Bu Blogda Ara

10 Ağustos 2025 Pazar

Islahın Başlangıç Noktası- Başın Düzelmesi


Ey insan! Şunu bil ki Allah, yeryüzüne peygamberlerini rastgele göndermedi. Onları, toplumların kalbine, yani güç ve otoritenin merkezine gönderdi. Çünkü bir toplumun yönünü, rengini ve kaderini, çoğu zaman önderleri belirler.

Kur'an bize bunu açıkça gösterir:“Kavminin ileri gelen inkârcı önde gelenleri dediler ki: ‘Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir; size üstünlük sağlamak istiyor…’” (Mü’minûn 23/33)

Bu ayet, bize iki şeyi öğretir:
Birincisi, değişim öncelikle yukarıdan aşağıya yayılır; halk çoğunlukla önderlerinin izinden gider. İkincisi, bu önderler çoğu kez ilk muhalefeti yapan, en sert tepkiyi gösteren kesimdir. Çünkü onların elinde hem güç hem de statü vardır.

Neden Güç Odakları?

Allah’ın elçilerini güçlü kesimlere yönlendirmesinin hikmeti açıktır:

  1. Değişimin merkezini hedef almak
    Eğer bir ağacın gövdesi çürümüşse, yapraklarla uğraşmanın faydası olmaz. Gövde sağlamlaştırılırsa dallar da yeşerir. Peygamberler, toplumun gövdesini —yani yöneticilerini, kanaat önderlerini— hedef almıştır.

  2. En büyük direnci kırmak
    Zulüm, sömürü ve putperestlik çoğu kez yönetenlerin elinde güçlenir. Musa (a.s.)’ın Firavunla başlaması boşuna değildir. İbrahim (a.s.)’ın Nemrut’a meydan okuması da öyle. Eğer Firavun ’un sarayı yıkılırsa Nil’in köylerinde adalet yeniden akar.

  3. Toplumsal adaletin tesisi
    Güç odakları bozulmuşsa, alt tabaka ya bu zulme boyun eğer ya da ona özenir. Ama adalet yukarıdan başlarsa, halk da o adaleti benimser.

  4. Örnekleri değiştirmek
    İnsanlar gördüğüne özenir. Eğer önder dürüst, adil, merhametli ise halk da öyle olmaya meyleder. Ama önder yolsuz, kibirli, zalim ise halkın kalbi de o yönde kararır.

Kur'an'dan Diğer Deliller

  • “Biz seni, bizim gibi bir insan olarak görüyoruz…”Hûd 11/27
    Bu cümle, ileri gelenlerin peygamberleri küçümseme yöntemidir. Onlar, kendi statülerini sarsacak her değişime karşıdır.

  • Yürüyün ve ilahlarınıza bağlılıkta direnin…”Sâd 38/6
    Güçlü olanlar, halkı yanlış yolda tutmak için organize olur. Bu, bugünkü medya manipülasyonlarından farklı değildir.

  • “Varlık içinde şımaran ileri gelenler: ‘Babalarımızı bir din üzerinde bulduk ve onların izinden gidiyoruz’ dediler.”Zuhruf 43/23:
    Geleneksel güç ilişkileri, statükonun kutsanmasıdır. Bu sadece eski kavimlerde değil, bugün de vardır: “Biz böyle gördük, böyle gideriz” diyenler hâlâ çok.

Tarihî Örneklerle Islahın Başlangıcı

  • Musa (a.s.): Doğrudan Firavuna gönderildi. Ama aynı zamanda köle halkını bilinçlendirdi. Hem baş hem taban aynı anda hedefteydi.

  • İbrahim (a.s.): Putları kırarak Nemrut’un otoritesini sarstı. Ama bunu yaparken halkın zihnindeki putperest düşünceyi de yıktı.

  • Hz. Muhammed (s.a.v.): Mekke’de Kureyş’in ileri gelenlerine davet götürdü, ama Habeşistan’a hicret eden fakir Müslümanların da güvenliğini sağladı.

Modern Çağda Bu İlkenin Uygulanması

Bugün toplumları yönetenler sadece siyasetçiler değil; medya patronları, finans baronları, kültürel kanaat önderleri, akademik elitler de “baş ”tır.

Bir toplumsal ıslah çalışması:

  • Belediyeleri, meclis üyelerini, büyük iş insanlarını,

  • Ünlü sanatçıları, sosyal medya fenomenlerini,

  • Üniversite rektörlerini, büyük vakıf başkanlarını
    hedeflemeden tam başarıya ulaşamaz.

Çünkü halkın büyük kısmı, doğrudan onların söylem ve örneklerinden etkilenir.

Günümüzden Bir Örnek

Diyelim ki bir şehirde yolsuzluk yaygın. Sadece alt kademedeki memurları dürüstlüğe çağırmak yetmez. Belediye başkanı, ihale veren şirket patronu, televizyon programcısı da dürüstlük çağrısını duymazsa, sistem değişmez.
Tam tersine, üsttekiler değişirse, alt kademedeki yozlaşma da çözülmeye başlar.

Baş Bozuksa Gövde Düzelmez

Kur'an'ın uyarısı nettir,

“Allah, bir kavmi, onlar kendi nefislerindekini değiştirmedikçe değiştirmez.” (Ra’d 13/11)

Ama bu değişim, halkın tamamına aynı anda değil, etki merkezlerinden başlar.

Bir başkan, bir sanatçı, bir akademisyen doğru bir adım atarsa, yüz binlerce kişi etkilenir. Peygamberlerin bu stratejiyi kullanması, bizim için de bir yol haritasıdır.

Ey okuyucu! Eğer adalet istiyorsan, eğer zulmün sona ermesini diliyorsan, sadece sokaklardaki haksızlıklara değil, saraylardaki, ekranlardaki, toplantı odalarındaki haksızlıklara da ses çıkar.
Peygamberlerin yolunu izlemek, “başa giden yolu bilmek ve oradan başlayarak tabana yayılmaktır.

Zira baş düzelirse, gövde yeşerir; gövde yeşerirse meyve tatlanır.
Ve unutma: Islah, en tepeye cesur bir adım atmadan başlamaz.

Erol Kekeç/01.08.2025/Sancaktepe/İST

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!