Bu Blogda Ara
4 Mayıs 2014 Pazar
ŞERRİN KAYNAĞINDA KALEMŞORLAR VAR!
Eskiden,yani Osmanlı toplumunda kalemi amacına uygun şekilde kullananlara kalemdar denirdi.Oysa günümüzde kalemdarlar yok oldu,etraf kalemşorlarla doldu.Kalemdar,kalemin yeri demektir."Kaleme ve yazdıklarına and olsun ki,"ayetinde vurgulanan anlamı taşımaktadır kalemdar.Çünkü kalemi yerinde kullanmaktır.Oysa günümüzde bu anlam tamamıyla rotasından çıkarıldı ve kalemşor olarak ifade edilmeye başlandı.Kalemşor ise,şerden gelir,yani karıştırmaktan,ortalığı daima karartan bir anlam ortaya çıktı...
Kalemşorların ortalığı doldurduğu bir dönemde, bu insanların hakikati kavramakta ve anlamakta zorlandığını anlatmaya gerek yok sanırım...Ülke gündemini işgal eden ve insanlarımızın beynini karıştırmakta olağanüstü maharetler sergileyen bu kalemşorlar,her harflerinde şer saçmaktadırlar...
Her düşüncenin şorü olduğunu görmekteyiz.Yani kendi düşüncesini anlatan kalemşorlar,hiçbir zaman hakikati anlatmayı ve ortaya anlaşılır ve benimsenir bir anlayışı koymak için yazmazlar.Onların tüm yazımları,savundukları anlayışları kayıtsız şartsız dayatarak,beyinleri işgal etmektir.Kalemşorlar, değişimin bir ayağını oluştururlar.Firavunların etrafında daima kalemşorlar zihinleri karartmak ve seçim yapabilecek imkanları ortadan kaldırmak için,tüm insanlığa şer tohumlarını saçarlar ve sonrasında da,umut ettikleri ürünleri beklemeye koyulurlar...
Kalemşorların hepsinin en belirgin ve ortak yanları,inanmadıkları da olsa onların mutlak savunucusuymuş gibi davranarak,ortalığı karartmak ve bilinçleri sömürmektir.Bu sömürü salyangozları gittikleri her ortama salyalarını akıtarak,necis yaymakla,ortalığı kaygan ve kaypak zemine bırakırlar.Bu kaygan zeminlerde kişiliksiz, sıradan,önlerine konulan her samanı sorgulamadan tüketen bir yığın sürüler doldurur...Bu sürülerin sürü olarak yaşamasını önlemek için kalemşorların dağıttıkları ve akıttıkları şer soslarını yok etmek gerekir.Bu şer borularının başına oturarak daima şer pompalayan bu kalemşorların varlığını yeniden tanımlamadığımız zaman,asla zihinlerin seçim yapacağı ve muhakemede bulunacağı yeni dimağları yaratamayız...
Bu söylemlerin haklı olduğunu en güzel kanıtlayan dönem,16 Kasım 2013'le başlayıp,halen devam eden sürece baktığımızda bu kalemşorların ortalığa ne kadar şer yaydığını rahatlıkla gördüğünüz dönemdir.Bu dönemde,kalemdarlara hasret kaldık,kalemşorlara kulaklarımızı tıkamak zorunda kaldık.Bu şer odaklarına kulaklarını tıkamayan insanlarımız,şimdi doğru ile yanlışı ayırt edecek melekelerini kaybetmiş durumda,içmeden sarhoş sokaklarda dolaşarak,her sesten ürküp kaçan bir yaban güvercinine dönmüş durumdadır."Kaleme ve yazdıklarına yemin olsun ki,"bize doğruyu anlatacak ve sorumluluk duyarak, yalandan kaçınan içi kan ağlayan kalemdarlara hasret kaldık.
Allah'ım hakikati aramayan ve hakikatle savaşmaktan zevk alan çöplüklerinin kokusu burnumuzu ve genzimi dağlamaya başladı.Hakikati arayan ve o uğurda gönlün derinliklerinden beri yanarak tutuşan,gönül erleri kalemdarlara hasret kaldık...Bu hasretimizi dindirecek,şer kalıntısı olan bu kalemşorların etkisini bizden uzak eyle,yüreklerimizi kalemdarların yazdığı ve mısralarıyla suladığı,ahenkli ve yürekten gelen aklı selimin kitabının sayfalarına bırak...Belki o zaman üzerine yemin edilen Kalemle yazılanlar yüreğimize işler...
SOSYOLOG-EROL KEKEÇ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Popüler Yayınlar
-
Toplumsal hareketlilik ve sonrasında oluşan tabakalaşma süreci üzerinde kimse durmayı istemez. Çünkü tabakalaşma sadece belli toplumlard...
-
Dünyevileşmiş yaşamlar insanlığı tanımlarken, “kaç paralık adam o” veya “Paran kadar konuş, daha olmazsa kilon kadar para sayarım gibi ifa...
-
“Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah'ın yolundan alıkoyuyorla...
-
“Siz O’na yardım etmezseniz, Allah O’na yardım etmiştir. Hani kâfirler ikiden biri olarak O’nu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağ...
-
Hedefiniz gözle görülen somut bir gerçekliğe kavuşmak ise, yok olma ihtimaliniz çok yüksek demektir. Dünya eksenli ideolojik yapılanmaların ...
-
Bir zamanlar A.comte’un “ İnsanlık düşüncesinin gelişim evresi” olarak savunduğu iddiasını yerden yere vuranlardandım ve hala da öyleyimdir...
-
"Ey toplumum! Sebep ne ki; ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz." "Siz beni, Allah’a nankörlük e...
-
Beyinleri geçmişin ve tarihi kalıntıların tortularını taşıyan bir vagon olan gençlik değilse amacımız, bugünden geci yok, ayağa kalkıp ke...
-
Siyaset bir toplumda, inançlar ve insanların zaaflarının açığa çıkacağı duygusallıklar üzerinden yapılıyorsa, orada siyaset yapılmıyor dem...
-
ALİ BULAÇ Din, devlet ve diyanet 4 Mayıs 1920'de kurulan Şer'iye ve Evkaf Vekaleti, 3 Mart 1924'te lağvedildi, yerine Diyanet İş...