Bu Blogda Ara
26 Haziran 2017 Pazartesi
DURMAK YOK YOLA DEVAM!
SOSYOLOG-EROL KEKEÇ
25.05.2014/Çamlıca-İST
"Felsefesi olmayan toplumlar yok olmaya mahkumdur."'2002 Yılında kurulan Ak Partinin En ciddi ve can alıcı sloganına bakarsanız,"Durmak yok yola devam"olduğunu görürsünüz.Farkında olarak ya da olmayarak, Ak Parti hakikaten Felsefeyi kendisine bir düstur edinerek yola çıkmıştır diyebilir miyiz?
Felsefe,"Duraksız bir yolculuktur,elindeki mıknatısla dünyanın her yanından bulgular toplar ancak bulduklarıyla tatmin olmadığı gibi sürekli bir arayışı kendisine hedef edinir."Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et..."Bu ayetten de anlayacağımız gibi hayat daima bir hareketlilik üzerine oturmalıdır.Durgun hayatlar yok olmaya mahkumdur.İşte,Felsefenin ilk hamlesi kendisine bir isim koyarken,bu özelliğini ön plana çıkarmak olmuştur.
Felsefe,çelişkisiz,tutarlı,düzenli,sorgulayıcı,eleştirel bir düşünme ile aklı doğru kullanarak;insanı, hakikati aramaya götüren düşünsel etkinliğin adıdır.Yani bulduklarıyla tatmin olmayan,daima arayışta olan,bundan dolayı da hep hareketli kalan,insanlık devam ettiği sürece varlığını ilk plana çıkaran bir etkinliktir.Felsefe,hakikati arama arayışıdır.Felsefe,bir günahkarın yaptığı tövbelerin yeterli olmadığına inanarak daima hayatını tövbe ve dualarla geçirmesi gibi,felsefe de bulduğu bulgulardan mutmain olmayarak daima beyni aktif etkinliklere yönelten bir zihinsel faaliyettir.
Felsefenin yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığımız özelliğini kavrayan anlayışlar,varlık sahnesinde kendilerine bir yer ayırabilirler.İşte ülkemizdeki siyasi anlayışlara baktığımız da hemen hemen hepsi şu ana kadar,günü kurtarmanın ötesinde bir çalışma içinde olmamışlardır.İki bin iki yılında kurulan ve Türkiye siyasi tarihine bir damga vuran Ak Partiye baktığımız da, tamamıyla faaliyet alanını eksikliklerini tamamlayarak yola devem etme kararlılığı içinde olduğunu söylemek mümkündür.Çünkü,Ak Parti 11 yıllık iktidarı döneminde hep kendisini güçlendirerek seçimler kazanan bir parti olmuştur.Bu süreç daha da devam edeceğe benziyor.Ak Partinin bu farklılığının temelinde, Felsefenin temel özelliğini kendisine bir düstur edinmesi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Yani Ak Parti, yaptıklarıyla tatmin olmayan,işimiz bitti artık yatma zamanı demeyen,bizim yaptıklarımız yapacaklarımızın sadece yolunu aralamaktadır anlayışıyla yürüdüğü için,anlaşılan daha çok yürüyecek...Bunun en açık göstergesi de ülkenin mikro düzeyde bir bölümünde yaptığı çalışmaları,ülke geneline yaymakla kalmadığı gibi küresel ölçekte arayışlara girmesidir diyebilirim.Dün sayın Başbakanın Almanya'daki konuşması ve oradaki geniş kapsamlı çıkarması,bu sürecin daha yeni başladığının habercisi gibi geliyordu.Yani Ak Parti,"Durmak yok yola devam..."sloganıyla zannediyorum ki,daha çok yollar adımlayacak...
Sayın Başbakanın Almanya'da yaptığı konuşmalarda çok fazla bir şey yoktu diyenlerin olabileceğini biliyorum,ancak bu söylemlerle bir gerçekliği ötelemenin,o gerçekliğin hiç ortaya çıkmayacağını düşünmemek gerekir...Bu gerçeklik,kalın kabukların çatırdayarak kırılması, korku ve sara nöbetlerinin bundan sonra etki alanının yok denecek kadar varlığını kaybetmesidir.İşte Sayın
Başbakanımızın Almanya'da yaptığı konuşmanın özünde bunun olduğunu görüyorum."Durmak yok,yola devam..."
