Büyük Ortadoğu Projesi- Yeni Haritalar, Yeni Sınırlar ve Yeni Gerçeklikler
İster adına Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) deyin, ister "Büyük Osmanlı Projesi"; sonuç, bölgenin yeni sınırlarla, yeni güç dengeleriyle ve yeniden şekillendirilmiş bir siyasi haritayla karşı karşıya kalacağıdır. Bu projelerin her biri, bir tarafın çıkarlarını merkeze alırken diğer tarafların kayıplarını hızlandırır. Ancak özünde, her iki senaryonun da ortak bir paydası vardır: İsrail’in güçlenmesi ve onun çıkarlarını destekleyen bir düzenin kurulması. Bu yazıda, bu projelerin neden ve nasıl birbirine benzediğini, bölge ülkelerini nasıl etkilediğini ve emperyalizmin bu planla neyi hedeflediğini ele alacağız.
Büyük Ortadoğu Projesi-Temel Amaçlar ve Stratejik Hedefler
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), ilk kez ABD tarafından açıkça ifade edilmiş ve 2000’lerin başında Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’yı kapsayan geniş bir coğrafyada köklü değişimler hedefleyen bir plan olarak ortaya çıkmıştır. Bu proje, demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi pozitif kavramlarla maskelenmiştir. Ancak bu kavramların ardında yatan gerçek hedefler oldukça farklıdır:
1. İsrail’in Güvenliği ve Hegemonyası
BOP’un en temel amaçlarından biri, İsrail’in çevresindeki tehditlerin bertaraf edilmesi ve İsrail’in bölgedeki rakipsiz güç haline getirilmesidir. Bunun için:
Suriye, Lübnan, Irak ve İran gibi ülkelerin parçalanması veya zayıflatılması planlanmıştır.
İsrail’e komşu olan ülkelerin sınırları yeniden çizilerek, daha küçük ve yönetilmesi kolay devletçikler oluşturulması hedeflenmiştir. Bu, İsrail’in daha az tehdit algılaması ve bölgedeki nüfuzunu artırması anlamına gelir.
2. Enerji Kaynaklarının ve Güzergahlarının Kontrolü
Ortadoğu, dünya petrol rezervlerinin %60'ından fazlasına, doğal gaz rezervlerinin ise yaklaşık %40'ına ev sahipliği yapmaktadır. Bu kaynakların kontrolü, küresel güçlerin en büyük stratejik hedeflerinden biridir. BOP, bu enerji kaynaklarının ABD ve müttefikleri tarafından kontrol edilmesini amaçlar.
3. Bölgesel Milliyetçilik ve İslam’ı Zayıflatma
Bölgede var olan milliyetçi hareketler, özellikle Filistin direnişi ve İran İslam Devrimi gibi ideolojiler, emperyalizmin çıkarlarına doğrudan tehdit oluşturmaktadır. BOP, bu hareketlerin bastırılması ve yerine kontrol edilebilir İslam anlayışlarının yaygınlaştırılmasını hedefler.
4. Yeni Haritalar ve Parçalanmış Devletler
Bölgenin haritası, Birinci Dünya Savaşı sonrası Sykes-Picot Anlaşması ile çizilmişti. BOP, bu haritanın yeniden düzenlenmesini ve daha küçük, etnik veya mezhepsel temellere dayanan devletçikler oluşturulmasını öngörüyor.
Büyük Osmanlı Projesi- Gerçek mi, İddia mı?
Bazı çevreler, BOP’un bir diğer versiyonunun "Büyük Osmanlı Projesi" olduğunu iddia eder. Bu proje, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir nevi yeniden canlanması ve Türkiye’nin bölge üzerindeki etkisini artırması fikrine dayanır. Ancak bu yaklaşım da gerçekte aynı sonuçlara hizmet eder:
Türkiye'nin Rolü: Türkiye, bu projede bir model ülke olarak sunulmuş ve "ılımlı İslam" anlayışını yayması beklenmiştir. Ancak bu, Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerini bozmuş ve İsrail ile emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etmiştir.
Komşuluk ve İsrail Gerçeği: "Büyük Osmanlı Projesi" gerçekleşirse, Türkiye ve diğer bölge ülkeleri İsrail’in doğrudan komşusu haline gelir. Bu da İsrail’in bölgesel hegemonyasını pekiştirir.
Yeni Sınırlar-Parçalanmış Bir Ortadoğu
BOP kapsamında ortaya atılan "Yeni Ortadoğu Haritası", bölgede sınırların tamamen yeniden çizilmesini öngörüyor. Bu haritada:
Irak: Şii, Sünni ve Kürt bölgeleri olarak üç parçaya ayrılmaktadır.
Suriye: Alevi, Sünni ve Kürt bölgeleri olarak parçalanmaktadır.
İran: Azeri, Kürt, Beluci ve Fars bölgelerine ayrılmaktadır.
Suudi Arabistan: Kutsal toprakların kontrolü dışında daha küçük devletçiklere bölünmektedir.
Bu planın amacı, büyük ve güçlü devletler yerine, zayıf ve bağımlı devletler yaratmaktır. Bu şekilde bölge, emperyalist güçler tarafından daha kolay kontrol edilebilir hale gelir.
Emperyalizmin Nihai Amacı- Küresel Kontrol
Emperyalizmin BOP gibi projelerdeki nihai amacı, bölge ülkelerini kontrol ederek küresel hegemonyasını sürdürmektir. Bu hedef, üç temel boyutta ele alınabilir:
1. Ekonomik Hedefler
Ortadoğu, petrol, doğal gaz ve diğer stratejik kaynaklar açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Bu kaynakların kontrolü, küresel ekonominin ABD ve Batı merkezli bir şekilde işlemesini sağlar.
2. Askeri Hedefler
ABD ve NATO, bölgedeki askeri üslerini artırarak stratejik kontrolü sağlamayı hedefler. İsrail, bu stratejik kontrolün merkez üssü olarak kullanılmaktadır.
3. Kültürel ve Politik Hedefler
Bölgedeki milliyetçi, dini ve bağımsızlık yanlısı hareketlerin zayıflatılması, Batı değerlerinin yaygınlaştırılması ve halkların kontrol altına alınması hedeflenir.
Örneklemeler ve Geleceğe Projeksiyon
BOP’un sonuçlarını anlamak için geçmişteki benzer projelere ve günümüzdeki gelişmelere bakabiliriz:
Örnek 1: Irak’ın İşgali
ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesi, BOP’un ilk somut adımı olarak değerlendirilebilir. Sonuç:
Irak’ta yüzbinlerce insan öldü.
Ülke fiilen üç parçaya bölündü.
İran’ın etkisi artarken, bölgedeki Sünni-Şii gerilimi derinleşti.
Örnek 2: Suriye İç Savaşı
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş, BOP’un diğer bir parçasıdır. Sonuç:
Milyonlarca insan yerinden edildi.
Ülke fiilen parçalanmış durumda.
İsrail, Golan Tepelerini tamamen ilhak etti.
Geleceğe Projeksiyon- Bölgeyi Ne Bekliyor?
Eğer bu projeler devam ederse, Ortadoğu’da "mikro devletler" dönemi başlayacaktır.
İsrail, bölgenin tek büyük gücü haline gelecektir.
Bölge ülkeleri arasında etnik ve mezhepsel çatışmalar artacak, istikrar sağlanamayacaktır.
Çıkış Yolu Var mı?
Büyük Ortadoğu Projesi ve türevleri, bölgenin halklarına sadece kaos ve yıkım getirmiştir. Ancak bu projelere karşı durmak mümkündür. Çıkış yolları şunlardır:
Bölgesel İşbirliği: Türkiye, İran, Irak ve Suriye gibi ülkeler, ortak bir dayanışma hattı kurarak emperyalist planlara karşı çıkmalıdır.
Bağımsız Politikalar: Bölge ülkeleri, kendi çıkarlarını merkeze alan bağımsız politikalar izlemelidir.
Halkların Birlikteliği: Bölge halkları, mezhepsel ve etnik farklılıkları bir kenara bırakarak ortak bir gelecek inşa etmelidir.
Sonuç olarak, ister "Büyük Ortadoğu" ister "Büyük Osmanlı" deyin, bu projeler, halkların değil emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etmektedir. Ancak halkların direnişi, bu projelerin başarısız olmasını sağlayabilir. Çünkü gerçek güç, kendi kaderini belirleme hakkına sahip çıkan halkların elindedir.
Bahadır Hataylı/16.12.2024/Namazgah/İST
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder