Bu Blogda Ara

4 Ekim 2008 Cumartesi

GÜNLERİN ANISINA

Bir akşam yolculuğunda,saçlarımdan akları seçerken kırılıverdi asam.Yıldızların ve gökkubbenin derinden bir nefesini solurken,zihnimde sıralanıyordu anılardaki mehtablı geceler...
Ayak uçlarıma basarak geçeceğim buraları,herkes uykudayken geçmeliyim buraları uyanırlarsa afyon bulamama endişelerim,sesiz ve sakin soluklanmadan adımlamaya zorluyor beni.
Gideceğim buralardan,yıldızların ışığı aydınlatacak önlerimizi,arkamızda düşman önümüzde deniz kararı çoktan verdik biz,ensemize zalimlerin copları inse de,bir adım geride duranı bağrımıza basmayız biz.
Ey sahipsiz dağ kahramanı! şehirlerin dar sokakları ve kibrit kutusu binaları,gündüz gece demeden saydığın kaldırım taşları,kapıyor senden özlemine yandığın o güzel günleri...
İzlerime basmayın sakın,karışmasın karanlıklara benim anılarım.Biz aydınlığa özlem duyan babaların çocukları olarak kapkaranlık bir dünyada gözlerimizi açtık hayata.Dünyanın dört bir yanında yağmur damlalarını göğsümüzle karşıladık;gözlerimizden akan yaşları akıtmadık zalimlerin çift oluklu değirmenine,çünkü gerçekliğin ve hakikatin sembolü olarak yaşamaya ahdimiz vardı bizim.
Elleri değmesin onların yakamıza,herşey asılı kalmıştır onlar yaklaştı diye bize.Biz gönül erleri ve Hakkın askerleri,kalbimizde iman zalimlerde ferman;her tarafta tuğyan ama biz ödünç almadık bu hayatı yakamızda olmayacak çiçekler onlar saksıda kalacak...Koşacağız koşacağız koştukça varolacağız, varolmak değil midir olmak?Tüm entrikaları tepeleyeceğiz ve yol alacağız,dünyanın yeni filimlerini seyretmeyeceğiz çünkü biz tüm filimleri seyrettik,adımız onların yanına yazılmasın diye acıyla başetmeyi öğrendik...
Kimsenin atına binmeyiz,bu hayatı seçerek benimsedik biz,hiç kimseden ödünç almadık hiçbir şeyi çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için...
Yürüyorum yürüyorum el etmek için size dönüp ardıma sağıma soluma bakıyorum yoksunuz ve bir daha haykırıyorum işte hayat budur diye...
Doğacaktır elbet en mutlu günlerimiz yarınlarda,ey sevgilim bunlar umudun düşmanıdır,meyve çağında ağacın düşmanı;ama birgün gelecek biliyorum o gün en mutlu ve umutlu günler elini kolunu sallaya sallaya dolaşacak caddelerde sokaklarda...
Ey sevgilim kalk bir daha deneyelim,Ebu kubeys Dağında dedesinin elinden tutarak denediği gibi kalk bizde deneyelim!
Yollarını keserek şu kalabalıkların,ölümün hayattan daha yakın olduğunu anlatmak için.Kalk haydi kalk sevgilim,bir daha bir daha yürüyelim,şu ağacın altından...Mesajımız hep diri kalsın diye,
Gözlerini aç sevgilim!unutmaki sevgin çok taze ama;yaşayamadıklarımızı yaşanabilir kılmak için savaşmak seninle oturup bir menekşeyi koklayıp soldurmaktan daha güzel bir şeydir sevgilim,...
yıl:08.12.1995
yer:G.antep
Saat:14.15-14.45
E.kekeç

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!