Bu Blogda Ara

14 Ocak 2019 Pazartesi

EY İNSANLAR! HAKKI AYAKTA TUTANLAR OLALIM- 7


Allah şu iki adamı da misal verdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez; efendisine bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, adaletle emreden ve doğru yolda bulunan adam eşit olur mu? Nahl:76
Allah, hayatın her noktasındaki incelikler için örnek vermekten aciz değildir. Bu ayette hayatın devamı için liyakatin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. Toplumsal yaşamda bu uyarıyı dikkate almayan yönetimler yok olmaya mahkumdur. Konuşmaktan aciz, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve kendisini oraya getirene yük olan ve nereye koyarsan orada kalan farklılık oluşturamayandan ne hayır gelir. Rabbimiz bu örnekleri veriyor ki, belki insanlar akıllarını kullanırlar diye. Ne garip bir alem ki, adaleti tesis edeceğiz diye yönetim mekanizmalarının çarklarını ellerine geçiren her anlayış, bu çarkların doğru ve insanlara fayda üretecek durumda çalışmasını dikkate almadan, her çarkın başına kendisine yakın olanı getirmekten yana uygulamalar yapar. Bu durum birçok farklı kurumsal yapıların işleyişinin durmasına, çoğu zamanda rotasından çıkarak ciddi bir kaosa sebebiyet verebilmektedir. Bunları ayrıntılarıyla ele anlatmaktan ziyade, sadece hayatta verdiği tahrifatları ve yaşamın nasıl yaşanmaz hale geldiğini ortaya koymaktır hedefimiz.
Bir kurumun başına getirilen yöneticide aranması gereken en önemli özellik kurumun çalışma şekline ne kadar vakıf ve yöneticilik yanının bir toplumda sorunları çözebilecek kapasitede aklını kullanabilecek liyakate sahip olup olmadığına bakmak olmalıdır. Buna dikkat edilmeden nereye koyarsan orada kalan ve yukarıdan gelebilecek bir talimat olmadan herhangi bir problemi çözmekten aciz olanlar, hem insanları bıktırır kimseye fayda vermez, hem de onu oraya atayan anlayışa yük olur. Hiç kimseye faydası ve hayrı olmayanları kurumsal yapıların başına getirip sonrasında iyi bir yolculuk yapacağını söyleyen her anlayış yalan söylemektedir. Beyin kodlarını yaratıcının yerleştirdiği şekilde değil de, kendisini atayanlara borçlu olduğunu düşünerek, inisiyatif kullanma becerisi olmayan ve yeniliklere kapalı, günü takip edemeyen ve kurumsal işleyişi sağlayan mevzuatlardan habersiz bir yönetici atamak demek, topluma yapılan en büyük zulümdür. Allah, bu konuları açıkça ortaya koyuyor ki, biraz olsun belki aklımızı kullanırız diye…
Allah bize, kimi nereye atayacağımızı ya da kime nerede makam vereceğimizi mi, söylüyor diyen aynı zaman da Müslüman olduğunu iddia edenlere yazıklar olsun…Allah’ın gönderdiği kitap, yaşamın nasıl olması gerektiğini ve yaşamın kurallarını en güzel şekilde tanımlamasına rağmen, kendi çıkar menfaat ve beklentilerimize uymadığından dolayı ya onları değiştirmeyi ya da kendimize onun dışında bir hayat oluşturmayı marifet bilen zavallılar olduğumuzu da bilmeyiz.
Şimdi siz, başkasının müdahalesi olmayan yerinden kalkamayan bir taş ile, toprağa atılan bir tohumun gövermesini, kök salmasını, gövdeye binmesini, dal budak salıp yapraklar vermesini tomurcuklanıp çiçek açıp meyveler verip insanları faydalandırmasını aynı şey mi sanıyorsunuz. Bunlar asla birbiriyle aynı olamaz ve birlikte kıyaslanması da imkansızdır diyecek birçok insanın olduğu muhakkak. Âmâ yaşamın içine inildiği zaman taşlar ile bir meyveyi kıyaslayıp, hatta koyduğumuz yerden hiç kalkmayacak olan o taşın daha değerli olduğunu anlatacak, taş beyinlerle ortalık dolup taşmaktadır. Ne gariptir ki, bu tür eylemler Kur’an’ı bir hayat kitabı olarak gördüğünü iddia edenlerin hayatlarında karşılık bulmuştur. Ondan sonra da herkesin adil bir yaşama sahip olması gerektiği anlatılır. Bu kadar sahte yalancı dalavereci bir yaşamla, dosdoğru yaşamı inşa etme imkanının olup olmadığını bir dirhem beyni olan herkesin sorgulaması elzemdir. Adalet Mülkün temelidir. Allah Maliki-l mülktür. Bu kâinatın ayakta durması ve hiçbir sütun ve ayağa ihtiyaç duymadan üzerimizde kalmasının yegâne sebebi adalete uygun dizayn edilmesidir. Adaletsiz bir donanım olsaydı, bu şekilde bir düzenliliğin oluşması düşünülemezdi. İslam Adalet dinidir. Adaletin olmadığı bir yaşamda İslam’ı aramanız sadece ona bir hakaret içerir.
