gerçekleştirilen 31 Mart yerel seçimleri, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu seçimler, özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin kaybedilmesiyle sonuçlandı ve bu durum, AKP’nin uzun yıllardır süregelen hakimiyetinde bir kırılma noktası olarak değerlendirildi. Bu sonuçlar, Erdoğan liderliğindeki iktidarın toplumsal destek tabanında meydana gelen değişimleri ve güven erozyonunu gözler önüne serdi.

Seçim sonuçları, Erdoğan ve AKP’ye yönelik halkın güveninde ciddi bir düşüşün habercisi oldu. Bu düşüşün ardında yatan temel sebepler arasında ekonomik sıkıntılar, artan işsizlik oranları, hayat pahalılığı, özgürlüklerin kısıtlanması ve yolsuzluk iddiaları yer alıyordu. Özellikle genç nüfus arasında AKP’ye yönelik destek giderek azalırken, toplumun farklı kesimlerinde artan bir memnuniyetsizlik hali gözlemlendi.

Bu seçimlerin toplumsal yansımaları, Türkiye’deki siyasal atmosferin ve sosyolojik yapının değişmeye başladığını gösterdi. Seçmenler, yerel yönetimlerde değişim arzusunu açık bir şekilde ifade ederken, bu durum AKP’nin liderlik anlayışına yönelik eleştirilerin de artmasına neden oldu. 31 Mart seçimleri, halkın AKP’nin politikalarına olan güveninin sarsıldığını ve yeni siyasi arayışlara yöneldiğini ortaya koydu.

"Cumhurbaşkanımız İyi, Etrafı Kötü" Söyleminin Dönüşümü

Erdoğan’ın uzun yıllar boyunca süregelen popülaritesi, "Cumhurbaşkanımız iyi, etrafı kötü" söylemiyle büyük ölçüde korunmuştu. Bu söylem, halkın Erdoğan’a duyduğu kişisel güveni sürdürmesine ve etrafındaki bürokratlar, danışmanlar veya parti yöneticileri üzerinden iktidara yönelik eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu. Ancak, zamanla bu söylemde de bir dönüşüm yaşandı.

Ekonomik krizlerin derinleşmesi, özgürlüklerin kısıtlanması ve demokratik normlardan uzaklaşılması gibi faktörler, Erdoğan’ın liderliğine yönelik eleştirilerin doğrudan kendisine yönelmesine neden oldu. Artık sadece çevresindekiler değil, Erdoğan’ın kendisi de bu eleştirilerin odağı haline geldi. Halkın gözünde, iktidarın sorunlarının temelinde sadece etrafındaki kötü yönetim değil, Erdoğan’ın da bu sorunlara sebep olan kararları yatmaya başladı.

Bu dönüşüm, halkın Erdoğan’a yönelik kişisel güveninin de erozyona uğradığını gösterdi. Özellikle ekonomik sıkıntıların doğrudan halkın günlük hayatını etkilemesi, Erdoğan’ın popülaritesinde ciddi bir düşüşe yol açtı. "Cumhurbaşkanımız iyi, etrafı kötü" söylemi, yerini daha eleştirel bir bakış açısına bıraktı ve bu durum, Erdoğan liderliğindeki AKP iktidarının toplumsal tabanını zayıflattı.

Güven Erozyonunun Nedenleri ve Toplumsal Yansımaları

Güven erozyonunun arkasında yatan nedenler, çok boyutlu ve karmaşıktır. Temel faktörlerden biri, Erdoğan ve AKP hükümetinin ekonomik politikalarda yaşadığı başarısızlıklardır. 2018 yılında başlayan ekonomik kriz, döviz kurlarındaki artış, yüksek enflasyon ve işsizlik oranlarının yükselmesi, halkın yaşam standartlarını olumsuz yönde etkiledi. Bu durum, Erdoğan’a duyulan güvenin temelini oluşturan ekonomik başarıların yerle bir olmasına neden oldu.

Bir diğer önemli neden, demokratik normların ve hukukun üstünlüğünün zedelenmesidir. Özellikle Gezi Parkı protestoları, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL dönemi ve bu dönemde gerçekleştirilen toplu işten çıkarmalar, tutuklamalar ve basın üzerindeki baskılar, toplumun geniş kesimlerinde büyük bir huzursuzluk yarattı. Bu gelişmeler, Erdoğan hükümetine olan güvenin sarsılmasına ve demokratik süreçlere olan inancın zayıflamasına yol açtı.

Güven erozyonunun toplumsal yansımaları ise oldukça derin ve geniş kapsamlı oldu. Öncelikle, toplumda artan bir kutuplaşma ve siyasi gerilim gözlemlendi. AKP’yi destekleyenler ve muhalifler arasındaki ayrışma, toplumsal barışı tehdit eder boyutlara ulaştı. Ayrıca, ekonomik sıkıntıların artmasıyla birlikte, toplumun farklı kesimlerinde huzursuzluk ve memnuniyetsizlik büyüdü. Bu durum, özellikle genç nüfusun geleceğe yönelik umutsuzluğunu artırdı ve yurtdışına göç etmeyi düşünenlerin sayısında ciddi bir artışa neden oldu.

Toplumsal güven erozyonu, aynı zamanda siyasette de yeni arayışları beraberinde getirdi. İyi Parti, HDP ve yeni kurulan Gelecek ve DEVA partileri gibi alternatif siyasi oluşumlar, AKP’nin kaybettiği desteği kazanmayı hedefleyen yeni siyasi aktörler olarak sahneye çıktı. Bu partiler, Erdoğan’a olan güvenin azalmasından doğan boşluğu doldurmaya çalışarak, Türkiye siyasetinde yeni dinamikler oluşturdu.

Toplumsal değişim ve güven erozyonu, Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı en belirgin olgulardan biridir. 31 Mart yerel seçimleri, bu sürecin bir yansıması olarak ortaya çıkmış ve halkın AKP’ye olan güveninin sarsıldığını göstermiştir. "Cumhurbaşkanımız iyi, etrafı kötü" söyleminin dönüşümü, Erdoğan’a yönelik eleştirilerin artık doğrudan kendisine yöneldiğini ve bu güvenin hızla erozyona uğradığını ortaya koymaktadır.

Güven erozyonunun nedenleri arasında ekonomik krizler, demokratik normların zedelenmesi ve artan toplumsal kutuplaşma gibi faktörler yer almaktadır. Bu sürecin toplumsal yansımaları, Türkiye’nin siyasal ve sosyolojik yapısında derin değişimlere neden olmuş, halkın yeni arayışlara yönelmesine yol açmıştır. Bu değişim, Türkiye’nin gelecekteki siyasal dinamiklerini şekillendirecek önemli bir süreç olarak karşımızda durmaktadır.

Bahadır Hataylı/05 Eylül.2024/


"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!