Solmayacak bizim gülümüz,Güneş her zaman doğacak,gök gürlemeleri durmayacak.Attığımızda adımları, yollarımıza barikatlar kurulacak,göğsümüze namlular çevrilmeyecek ensemizden kurşunlanacağız.Aşınmayan dağların yılmayan yolcularıyız.Duraksız bir yolun yorulmayan savaşçılarıyız.Terleri kuruyanlardan değiliz;kanlarını feda etmekten çekinmeyenleriz.Çocuklarının ağlamasıyla geriye dönenleri alçaklar biliriz.Sabır taşlarına ahdimizi kaydederek sebat etmeyi tercih ederiz.Yaşamın ve ölümün imtihan olduğuna iman ederiz.Hayatı anlamlı kılar ölümü kurtuluş addederiz.
Şapşallaşan dünyanın şahlanan aslanlarıyız,Kadere teslim oluruz,boyun eğmeyi zilletten sayarız.Küçücük göllerde boğulma endişelerini duymayız.KOcaman okyanuslarda yüzmeyi başarma senaryoları kurarız.Ağlayan anneleri sükunete çağırır,Ali'nin dili Zeyneb'i kerbeladan günümüze ister,yaşamıyla hayatı bizlere anlatmasını bekleriz.
Sen bacım !sen Zeynep,anlat bize anlat,başınıza gelenleri değil,Kerbeladaki susuzluk çölünü anlatma,Sad Bin Ömerin ihanetini değil,Hür'ün kölelikten kurtulup nası hür olduğunu anlat.Sen nazlı bacımanlat,Hüsynin mesajının temsilciliğini yapan bacım,yezidin kılıçlarına boynunu geren bacım,anlat bizlere anlat.Dostumun şehit olan dostunun mesajını yarınlara nasıl taşıması gerektiğini anlat...
Ey yarınları adımlayacak can!zamanın ihanet çemberlerini boyunlarına takmaktan nefretle kaçan insanlar olduğumuzun farkında mısın?Her zaman farklı kılık kıyafetve şekillre bürünen bir yaşamın,dalkavukluk tarihini,yardakçılık anlarını,muhafazakarlık,torpil yapmacılık maymun iştahlılık,zamanın ve zeminin rengine göre kabuk değiştirmelerin kökünü,Sezarın kılıcıyla ufak ufak doğrayarak,Tevhit tokmağıyla örsün üzerinde ufalayıp,rüzgarın önünde dağıtıp,İbrahim'i bir geleneğin dünyayı kuşatması için ayağa kalkmış neferler olduğumuzun bilincindemisin?
Evet sevgili dostum,biz istikamet yolunun yolcularıyız.Bir yılın ilk mevsiminin patlamaya hazır goncalarıyız.Bir patlama olcak,toprağın derinliklerine gökyüzünden nurlar saçılacak,önümüz aydınlanacak ve kalkış başlayacak!...
Bir kalkıştır bu,evet yolculuk başladı,kıvılcımlar saçıldı,etraf aydınlandı;ama bahar hala gelmedi.Adı yolculuk bakılmadan geçilmez,görülerek gidilir.Görmekle başlar herşey;uzanır gökyüzüne tebessümler,oldu olcaklar da orda kalır.Bir yolculuk bir yolculuk,yolcuların yüzleri soluk,soluk yüzlere emanet koşu yolu,Süreyya yıldızı doğmak üzere az sonra olur burası saman yolu...
Evet dostlar!
Duraksız bir yolculuk,sadece kalkışı duyulur,saati dolunca birden kalkar ve doğrulur.Bir adım yaklaşınca bahara,konunca ağaçlara kanarya,dermansız kökler ulaşınca hayata,kıştan uzanan soğuk rüzgarlara edince elveda tam on kala yeşile,tomurcuklanınca zambak ve papatya,kamaştırmaz artık ekşilikler ağzınızı.Çünkü kalmadı geçmişten kalan limon çiçekleri,diyerek yürüdüğümüz bir yolculuk.Biz bu yolun erleri karşılıklı taşıyacağımıza ve taşınacağımıza söz veren erleriz...
Allah'ım bize yardım et ki,korkusuzca şehadet alanına koşalım!Bırak bencilliği ve çıkarcılığı,İbrahim (a.s) gibi fedakarlık kabesinde kurban edelim.Bırak kibri ve gururu ihlas sıdk ve tevazu suyu ile yıkayalım.Allah'ımbırak şehadetin keskin kılıcıyla,önümüze çıkan septik anlayışın kökünü kazalım.
Andolsun Allah'a andolsun ki,içimizdeki ve dışımızdaki düşmanlara karşı savaşacağız..Alemin tümünde Hak ve Adaletin istikrarına,tağutların ve şeytanların yok edilişine kadar mücadeleden el çekmeyeceğiz.Söylediklerimize sadık kalacağıma Allah şahittir.
Vallah'i boyunlarımıza ipleri takıp süründürseler verdiğimiz sözü bozmayacağız.Şahit ol yarab!Sen bizim mevlamızsın,ancak sana kulluk eder ancak senden yardım dileriz...
"Ey rabbimiz,unuttuk veya yanıldysak mesul tutma.Ey rabbimiz,bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme.Ey Rabbimiz,bize gücümüzün yetmeyeceğini taşıtma.Affet bizi, bağışla bizi,acı bize,sen mevlamızsın bizim, kafirler gruhuna karşı yardım et bize..."
yıl:19.02.1995
saat:
(E:KEKEÇ)İST.
Bu Blogda Ara
7 Mayıs 2008 Çarşamba
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.
Popüler Yayınlar
-
Toplumsal Cinnetin Eşiğinde Bir Memleket Analizi Güneşi kovalıyorum sanıyorum; meğer o beni adım adım takip ediyormuş. İnsan bazen öyle ...
-
Artık Yusuf’un yürüyüşleri iyice ağırlaşmıştı. Ayaklarının altında ezilen her taş, sanki bir zamanın hatırasını söyler gibiydi. Ama o ...
-
Bir milletin çöküşü bazen toplar, tüfekler, bombalarla olmaz. Bazen en derin yıkım, fark edilmeyen bir toplumsal virüsle başlar. Evin içi...
-
Bir ülkenin kaderi, bazen tek bir göstergede, tek bir soruda ya da tek bir tercihte kristalleşir. Bugün Türkiye’de yaşananlar da tam olarak...
-
Bu Ziyaretin Çok Yönlü Okuması, Muhtemel Motivasyonları ve İktidar–Toplum Dengesinde Doğan Soru İşaretleri Son yıllarda uluslararası ziyare...
-
Cumhuriyet tarihinin büyük hamleleri üzerine düşündüğümüzde, çoğu zaman dev projeleri, büyük meydan konuşmalarını, siyasi kırılmaları hatırl...
-
Mazlumları Birbirine Düşürüyor Ortadoğu tarihi boyunca büyük güçlerin oyun kurduğu bir satranç tahtası oldu. Bu satrançta taşlar zaman zama...
-
Kardeşim, durup bir düşünelim. Ahlak dediğimiz şey, insanın kendisiyle, başkalarıyla ve yaratılışla olan ilişkisini düzenleyen temel bir pus...
-
1.Eğitimde Çalınan Gelecek-Umudun Mezuniyeti Çocukların gözleri parlak başlar hayata; bir öğretmenin sesinde adaletin, bir annenin duası...
-
Suriye iç savaşı, yalnızca bölgesel güç dengelerini değiştiren bir çatışma olmakla kalmamış, aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke ...
Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK
Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Senin rabbin sana senden yakın.....
omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.
Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."
kelebek gibi hafif olun dünyada
Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla
çöllerden geçerek varılır havuzun başına!