Bir günah borsası açılmış ki, sormayın gitsin ne ararsan var içinde, haramzadeler kapış kapış haram seçmekte yarışa tutulmuşlar. Dünyanın yörüngesini değiştirmeyi hesap edenleri hesapsız harama daldıkları zaman görseydin, dilin tutulur lal olurdun, kulakların alışkın olmayan çılgın sesleri duyunca, sitemin artardı belki kendine, kim bilir...
Dünyadan göbek bağı ile beslenen
günah borsasının satıcıları alışkın olmadığımız tipler olduğu için, onlarla
karakter uyumu içinde olmakta hayli zor olduğundan müşterileri de özel ve
seçmece… Bu borsanın günah borsası değil de sanki günah çıkarma borsası
olduğuna insanlar inanmış olmalı ki, gelen belirsiz gideni göremezsiniz… Dalan
bir daha çıkmak istemiyor, çıksa da geldiği yerden çıktığına şahit olanları
görenlere helal olsun…
Zavallı fakirlere gerçek dünya
hayatında bir karış toprağı çok görenler, hayal dünyasında olanları onlara reva
görürken, kendileri borsa kurup içinde at koşturmadalar. Hatta geçek
yaşamlarında bir metre toprak vermedikleri için olur ki cennette toprağı
olmayabilir diye sanal âlemde de çiftlikler kurarak yine fakirlere satmayı
beceriyorlar… Ne hikmetse fakirlere elle dokunamayacağı ama onun hayaliyle
yaşayacağı en güzel yerler pazarlanıyor, kendileri ise elle dokunulan gözle
görülen her yeri ele geçirip içinde öyle bir borsa kurmuşlar ki, görende insanlar
tövbe kapısından girip sanki gavslarından (!) tövbe alıyor sanır…
Günah borsasının sınırları
gözlenebilen ve elle dokunulan duyusal bir sınıra sahipti, oysa şimdi sınırları
o kadar genişledi ki, borsanın müşterileri imkânı olmayıp ta, olabilir mi acaba
umuduyla yaşayan insanlardan oluşurken, borsanın cambazları, günah çıkarma
seanslarında sırayı kimseye vermeyenler, her akşamdan sonra bir manevi haz
almak için tövbe kapısına yönelmeden, borsaya girişi görülen ama nereden
çıktığı bilinmeyen günahsız haramzadelerdir.
Günah borsasının masumluğunu
onaylayıp onu meşru zemine çeken, kalkan olduğu her şeyi, yaşayacağından daha
fazla yaşatacak bir özelliği olan dinsel yaşam iksiridir. Bu iksiri gözünü
kırpmadan içen herkes yaşamına yaşam katıyor… Nereden nasıl aldığınızı ya da
hangi günah borsasında hangi ihaleyi katakulliye getirip aldığınız hiç önemli değil,
eğer bu iksirden bir yudum içmişseniz, hemen üzerindeki tüm kir ve paslar yok
olur, tertemiz bir servet olur ve servetinize servet katar, yani ki din sizin
yaşamınızın emniyet spobu olur… Nerden kazandığınızın hiç önemi yoktur borsaya
uğramış olan malların tamamı zaten meşruiyetini kazandığı için tövbe kapısından
içeriye sorgusuz sualsiz girer…(!)
Onun bunun malını mülkünü gasp eder,
gerekirse hayatını ortadan kaldırır tüm malına konarsınız, bir ibadethane
yaptığınız zaman hemen o haramzadelik yerinizi, bey efendiliğe ve adamlığa bırakırsınız…
Bir de yaptığınız ibadethanenin kapısına isminizi de verdiğiniz de bulunduğunuz
bölgenin eşrafından hayırsever fakir babası olup çıkarsınız, cennetteki yeriniz
garanti olur, zaten buradaki yerin cennet olması nasıl garanti ise, orada da
senden başkasının hakkı değil ki cennet(!)
Günah borsasının, hayatın ortasına
attığı yeni ticari kavramlardan birisi, biz yemeyelim de onlar mı yesin,
bizimkiler almasın da onlar mı alsın, biz bunları almasak zaten onlar
geldiğinde götürecekler, hiç olmazsa bizim kullanacağımız yerler hep hayır işleri…
İnsan haram üzerine ev kurar mı sorusunun karşılığı, öncekileri hiç gören yoktur,
o zaman bunlar yok muydu hatta öyle vardı ki hiçbir şey yapılmıyordu, hiç
olmazsa biz günah borsası kurduk, insanların günah işleme özgürlüğü var, en azından
borsaya gelir günahını işler tekrar arka kapıdan çıkar gavsa gider tövbe alır
cennete gönül huzuruyla gider…(!) Günah borsasında dini literatürdeki gerçek anlamlar,
borsanın işleyiş kurallarını dikkate alarak açılım yapar, yoksa din de
meşruiyetini kaybedebilir. Borsa da önemli bir ilke, yakınından başlayacaksın,
akrabanı eşini dostunu gözeteceksin hak onlarındır, onları korumuyorsan bu
nasıl borsaya üye olmak olabilir diye, borsadan aforoz olabiliyorsun… Hatta
dini gerekçeleri de zaten oluşturulmuş olur, “Allah demiyor mu yakın akrabaları
gözetin kollayın diye…”Evet borsa içinde bir üye olup orada satış yapabilmenin
en önemli koşulu Dini kavramları borsanın işleyiş koşullarına uygun hale
getirip yumuşatmaktır. Yumuşatmadığınız takdirde siz yumuşamış olursunuz ve
borsayla ilişkileriniz kesilir…(!)
Yanlış anlamayın günah borsası dediysem,
yani günün her gün ah çektiği(!) borsa var ya, ondan söz ediyorum. Günün bir
daha doğmak istemeyip ah çektiği borsayı anlatıyorum… Sebebi ise, her gün doğan
günün sırtına tüm günahlarını yükleyerek, kendileri masum ve elleri tertemiz toplum
içine çıktıklarında parmakla gösterilecek bir iş adamı, fakir fukara babası,
vergi rekortmeni, ülke sevdalısı, gençlerin ağabeyi, uyuşturucu trafiğinin
uzaktan kumandası, denetleme sitemlerinin radarlarını işlevsiz kılan görünmez
manyetik dalga sistemi, yani ne kadar olunması gereken varsa her şeyi olmuş,
ama adam olmayı zül kabul edip borsa kurmuş haramzadeler olmalarıdır…
Gün bile, bunların cambazlıklarını
gördüğü zaman Güneşe ricada bulunup gelmek istemediğini beyan ettiği için, gün
ah çekerek güne başladığından bu günün başlamasıyla açılan borsaya Gün-ah
Borsası dedik…
Günah borsasının devamını sağlayan
dini yumuşatarak onun yumuşak yanından güzel bir fetva devşirmekten geçiyor
olsa gerek… Eğer bir yerde işlenen haramlar sizin için yapılıyorsa, ona kim
haram derse iki gözü önüne aksın(!)zaten insan sadece kendisi için koca bir
günah borsasının açılışını neden istesin ki, öyle bir oluşum ancak başkalarını
düşündüğünüz zaman her yolu size meşru ve mubah kılar…
Günah borsasında her dönem ve zamanda
geçerli olan ana ilke, vicdani sorumluluk asla duymayacaksın, vicdansızca haz
almaya bakacaksın… Bunu yapmazsan iki günde kafayı sıyırır tımarhaneye yolculuk
yaparsın…
Kolu nerede kırdıysan orada
bırakacaksın hatta kırıldığını bile hiç çaktırmayacaksın… Sorarlarsa üzerime
salça döktüm onun kırmızılığıdır deyip geçeceksin…
Hiçbir açık kapı bırakmayacaksın ki,
günah borsasında ihaleyi herkes görmesin. Şayet yanlış düşünüp üstüne gelenler
olursa herkesten çok bağıracak ve kanıtla diye direteceksin…(!)Nasıl olsa
montaj çağında yaşıyoruz, çok zorda kalırsan bu montaj, kesinlikle öyle bir
şeyin olması mümkün değil, bakabilirsin diyerek görüntüyü yok etmeye
çalışacaksın, gerekirse o anda bile görüntünün bozulmasını sağlayacaksın…
Günah borsasının devamını engelleyici
güçler çıkarsa, mutlaka onların hain işbirlikçileri olduğunu bileceksin, tek
amaçlarının ezanımızın okunmasını ve bayrağımızın dalgalanmasını engellemek
için bunu yaptıklarını önüne gelen herkese anlatacaksın ve onu rezil rüsvay
edeceksin gerekirse, çok zorda kalırsan ajanlık damgasını vurmakta bir beis görmeyeceksin…
Nasıl olsa Tövbe kapısından girip gavsun elinden tövbe alacaksın, bazen aşırı gitsen
de üzülmeyeceksin bu bir muharebedir, harpte yalanda olur aldatmakta… Yoksa
borsanın battığına şahit olursun…
Savunmada asla olmayacaksınız, çünkü savunma
yenilginin kendisidir, her zaman baskın ve saldırı halinde olacaksınız…
Saldırmak haklılık halidir(!).
Günah borsasında değerler o kadar artıyor ki, her geçen
gün değer kazanıyor, dolayısıyla kimse borsa dışında kalıp bekleyen müşteri
olmayı düşünmüyor… Ondan dolayı tüm değer sistemleri alabildiğine değer
kaybederken günah borsasında her türeden senet ve tahviller alabildiğine çıkışa
geçiyor…
Bu borsanın ne kadar değer kazandığını uluslararası borsalarda yakından takip ediyor… Biz yine de elimizdeki imkânların burada bir
değer kazanmasındansa, kökten kaybetmeyi göze alarak haramzadeler arasında yer
almamak için, her dönemde adam olduğumuzu kanıtlamak ve kendi adımlarımızla
kendi inimizde inzivaya çekilmeyi tercih ediyoruz…
Son dönemde meteorolojiden aldığımız bilgilere göre,
günah borsası üzerinde yönü belli olmayan ama gökyüzünden yere doğru hızla esen
gök gürültülü ve şiddetli taş ve çamur getiren karabulutların kuşattığı
haberlerini alıyor gibiyiz… Bu bulutlar öyle bir yüksek basınçtan geliyor ki,
alçak basınç alanında kalan günah borsasını ah çeken günle birlikte yok etmeye
ahdetmiş gibi görünüyor… Biz yine de alışverişlerimizi yaptığımız yerin içinde
günah borsasından bir rüzgâr esip esmediğine dikkat ederek ince eleyip sık
dokursak lehimize olacağı kanaatindeyim…
“Rabbim içimizde sadece zulmedenlere erişecek olmayan
o azabından bizleri koru…”Rabbim içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eyleme,
günah borsasının haramzadelerinden bizleri beri kıl… Nefislerimizi temize çıkarmak
değil derdimiz nefislerimizi temizle bizleri Salih kulların arasına kat,
huzuruna çağırdığında sana karşı bizleri mucup eyleme, âmâ bizleri sana dost
eyle ey rabbimiz…
Rabbim bizler eksik zayıf cahil ve unutkan kullarız…
Bizlere doğru ile yanlışı ayıracak kabiliyeti ver ve günahlarını severek
onlarla hem hal eyleme bizleri… Rabbimiz kalplerimizi düzelt içimizde müminlere
karşı bir kin bırakma, unuttuysak yanıldıysak bizi mesul tutma, bilerek sana
asi olmaktan bizi uzak eyle, sehven yaptığımız hatalarımızı affeyle… Rabbimiz
bizim senden başka kimimiz kimsemiz yoktur, bizi her türlü ayak oyunlarından
beri kıl, hakkı batıla karıştırarak hakmış gibi yaşayanlardan eyleme…
Merhametlilerin en merhametlisi biz kendi nefsimize zulmettik,
dünya ve içindekilerin başımıza bela olmasıyla senin sevgin kalbimizden çıkıp
gitti, bir kadavraya döndük; Allah’ım günahlarımızın affını diliyoruz, sensiz
yeryüzünde yaşamanın mümkün olmadığını bildiğimiz için, bizi senin sevgin
merhametin ve şefkatinden uzak tutma sen bize acımazsan biz ebediyen senin
cehennemine gark oluruz Allah’ım…
“Kim Rahmanı hatırlamaktan ve her ortamda onun zikri
ile yaşamaktan uzaklaşırsa, biz ona yanından hiç ayrılmayacağı bir şeytanı
musallat ederiz. O da onunla arkadaş olup ona kabuk gibi yapışır, onu doğru
yoldan uzaklaştır… Bize geldiği zaman arkadaşına sen ne kötü bir dostmuşsun
keşke seninle benim aramda doğu ile batı arası kadar mesafe olsaydı…”diye
hatırlattığın buyruğuna karşı biz gaflete daldık, rabbim bizleri affeyle
geldiğimiz makamlar bizi bizden aldı…
“Allah’ı unutup da Allah’ın da kendisini kendisine unutturduğu
kimseler gibi olmayın ”dediğin hatırlatmaları biz yaşar olduk rabbim hesapları
karıştırdık bir kara bulut bizleri kuşattı bizi aydınlığa ancak sen çıkarırsın “biz
senden gelecek her hayra muhtacız Allah’ım…”
Sevgiyle sağlıkla kalın merhametlilerin en
merhametlisine emanet olunuz…
Erol
KEKEÇ/25.02.2022/01.40