Felsefe,çıplak kralların üzerinde elbise olmadığını size haykırır...Felsefe,Pozitif alemin ötesinde,gizli saklı açılmamış bir hazinen varlığına ulaşmanın yolunun, hikmeti kavramaktan geçtiğini size öğretir...Felsefe, beyninizi yenilemenizi,nedenler ve sonuçlar ötesinde bir faaliyet alanının olduğunu beyinlerinize formatlamaya çalışan,içinizdeki gizil güçtür.
Ak partinin,"Durmak yok yola devam"sloganı,felsefenin hayatlara ve beyinlere kazımak istediği bir anlayış olduğu için,bu anlayışa uygun bir yaşam alanı belirleyen Ak partiyi kutluyorum...Ak parti,bu ülke de felsefesi olan ve felsefeyi kendisine bir örnek seçen tek parti olduğunu düşünüyorum...Daha yapacak çok işimiz var,yaptıklarımız yapacaklarımızın yanında bir anlam bile ifade etmez diyen, sayın Başbakanımızın bu tavrı,hakikaten hikmeti anlatmaya ve hakikatleri tüm aleme yaymaya yönelik bir faaliyet olduğu için teşekkürlerimi sunuyorum....İnanıyorum ki,"Durmak yok yola devam"sloganının bir felsefe olduğunu parti camiasının tamamı anlar da,felsefeye karşı önyargısız bir yaşam biçimi oluştururlar...
Bu dünya rahatlama yeri değildir,mücadele azmini yitiren toplumlar ve düşünceler yok olmaya mahkumdur.Kendisini yenilemeyen düşüncelerin,miadı dolmuş bir ilaç gibi olduğunu bilerek yaşayan insanlar olmamız için,Felsefenin,"duraksız bir yolculuk" olduğunu bilerek,Ak partinin "Durmak yok yola devam"anlayışıyla bütünleştirip yaşayanlara bir selam verip yolumuza devam ediyoruz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Popüler Yayınlar
-
Sosyal devletin anlamını, devlet ile millet arasındaki ilişkiyi ve bir toplumu güçlü ve sürdürülebilir kılan dinamikleri detaylandırırken, b...
-
Günümüzde teknolojinin ulaştığı seviyeyi anlamak için sınırsız bir yaratıcılıkla şekillenen dijital bir çağda yaşadığımızı kabul etmek gerek...
-
Suriye iç savaşı, yalnızca bölgesel güç dengelerini değiştiren bir çatışma olmakla kalmamış, aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke ...
-
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kimin neye inandığını ve ne adına yaşadığını anlamak her geçen gün daha da zor hale geliyor. İnsanlar, çoğu z...
-
Mekânların Hafızası ve İnsanın Aldanışı Emevi Camii, tarih boyunca dinî, siyasi ve toplumsal anlamları bir arada barındıran, sadece mümin...
-
Ah be oğul, Dünya dediğin, bir misafirhanedir aslında. Tahta beşikle başlar yolun, Tahta bastonla biter usulca. Arada ne var dersen, Gözya...
-
Bismillahirrahmanirrahim, Ey insanlar! Gelin bir düşünün, çevrenize bakın ve kendinize şu soruyu sorun: Bugün içinde yaşadığınız toplum, All...
-
Bugün Suriye'de HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) tarafından gerçekleşen yeni çatışma patlamaları ve burada bizim medyanın ilişkileri üzerinde...
-
Suriye'nin içinden geçtiği karanlık dönem, sadece bölge ülkeleri için değil, tüm dünya için ciddi bir kriz senaryosudur. Ancak bu kriz...
-
Her çağ, insanı dönüştüren yeni düzenler yaratır. Zamanın ve zeminin rengine bürünmek zorunda kalmanın dayatıldığı dönemlerde, bireyin kim...