Zafer Yalnızca Allah’ın Dostlarınındır

 

Ey Zalimler! Sizi Gören Bir Rab Var

Ey yeryüzünü kana bulayan küresel zalimler! Ey Siyonizm’in mimarları, kapitalizmin efendileri, vahşeti strateji, işgali düzen, yalanı politika yapanlar! Siz sanıyor musunuz ki bu dünya sahipsiz? Siz mi yaratıcı sandınız kendinizi, yoksa Rabbin kudretini unuttunuz mu?

Allah buyuruyor:

“Zalimler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bileceklerdir.” (Şuara, 26/227)

Görmüyor musunuz? Her çağın Firavunları bir bir helak oldu. Nemrut, gücüne güvendi, ama bir sineğin kanadına mağlup oldu. Firavun, ordularıyla mazlumu ezmeye çalıştı, ama bir denizde boğuldu. Ebu Cehil, Mekke’de kibirle yürüdü, ama bir Bedir sabahında yere serildi.

Ey bugünün Firavunları! Siz ki, tanklarınızla, uçaklarınızla, füzelerinizle Gazze’yi yerle bir edenler… Siz ki, çocukların üzerine bomba yağdırırken bunu “güvenlik” diye adlandıran yalancılar…

Sanmayın ki bu sessizlik, Allah’ın sizi görmediği anlamına gelir. Sanmayın ki mühlet, affedilmek demektir. Allah buyurur:

“Onlara mühlet veriyorum; çünkü Benim planım sağlamdır.” (A’râf, 7/183)

Küresel Şeytanlık ve Siyonist İhanet Düzeni

Ey Siyonizm! Sen ki yeryüzünde bozgunculuğun en keskin biçimisin. Senin “barış” dediğin şey, işgalin ta kendisi; senin “savunma” dediğin şey, çocuk katliamıdır. Senin elinle dökülen kan, denizleri kızıl renge boyayacak kadar çoktur.

Ey ABD, İngiltere, Fransa ve tüm Batı başkentleri! Siz ki, insan hakları nutukları atarken, o hakları Gazze’nin sınır kapısında öldürürsünüz. Siz ki, dünyanın gözünün içine baka baka mazlumu terörist, zalimi ise müttefik ilan edersiniz.

Ve ey kendini İslam âleminin lideri ilan eden sahte yöneticiler! Siz, ümmetin mallarını küresel zalimlere peşkeş çeken, Kudüs’ün özgürlüğünü petrol doları karşılığında satan, ümmetin namusunu pazarlık masasında bırakan hainlersiniz.

Allah buyuruyor:

“O hâlde siz de bana karşı gücünüzü toplayın, ortaklarınızı da çağırın! Sonra bana mühlet vermeyin!” (Yûnus, 10/71)

Meydan okuyorum size! Birleşin, bütün ordularınızı getirin, bütün silahlarınızı kuşanın! Yine de hakkı susturamayacaksınız. Çünkü Rabbimiz buyuruyor:

“Biz hakkı batılın üzerine fırlatırız da o onun beynini parçalar; bir de bakarsın ki batıl yok olup gitmiştir.” (Enbiyâ, 21/18)

Gazze’nin Çığlığı

Bugün Gazze’de gökyüzü kara dumanla kaplı… Sokaklar moloz, evler mezar olmuş. Bir anne, enkazın başında yıkılmış, gözyaşları toprakla karışıyor. Bir baba, ellerinde oğlunun kanıyla titriyor. Çocuklar yetim, kadınlar dul, yaşlılar aç…

Ey ümmetin yöneticileri! Sizin sessizliğiniz, işgalcinin cesaretidir. Sizin “kınama” dediğiniz şey, zalime moral desteğidir. Sizin “arabuluculuk” dediğiniz şey, mazlumu susturma operasyonudur.

Allah buyuruyor:

“De ki: Ey topluluk! Elinizden geleni yapın! Ben de yapıyorum. Yakında kimin dünyada da ahirette de sonucun sahibi olduğunu bileceksiniz. Şüphesiz zalimler asla kurtuluşa ermez.” (En’âm, 6/135)

Gazze yalnız bırakıldı, çünkü İslam coğrafyası yöneticilerinin kalbi altın kasalarında, dili Batı’nın emrinde, eli halkının cebinde… Siz ki, zalimle petrol anlaşması imzalarken, Gazze’de çocuklar ekmek için kuyrukta öldürülüyor. Siz ki, Kudüs davasını seçim malzemesi yapıp, sandık günü bitirenlerdensiniz.

İlahi Ültimatom

Ey küresel şeytanlar! Ey Siyonist işgalin efendileri! Ey onların maşası olmuş sahte Müslüman liderler! Allah size açıkça buyuruyor:

“İnkâr edenlere de ki: Yenileceksiniz ve cehenneme toplanıp sürüleceksiniz. O ne kötü bir yataktır!” (Âl-i İmrân, 3/12)

Bugün zannediyorsunuz ki Filistin’i susturdunuz. Ama unuttuğunuz bir şey var: Bu dava toprak davası değil, iman davasıdır. Bu dava, Allah’ın vaadidir. Ve Allah buyurur:

“Şüphesiz Biz, Allah ile beraber başka ilah edinen alaycılara karşı sana yeteriz.” (Hicr, 15/95)

O gün geldiğinde, mazlumlar gülmeye başlayacak, zalimler diz çökecek. Bugün güldüğünüz gibi yarın ağlayacaksınız. Bugün öldürdüğünüz gibi yarın ölü bulunacaksınız.

Tarihin Tanıklığı

Sizden önce de zulmedenler oldu. Ad, Semud, Lut kavmi… Hepsi helak edildi. “İşte o memleketler... Biz onları zulmettikleri zaman helak ettik.” (Kehf, 18/59)

Tarih, zalimin sonunu defalarca yazdı. Firavun’un sarayları vardı, ama cesedi ibret olsun diye denizde kaldı. Nemrut’un orduları vardı, ama bir sinek onu yok etti. Siz de tarihin çöplüğünde yerinizi alacaksınız.

Allah’ın Dostlarının Zaferi

Ey iman edenler! Korkmayın! Onların ordularına, tanklarına, uçaklarına, nükleer silahlarına aldanmayın. Zafer, silahın çokluğunda değil, Allah’ın yardımındadır. “Sonuç, takva sahiplerinindir.” (A’râf, 7/128)

Gün gelecek, Allah dostları yeryüzünü miras alacak. O gün, mazlumun gülüşüyle başlayacak, zalimin çığlığıyla bitecek.

“Zalimler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bileceklerdir.” (Şuara, 26/227)

Erol Kekeç/09.08.2025/Sancaktepe/İST