Dünya sahnesi, zalimlerin kan ve gözyaşıyla yazdığı bir senaryoya mahkûm edilmiş durumda. Emperyalizmin dişlileri arasında ezilen mazlum coğrafyalar, tarihin en çetin sınavlarından birini veriyor. Bir yanda, açlık ve ambargolarla boğulmaya çalışılan Yemen, diğer yanda, ateşin ve ölümün gölgesinde direnen Gazze… Ve karşılarında, yalnızca şeytani hesaplarını güden, topraklarını genişletmek, halkları köleleştirmek isteyen küresel bir düzen...
Siyonizm ve emperyalizmin insanlık dışı ittifakı.
Ey Yemen, ey Gazze! Siz, emperyalizmin kanlı pençesine rağmen yılmayanların, canını siper ederek zulme karşı kıyam edenlerin adısınız. Siz, dünyanın en büyük ve en müreffeh ordularına karşı inancın, azmin, fedakârlığın nasıl bir güç olduğunu gösteren ebedi birer destansınız.
Bu manifestoda, emperyalist işgalcilerin ve onların kuklalarının kirli oyunlarını, İslam dünyasındaki korkakların zilletini ve Yemen ile Gazze’nin cesur direnişini tüm açıklığıyla ortaya koyacağız. Çünkü hakikati haykırmak, zalime karşı susmamak, bir müminin en temel görevidir.
1. Emperyalizmin Kanlı Projesi-Siyonizm ve ABD’nin Küresel İşgali
Bugün yaşananlar, asla bir tesadüf ya da ani bir savaşın sonucu değildir. Bu, yüz yıllardır planlanan, stratejik hesaplarla yürütülen bir küresel işgalin devamıdır. Siyonist İsrail’in varlığı, Batı emperyalizminin Ortadoğu’daki en büyük kalesidir.
ABD, İngiltere ve Batı dünyası, İsrail’in varlığını sürdürmesi için tüm insanlığı kurban etmekten çekinmemektedir. “Demokrasi” ve “özgürlük” gibi kavramlarla maskelenmiş emperyalist vahşet, gerçekte katliamlarla, işgallerle ve halkların kanını emerek büyüyen bir canavardan ibarettir.
Irak’ta milyonlarca insan öldürüldü, işgalle birlikte ülke parçalandı.
Libya’da halkı birbirine kırdırarak ülkeyi kaosa sürüklediler.
Suriye’yi terör gruplarıyla kuşatarak iç savaş bataklığına sürüklediler.
Filistin’i yetmiş yıldır kan ve gözyaşıyla işgal altında tutuyorlar.
Yemen’de halkı açlığa mahkûm ederek onları diz çöktürmeye çalışıyorlar.
Ancak emperyalizmin unuttuğu bir şey var: Baskı ve zulüm, hiçbir zaman hakikatin ışığını söndüremez.
2. Yemen: Sadece Allah’a Kulluk Edenlerin Direnişi
Yemen, bugün modern dünyada eşi benzeri görülmemiş bir iman direnişi sergiliyor. Açlıkla, ambargoyla, bombalarla diz çöktürülmek istenen Yemen halkı, boyun eğmeyi reddederek sadece Allah’a kul olduklarını gösterdi.
Ne Suudi Arabistan’ın petrol dolarları ne ABD’nin silahları ne de İsrail’in şeytani planları, Yemen’in iman dolu göğsünü delemiyor. Çünkü Yemen, imanı satılık olmayanların, top tüfek karşısında yalnızca Allah’a sığınanların diyarıdır.
Ve işte, Yemen’in füzeleri Tel Aviv’e ulaştığında dünya dehşet içinde kaldı. Çünkü bir avuç mazlumun, dünyanın en güçlü askeri ittifaklarına kafa tutabileceği hesaplanmamıştı. Onlar sanıyorlardı ki, Yemen halkı aç bırakılırsa, ilaçsız bırakılırsa, bombalarla yıldırılırsa direnişi bırakır. Ama Yemen, imanını ve onurunu çiğnetmemeye yemin etti.
Bugün Yemen, İslam dünyasının utanç içinde izlediği bir direnişi tek başına yürütüyor. Ve ne acıdır ki, bu direnişe destek olması gereken ülkeler, Amerika ve İsrail’in korkusuyla seslerini çıkaramıyorlar.
3. Gazze: Dünyanın Gözleri Önünde Yapılan Soykırım
Filistin, özellikle de Gazze, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden birine sahne olmaktadır. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar; gözleri kan bürümüş bir işgal gücü tarafından her gün katledilmektedir.
Bu, yalnızca bir savaş değildir. Bu, sistematik bir soykırımdır. Dünyanın en büyük güçleri, İsrail’in işlediği bu insanlık suçlarına karşı üç maymunu oynarken, Gazze’nin çocukları, üzerine yağan bombalara rağmen özgürlüğün türküsünü söylemeye devam ediyor.
Ve en büyük ayıp, İslam dünyasına aittir.
Türkiye, ticari anlaşmaları devam ettirerek İsrail ile ekonomik ilişkilerini kesmemiştir.
Suudi Arabistan ve BAE, İsrail’le dostluk anlaşmaları imzalamıştır.
Mısır, İsrail’e geçiş kapılarını açarken Gazzelileri açlığa mahkûm etmiştir.
İran ve Lübnan dışında hiçbir İslam ülkesi gerçek anlamda Filistin davasını sahiplenmemiştir.
Ama Gazze yalnız değildir. Çünkü Yemen, 2000 kilometre öteden füzelerini Tel Aviv’e göndererek İslam dünyasına “Ayağa kalkın!” diye haykırmıştır.
4. Korkak İslam Ülkeleri: Zilletin Adı Oldular
Bugün İslam ülkelerinin büyük bir çoğunluğu, İsrail’in ve ABD’nin boyunduruğuna girmiştir. Petrol dolarlarıyla saraylarda yaşayan yöneticiler, Müslümanların canı pahasına sefahat içinde yaşamaktadır.
Bazıları “biz de güçlenelim” diyerek İsrail’le anlaşma yapmaktadır.
Bazıları “bu savaş bizi ilgilendirmez” diyerek zalimden yana olmaktadır.
Bazıları “denge siyaseti” diyerek hiçbir şey yapmamayı tercih etmektedir.
Ama Yemen gösterdi ki, mesele imkan meselesi değil, iman meselesidir. Eğer mesele top ve tüfek olsaydı, Suudi Arabistan dünyanın en güçlü devletlerinden biri olurdu. Ama bugün Yemen, yoksulluğun ortasında bile bir şeref abidesi gibi dimdik durmaktadır.
Zalimler Kaybedecek, Hak Galip Gelecek!
Ey Yemen, ey Gazze! Sizin direnişiniz, yalnızca bir toprak meselesi değil, bir iman meselesidir. Siz, ümmete unutturulmaya çalışılan bir hakikati yeniden hatırlattınız: Zulme karşı direnmek, Allah’a kulluğun en büyük şiarıdır.
Ve unutmayın: Tarih, zalimleri değil, mazlumların direnişini yazacaktır. Emperyalizmin kanlı çarkları bir gün kırılacak, işgalciler tarihin çöplüğüne atılacak ve zafer, her zaman hakka inananların olacaktır.
Allah’ın izniyle, bu direniş sürecek ve zalimler yenilecektir!
Bahadır Hataylı/18.03.2025/Sancaktepe/İST
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder