Bu Blogda Ara

1 Ağustos 2014 Cuma

DERVİŞ POSTUNDAKİ NEMRUTLAR!


SOSYOLOG-EROLKEKEÇ
01.08.2014/ Namazgâh-İst
Not:”Ben Müslüman’ım deyip dosdoğru olanlara saygımı ve muhabbetimi ifade ediyorum, Dini kullananlar zümresine ait söylediklerim…
Âlemi seyreyleyeyim diye bir durdum durmasaydım, etraf tamamıyla cübbeli ve kılık değiştirmiş olanların iç dünyalarını gizledikleri sırtlanlarla dolu olduğunu gördüm. Bu sırtlanların sırtlarındaki postların bu kadar sermaye taşıdığını bileydim bu yollarda adımlar mıydım?
Dünyanın debdebesiyle meşgul olanlar, kıbleleri taştan yapılmış ve sütun gibi üzerine kimin oturacağı belli olmayan putlara tapınırken, üzerlerindeki cübbelerin ve meşreplerin beni kandırdığını söylesem hiç aklın yok muydu? Diyenlerin olacağını biliyorum ve sözlere kulaklarımı tıkayarak, tüm tecrübelerimi sizinle paylaşmak için bu gün klavyenin başına geçtim, Bu kalemin(klavyenin)Allah’ın üzerine yemin ettiği kalem olmasını rabbimden niyaz ederek biraz sizlerin başını ağrıtacağım…
Âlem puşt olmuş, ben ise sırtlanların sırtındaki koyun postuna bakarak hep iyi niyet duygularımın esiri olarak yaşam serüvenimi devam ettirdim. Bu serüvenim o kadar acılarla dolu ki nereden başlasam her yanımdan, iliklerimdeki kanlarım içimden dışarıya fırlayıp patlıyor. Ey Derviş postundaki, Belamlar! Nemrutların hayat stili hayatlarınızı dizayn etmesine rağmen neden bir derviş postuna bürünerek, insanlığın ruhunu kara emellerinizin son durağı olan istikbal arzularınıza kurban edersiniz. Bedenleri katledenlerin kurtulacağı günler belki olabilir, ancak ruhları katledenlerin insanlık önünde af edileceği günler asla gelmeyecektir. Firavunlar, emri altındaki halklara hep en iyisinin kendi bildikleri olduğunu anlatarak, insanlığı sömürdüler. Bu sömürü trendi, Musa’nın(sa)Asasının ortaya çıkmasına kadar devam etti. Musa’nın(as)Asasına galip geleceğini düşünen sihirbazların iplerinin hepsinin yutulacağı günler çok yakındır. Firavunlar tüm sihirbazları etrafına toplasalar da o sihirbazların hakkı görüp ona şahit oldukları gün, Firavunların zulmü sona erecektir…
Musa’nın(as)geleceği güne umutlarını yitirenlere çağrım, Musa(as)gelişi, Firavunun zulmünü devam ettiren sihirbazların etkinliklerinin yoğun bir şekilde tüm insanlığı aldatmaya odaklandıkları gün olacaktır. Küfrün yaygınlaşması, Musa’nın gelmesinin nedeni olmaya bilir, ancak Sihirbazların derviş postunda insanlığı aldatmak için firavunun borusunu öttürdükleri zaman gerçekleşecektir. Ey Firavunun yaşamasın nedeni olan belam bin Baurlar, şunu biliniz ki hiçbir firavunun zulmü sizin kurtuluşunu sağlamayacaktır, ancak Musa’nın (as) Asası karşısında teslim olup,”Biz de Musa’nın Rabbine iman ettik, andolsunki, ilk inananlardan olduğumuz için rabbimiz bizi af eder “diyen Sihirbazlar gibi Rahman’a teslim olun ki kurtulanlardan olasınız…
Bu gün İslam âlemi kan ağlıyorsa bunun tek nedeni, Derviş postuna bürünmüş kolumuzu kanadımızı kıran ve bizi firavunların pençesinde can verdiren bu belamlardan başkası değildir. Ey insanlık sizin fazla kafanızı karıştırmak ve sabah sabah ortalığı bir birine katmak istemediğim için bir örnekle konuyu kısa kesmek istiyorum…

Hz. Süleyman döneminde bir kuşla bir derviş arasında geçen bir diyalog, derviş kuşu tutmak için kovalar ve kuşun kanadı kırılır ve tüyleri dökülür. Kuş dervişten şikâyetçi olur ve Hz Süleyman’a gelir ve derki; Ey Süleyman bu derviş benim kanadımı kırdı ve tüylerimi döktü, Hz Süleyman Dervişe der ki ne diyorsun derviş cevaplar… Ey Padişahım! Benim tabiatımda onu yakalamak var, onun da tabiatında uçmak var, o uçmadı ben de peşinden geldim kanadındaki tüyler döküldü ve kanadı kırıldı bunda ben suçlu değilim der… Kuş der ki, ey Süleyman normal insanlar için dediği doğru ancak bu bir derviş sırtında postu var o kimseye karışmaz güvenilir diye ben uçmadım bunun cezalandırılmasını istiyorum der. O zaman Süleyman (as) bu dervişlin iki kolunu kırın der. Kuş hemen atılır, hayır onun kolunu kırmayın, sıtındaki cübbeyi çıkarın ki, bir daha kuşlar buna aldanmasınlar… Çünkü bizim ona güvenmemiz sırtındaki cübbesinden oldu der… Ey insanlar biz sırtındaki din cübbesini giyen, Firavunların yardakçısı, Allah’ın adını kullanarak bizi aldatanlardan yediğimiz darbeyi başkasından yemedik haberiniz olsun…

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!