“………….EY MUTMAİN OLAN NEFİS!......Gir kullarımın arasına cennetime……”
Allah’ın zikri ile tatmin olan nefis, ancak sana mahsustur, Allah’ın özel hazırladığı cennete girmek. Sen tatmin olan her şeyin bağımlılığından kurtulan, hürriyetini sınırlayan setlere başkaldıran, Allah’ın “Ben kulumu Hür yarattım…”buyruğuna uygun yaşayan, ayaklarına takılan zincirleri söküp atan nefissin… Hiçbir dünyalık değerin malın mülkün; paranın, altının, gümüşün, sarayların, köşklerin, arabaların, soyların sopların; kalbini avutarak uyuşturduktan sonra tatmin olduğunu sanan bir nefis değil, ancak ve ancak Allah’ın adının anılması, Allah’ın zikri ile tatmin olan nefsin hakkıdır, Allah’ın özel tahsis ettiği cennete girmek…
Tatmin olmayanlar habire koşmaktalar, atlamaktalar, yakalamaya çalışmaktalar, bir şeyi ele geçirseler, onlar tatmin olmazlar. Bir diğerini ele geçirdiklerinde tatmin olacaklarını sanmaktadırlar. Onu da ele geçirseler bunlar yine doymazlar, hiçbir şey bunları doyurmaz. Ne kadar çok şeye sahip olsalar kadar çok ihtiyaç hissederler. Çünkü bu tip varlıkların kalpleri tatmin bulmamıştır. Allah’ın zikrine Allah’ın belirlediği hayata sırt çevirenlerin bu dünyada tatmin olacaklarını mı sanıyorsunuz? Onların arzularının emellerinin önüne geçmek oldukça zordur. Bunlar hep isterler, ruhlarında ve kalplerinde bir doyum noktası yoktur. Bunların kalplerinin durumu, alt tarafından olduğu gibi delik olan bir varil gibidir varili ne kadar su ya da başka bir sıvı ile doldurduğunuzu sanırsanız sanınız o daima boşalmaktadır. Çünkü içine doldurulan sıvıyı depo edecek bir alt zemine sahip değildir. Bu zemine sahip olmayan varil nasıl hep boş kalıyorsa, Allah’ın zikrinin dışındaki değerlerle, kalplerinin tatmin olacağını sanan varlıklarda hep bir boşlukta olduklarından, hep o boşluğu doldurmak için çırpınacaklar. Âmâ ne yazık ki, o boşluklar Allah’ın zikrinin ve Allah’ın belirlediği hayatı yaşamanın dışında hiçbir şeyle hiçbir şekilde doldurulamayacaktır…
Allah’u Azimuşşanın, kalbi tatmin bulmuş insanı bu şekilde karşılaması tesadüfü olmadığı gibi, kalbin tatmin olması da öyle kolay bir olay olmasa gerek. Çünkü Allah’u Teâlâ’nın bu insanlara özel bir lütfu vardır da kendi cennetine koymak. Salihler Sıddıklar, Allah’a iman eden tüm yiğitler peygamberler, şehitler vs. bunların hepsini dilediği cennetlerden birine koyacaktır. Ancak bundan farklı olarak kalpleri tatmin olmuş, doyma sınırını bulmuş insanlara, Allah’ın bir iltifatı var, bundan daha güzel bir lütuf olur mu, Allah’ın cennetine girmek; bu cennet sadece kalpleri Allah’ın zikri ile tatmin olan yiğitler için tahsis edilmiştir.
Sizlere haykırıyorum, ey insanlar! Kalplerinizi nelerle tatmin etmeye çalışıyorsunuz girmişsiniz bir kaosun içine, oradan çıkmak için de hep gece ve gündüzleri hayaller kuruyorsunuz, bir türlü çözemediğiniz bu soruların cevaplarını bulmak için. Sizler ne kadar çırpınırsanız çırpınınız bir türlü doyuma ulaşamayacaksınız”…Kalpler ancak Allah’ın zikri ile tatmin olur ve yumuşar…”
Yıl:08.06.2011
Saat:11.20-12.00
Çengelköy/İST
EROL KEKEÇ
Bu Blogda Ara
8 Haziran 2011 Çarşamba
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.
Popüler Yayınlar
-
Yaldızlı Sözlerin Arkasındaki Çürüme Tarihin en trajik ironilerinden biri, çöküşe en yakın toplumların en çok “yücelik ”ten bahsetmesidir....
-
“İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne… İşte asıl cinayet bu.” — Maksim Gorki, Ana (1906) Ruhun ölümü, bir toplumun çöküşünün sessiz hab...
-
Platon, asırlar öncesinden bir uyarı bırakmıştı insanlığa: “Demokrasi, ancak erdemli ve eğitimli bir halkın omuzlarında yükselebilir; aksi t...
-
İçinde bulunduğumuz çağ, pek çok unvanla anıldı: teknoloji çağı, bilgi çağı, hız çağı… Ama eğer hakikatin kalemiyle yazılacak olursa, bu ça...
-
EK-5 Kararı: Hukuk ile Diplomasi Arasında EK-5 Listesi: Resmî Karar, Diplomatik Zamanlama ve Türkiye’nin Stratejik İkilemi ABD'den çok ...
-
İnsanlığın Sessiz Dengesine Dair İnsan… Kâinatın en gizemli aynası. Görünürde bir bedenden ibaret gibi dursa da derinlerde bir deniz taşır...
-
Bir İnsanlık EMAR’ı Üzerine Derin Bir Okuma İnsan, anlamın kıyısında doğar ama çoğu kez anlamın merkezine hiç ulaşamaz. Çünkü doğmakla yaş...
-
Merhum Ahmet Kaya, bir şarkısında “ Ne kadar kötü kokarsa o kadar iyi ” diyordu. Ne kadar manidar bir cümle… Bugün ülke olarak geldiğimiz ...
-
Suriye iç savaşı, yalnızca bölgesel güç dengelerini değiştiren bir çatışma olmakla kalmamış, aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke ...
-
İnsanlık, varlık sahnesine çıktığı andan itibaren hem kendini hem de kendini aşan bir kudreti anlamlandırma çabasıyla yüzleşmiştir. Bu çaba,...
Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK
Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Senin rabbin sana senden yakın.....
omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.
Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."
kelebek gibi hafif olun dünyada
Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla
çöllerden geçerek varılır havuzun başına!