İsrail’in Gazze Politikası ve Suriye Bağlantısı
Gazze üzerindeki durum, İsrail için uzun süredir devam eden bir güvenlik meselesidir. Gazze’deki direniş gruplarının İsrail’e yönelik saldırıları, özellikle roket saldırıları, sürekli bir tehdit algısı yaratmaktadır. Ancak, bu tehdit İsrail’in bölgedeki askeri varlığını ve uluslararası destek arayışını gerekçelendirmek için de kullanılmaktadır. İsrail, Gazze’deki operasyonlarını genellikle çok boyutlu bir strateji ile yönetmektedir:
Askeri üstünlük: İsrail, Gazze’yi sürekli olarak askeri baskı altında tutarak direniş gruplarının gücünü sınırlamaktadır.
Diplomatik denge: İsrail, Mısır ve Katar gibi ülkeleri arabulucu olarak kullanarak ateşkesi yönetmekte ve Gazze’nin direniş kapasitesini kısıtlamaya çalışmaktadır.
Uluslararası kamuoyu yönetimi: İsrail, Gazze’deki operasyonlarını genellikle “meşru müdafaa” adı altında sunarak Batı dünyasından destek almayı başarmaktadır.
Bu bağlamda, İsrail’in Gazze ile ateşkes yapması, bir yandan bu bölgedeki tehdit algısını yönetme çabası iken, diğer yandan Suriye’deki stratejik hedeflerini ilerletmek için bir fırsat yaratma amacını taşıyor olabilir. İsrail, Suriye’deki İran varlığını ve Hizbullah’ın etkinliğini kendisi için büyük bir tehdit olarak görmektedir. Gazze’de nispeten istikrarlı bir durum yaratıldığında, İsrail’in dikkatini ve kaynaklarını Suriye’ye yönlendirme şansı artar.
Ateşkes ve Suriye Planları
İsrail’in Suriye üzerindeki hedefleri, İran’ın bölgedeki nüfuzunu azaltma, Hizbullah’ın askeri kapasitesini sınırlama ve Suriye’deki çatışma ortamından stratejik avantaj elde etme üzerine kuruludur. Bu bağlamda, ateşkes, İsrail’e Suriye’de daha geniş bir manevra alanı sunabilir.
Askeri Operasyonlar: İsrail, Suriye’de İran’a ait olduğu iddia edilen hedeflere düzenli olarak hava saldırıları düzenlemektedir. Gazze’de ateşkes sağlanması, İsrail’in Suriye’deki operasyonlarına daha fazla odaklanmasına olanak tanıyabilir.
Uluslararası Destek: İsrail, Gazze ile ateşkes yaparak Batı dünyasında barışçıl bir imaj yaratabilir ve Suriye’deki askeri operasyonlarına yönelik eleştirileri azaltabilir.
Bölgesel İşbirliği: İsrail, Mısır ve Katar gibi ülkelerle işbirliği yaparak Gazze’de istikrarı sağlarken, aynı zamanda bu ülkelerin Suriye’deki politikalarını etkilemeyi hedefleyebilir. Özellikle Körfez ülkelerinin İran karşıtı duruşları, İsrail’in Suriye’deki stratejilerine dolaylı destek sağlayabilir.
ABD ve İsrail’in Suriye Üzerindeki Planları
ABD, İsrail’in Orta Doğu’daki en büyük müttefikidir ve Suriye konusunda da iki ülke arasında güçlü bir işbirliği bulunmaktadır. İsrail’in Suriye’deki hedefleri genellikle ABD’nin bölgedeki çıkarlarıyla uyumludur:
İran’ın Nüfuzunu Azaltma: Hem ABD hem de İsrail, İran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a silah sağlamasını engellemeye çalışmaktadır. Bu amaçla, İsrail’in hava saldırıları ABD’nin bölgedeki politikalarıyla paralel hareket etmektedir.
Enerji Koridorları: ABD ve İsrail, Suriye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji koridorları üzerindeki stratejik önemini göz önünde bulundurarak, bu bölgeyi kontrol altında tutmayı hedeflemektedir.
Rejim Değişikliği Stratejileri: ABD’nin Suriye’deki rejim değişikliği politikası, İsrail’in güvenlik çıkarlarına hizmet etmektedir. İsrail, Esad rejiminin zayıflamasını veya İran etkisinden arınmasını istemektedir.
Ateşkesin Geleceği ve Pragmatizm
Bu ateşkesin uzun vadeli olmayacağına yönelik öngörüler, İsrail’in pragmatik stratejilerinden kaynaklanmaktadır. İsrail, Gazze üzerindeki kontrolünü tam anlamıyla kaybetmek istemez ve bu nedenle ateşkes sadece geçici bir nefes alma süreci olarak görülebilir. Pragmatizmin bu süreçteki rolü, İsrail’in kısa vadeli kazançlar elde etmek için farklı cephelerde farklı stratejiler uygulamasına dayanır.
Ekonomik Faktörler: İsrail’in Gazze’deki operasyonlarının maliyeti yüksektir ve bu ateşkes, ekonomik olarak bir rahatlama sağlayabilir. Ancak bu rahatlama, aynı zamanda kaynakların Suriye’ye yönlendirilmesi için de kullanılabilir.
Bölgesel Denklemler: İsrail, Gazze’deki durumu kontrol altında tutarken, Arap ülkeleriyle normalleşme sürecini hızlandırmayı hedefleyebilir. Bu süreç, Suriye üzerindeki stratejik hedeflere ulaşmak için de destek sağlayabilir.
Halkların Manipülasyonu: Ateşkes, İsrail’in uluslararası alanda “barış yanlısı” bir görüntü çizmesine olanak tanıyabilir. Ancak bu durum, Filistin halkının daha fazla baskı altına alınması ve Suriye gibi diğer bölgelerdeki planların daha az dikkat çekerek ilerlemesine neden olabilir.
Geleceğe Dönük Öngörüler
Gazze’de Yeni Çatışmalar: Bu ateşkesin uzun vadeli olması düşük bir ihtimaldir. İsrail, Gazze’deki direnişi tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediği için, yeni çatışmaların ortaya çıkması muhtemeldir.
Suriye’de Daha Yoğun Operasyonlar: İsrail’in Suriye’deki hedeflerine daha fazla odaklanması beklenebilir. Özellikle İran’a ait askeri tesislere yönelik saldırılar artabilir.
ABD-İsrail İşbirliği: ABD, İsrail’in Suriye’deki operasyonlarını desteklemeye devam edecektir. Bu durum, bölgedeki çatışma dinamiklerini daha da karmaşık hale getirebilir.
Arap Ülkelerinin Tavrı: Arap ülkeleri, İsrail’in politikalarına karşı daha fazla tepki göstermeye başlayabilir. Ancak bu tepkiler, genellikle sözde kalabilir ve somut bir eyleme dönüşmeyebilir.
Halkların Tepkisi: Bölgedeki halklar, İsrail ve ABD’nin stratejilerinden giderek daha fazla rahatsız olabilir. Ancak bu rahatsızlık, örgütlü bir tepkiye dönüşmedikçe etkisiz kalacaktır.
İsrail’in Gazze ile ateşkes yapması, bölgede sınırlı bir rahatlama sağlarken, esasen Suriye gibi çok daha karmaşık ve öncelikli hedeflere odaklanılması için bir zemin hazırlamış olabilir. Ateşkesin pragmatik bir araç olarak kullanıldığı bu tabloda, hem bölgesel hem de uluslararası dengelerin yeniden şekillenmesi kaçınılmazdır.
Bahadır Hataylı/16.01.2025/Sancaktepe/İST
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder