NOT:Sayın Ruşen Çakır'ın dershaneler Meydan muharebesi adlı yazısına,16 kasım 2013 de yazdığım bir yorumu paylaşıyorum...
Bu manşetleri atarak insanların beyinlerini içinden çıkılması imkansız bir labirent haline getiren güçlere bu fırsatları veren Zaman gazetesi, Samanyolu haber ve uzantılarını şiddetle kınıyorum...Şu ana kadar yapılan çalışmaları övgüyle sunan ve her oluşumu destekleyen bir iktidarı,eğitime büyük darbe başlığı ile manşetlere taşımanın arkasında nelerin olduğunu anlatmak istemiyorum.
Cemaat pragmatik anlayışından vazgeçmeli bir oluşumu destekliyorsa doğru olduğu için desteklemeli,ancak şu ana kadar ki tüm tavırlarında geçmiş iktidarlarda olduğu gibi hep pragmatik ve çıkarcı davranmıştır,bu anlamda kesinlikle ilke gözetilmemiştir.Ancak cemaat müntesibi dostlar daha çok vicdanlarının sesine göre hareket etmişler ve doğrunun desteklenmesini bir görev telakki etmişlerdir.
Şuna inanıyorum ki,Cemaat mensubu olan bazı güç birliği oluşturmaya çalışan bürokrasi içindeki odaklar istediklerine ulaşamayınca ortalığı velveleye vermeye başladılar bunu da cemaatin tamamının bir görüşüymüş gibi bu anlayışlarını deklare etmekte bir sakınca görmediler.Bu durum polis teşkilatının içinde olduğu gibi eğitim camiasından,adalet mekanizmasına kadar tüm birimlerde kendini hissettirmektedir.Hoca efendiye ait oldu ifade edilen,cemaatin bir yayın organında geçen ifade,"Bunların anlayışı cennete girilecekse de herkesten önce biz girmeliyiz çünkü biz cennete herkesten daha layığız.."şeklinde düşünüyorlar demişti.Hoca Efendiye ait olduğu vurgulanan bu ifade cemaatin içinde bulunan bazı güç odaklarının tam da düşünce ve anlayışlarını yansıtmasına rağmen, bu anlayışı kendi dışında kalanlara ait olduğunu söylemek doğrusu beni şaşırtmadı...
Çünkü karşılaştığımız her ortam da hizmetten mi geliyoruz şeklinde sorulara muhatap olmaktan çok yorulduk...Başıma gelen canlı örnekleri tüm detayıyla ve belgeleriyle yer zaman saat dakika göstererek anlatacak,bilgilere sahip olmama rağmen biz konuşmuyor susuyorsak bu samimiyetimizdendir...Ancak istediklerini alamayınca hemen kıyameti koparan baskı grubu cemaatin bu anlayışını kırmaması halinde kendisinin kırılacağı muhakkak...
Konuşulacak çok mesele var ancak onları bu sanal ve sosyal medya ortamında konuşmak istemiyorum...Sayın Başbakanın ve ekibinin yanlış yapma ihtimali yok mu var,ancak bu yanlışların ucu size dokununca gündeme getirmeyin bu hakkın şahidi olmak olmaz,hakkı gizlemek olur...Cemaat kendisini doğru tanımlamalı sosyolojik açıdan bir baskı grubu olduğunu deklare etmelidir.Milletin duygularının kullanılmasına göz yumarak kendisini sudan çıkmış ak kaşık olarak tanımlamaktan vazgeçmelidir...
Bizim çocuklarımız ve yeğenlerimiz bu cemaatin içinde, okullarında ve yurtlarında kalan ve her konuda maddi ve manevi desteklerimizi ihmal etmeyen insanlarız,ancak bu şekilde bir anlayış gelinen noktanın kırılmasına neden olmak içindir.Bu kırılmayı cemaat eliyle gerçekleştirmek isteyenlere cemaat bu fırsatı verdiği için bizim gözümüzdeki albenisini kaybedecektir bu da böyle bilinsin,büyük bir çoğunluğun dili olarak yazılan bir açıklamadır...
SOSYOLOG-EROL KEKEÇ