“Adalet Mülkün temelidir” Sözü, bizlere tüm hakikatleri en ince ayrıntısına kadar anlatmaktadır. Mülkü, mal olarak ifade edip onunla insanları kandıran anlayış, bu yaklaşımı ortaya koymaktan acaba hiç mi utanç duymamıştır. Mülk, güç Kuvvet, saltanat ve iktidar anlamlarında kullanılır Allah’ın kitabında. Oysa bizler elimizdekileri korumak adına, hep kullandık bu kavramı. Böyle bir anlam kayması ve daralmasının olduğu bir yerde tabi ki, adalet de hayatın hiçbir noktasında karşınıza çıkmayacak basit sıradan bir kavram olarak anlaşılacaktır. Allah’ın Malik olmasında asla bir adaletsizlik göremezsiniz. Âmâ yeryüzü Firavunları, tüm günahlarının, zalimliklerinin ve zındıklıklarının bedeli olarak yaratıcıyı gösterip kendilerini rahatlatmaya çalışsalar da” Maliki-l mülk Allah’tır ve Allah mutlak galiptir.
İktidarlarını, saltanatlarını güç ve kuvvetlerini adaleti ayakta tutmak için kullanmayan tüm güçler, adaletle yok olacaklardır. Mülkün ayakta durması için, o temelin adalet üzerine inşa edilmesi Allah’ın bir emridir. Namazdan oruçtan Hacdan bahsedenler, onların olmazsa olmaz olduğunu söylerken acaba Adalet, namazdan daha mı az önemlidir. İkame etmek kelimesine derinlemesine bakıldığı zaman Adalet ortaya çıkar. Adaletin tüm bireysel ibadetlerden daha önemli olduğunu anlamadığımız sürece, diğer ibadetlerimizin Allah katında bir karşılığının olmayacağını idrak edelim. “Vay o namaz kılanların haline” Acaba hiç düşündük mü buradaki vurguyu, işte onlar harama gitmezler diyerek, hemen geçiştirmeye çalışırız. İnsan niçin harama yönelir. İçselleştirilmemiş bir adalet her ortamda insanın yanlışa yönelmesine neden olur. Eğer bir insan yeryüzünde yaşarken nasıl yaşaması gerektiğine inanıyorsa, kendi dışında olanların da aynı haklara sahip olduğunu bilirse yanlışa yönelmez ve daima ilkeli davranır. Bu da adalettir. Yani herkesin hak ettiği karşılığı ve yaratıcının ona bahşettiği haklarını titizlikle korumak ve sadece hesabı Allah’a vereceğini düşünerek yaşamak, adaletin temelidir.
Şimdi siz adaletin kıyısından köşesinden geçmeyenlerle, adaleti emreden ve doğru yolda olanları aynı mı sanırsınız…Hiç mi akdetmeyeceksiniz. Adalet Tevhidin özüdür. Adaletin olmadığı bir yerde kimse Tevhitten söz etmesin. Tevhit mutlak adalettir. Allah’tan başka tüm ilahların hayatımızdan atıldığı bir ortamda, adaletsiz bir yaşama şahit olamazsınız. Varsa dahi bireysel ve lokal boyutta kalır. Mutlak adalet Allah’ın emrettiği bir eylem ve İslam’ın özüdür. İslam’ın özünü kevgire çevirmiş hiçbir anlayış Allah’ın huzurunda hesap verecek bir yüzle Allah’ın huzuruna çıkamayacaktır. Allah size adaleti emretmektedir,” diye her cuma günü hutbelerde okunan bu ayetin hayatımızdaki karşılığına bakar mısınız yerlerde sürünüyor. Ey Müslümanım diyen Allah’ın gönderdiği dinden habersiz yaşayıp, İslam’ı kimseye vermeyen biz zavallılar, acaba ne zaman,” Ey İman edenler! Allah’a ve Resulüne iman edin” ayeti ile muhatap olacağız.
Bu konuları daha fazla ayrıntılara dalarak gitmek istemiyorum. “Benim size söylediğimi bir gün anlayacaksınız…” O gün geldiği zaman “keşke toprak olsaydım,” keşke şu andaki hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım…” Diyeceğimiz günlerin arifesinde yaşamaktayız.
“İnsanların hesabının görüleceği günler çok yakındır, ancak onlar daldıkları gafletle hala yüz çevirmektedirler.” Rabbimizin bu buyruğunun bizleri diriltmesi ve kendimize getirmesi ümidiyle…
Erol KEKEÇ/14.01.2019

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!