Bu Blogda Ara

2 Şubat 2025 Pazar

Gurur Kibir ve Yönetimde Azgınlık-Kanatlanan Karıncaların Sonu



Sözümüz açık, mesajımız nettir: "Allah, azan karıncaya kanat takar, kuşa yem edermiş."

Bu bir ikazdır. İnsan, gücü ele geçirdiğinde kendini vazgeçilmez, dokunulmaz ve hatta ölümsüz zanneder. Ama tarih, bunun ne büyük bir yanılgı olduğunu bize defalarca göstermiştir. Zira her yükselenin bir inişi, her büyüklük taslayanın bir çöküşü olmuştur. Firavunlar, Nemrutlar, Şeddatlar, Karunlar… Hepsi bir zamanlar güç sahibiydi. Ama şimdi onları yalnızca ibretle hatırlıyoruz.

Bugünün yöneticilerine, karar alıcılarına, halkın üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlara söylüyorum: Unutmayın, kanat takılan karıncaların sonu, kuşlara yem olmaktır.

Kendi İlahını Yaratan İnsan

Yönetimde en büyük felaket, insanın kendini hak sahibi görmesidir. Yani, bulunduğu makam ona lütfedilmiş değil, kendi hakkı olduğunu sanmasıdır. Oysa hiçbir iktidar, hiçbir güç ve hiçbir yetki mutlak değildir. Mutlak olan sadece Allah’tır. Ama gurur, insanın gözünü kör eder. Kibir, kulağını sağır eder. Hakikati işitemez, halkın feryadını göremez hale gelir.

Bir insan, "Ben olmazsam bu devlet çöker" diyorsa…

Bir yönetici, "Benim sözüm kanundur, kimseye hesap vermem" diyorsa…

Bir idareci, "Ben yaptım, oldu" diyorsa…

İşte o kişi kanatlanan karıncadır. Çünkü artık kendisini halktan değil, haktan üstün görmeye başlamıştır.

Gücün Zehirlemesi-Haktan Sapış,

İktidar, doğru ellerde bir hizmet aracı olur. Ama yanlış ellerde bir zehire dönüşür. İşte asıl sorun burada başlar: Zehirlenmiş liderler!

Peygamber Efendimiz (sav) ne buyurmuştur?

"Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden mesulsünüz."

Bugünün yöneticileri bunu unuttu. Çoban olduklarını sandılar ama sürüyü unuttular. Merhameti, adaleti, istişareyi terk ettiler. Yüce Allah, Firavunu hemen helak etmedi. Çünkü ona fırsat tanıdı, uyarılar gönderdi. Ama o, bu uyarıları ciddiye almadı. Gün geldi, deniz ortasında boğuldu.

Bugünün yöneticileri için de aynı şey geçerli. Şimdi güç onlarda olabilir. Şimdi dilediklerini yapıyor olabilirler. Ama unutmasınlar: İlahî adalet mutlaka tecelli eder. Bugün alkışlayanlar, yarın taş atanlara dönüşebilir.

Yöneticinin Şaşması- Adaletin Yıkımı

Bir yönetici, adaleti bırakıp zulme kayarsa Allah ona kanat takar. Yani onun gücünü artırır, onu zirveye çıkarır. Ama bu yükseliş, bir ödül değildir. Bu, onun sonunu hazırlayan bir tuzaktır.

"Zalimlere mühlet veririz, ama asla ihmal etmeyiz." (Hud Suresi :11/15)

Düşünün, bir yönetici bir makamı ele geçirir ve orada kalıcı olacağını düşünür. Adaleti bırakır, torpili, rüşveti, adam kayırmayı yol edinir. Devletin malını babasının malı gibi harcamaya başlar. "Bu halk bana mahkûm" diyerek onları hor görür. İşte bu noktada, artık onun sonu yaklaşmıştır.

Çünkü kanatlanan karınca, uçmanın keyfini sürerken kuşun geldiğini fark edemez. Oysa o an çoktan tuzağa düşmüştür.

Süleyman ve Karun-İki Farklı Yükseliş, İki Farklı Son

Süleyman Peygamber de bir kraldı. Ama adaletiyle, tevazusuyla yükseldi. Karun da büyük bir servete sahipti, ama hırsıyla, kibriyle yükseldi.

Süleyman’ı Allah daha da yüceltti. Çünkü o, gücünü halka hizmet için kullandı.

Karun’u Allah yerin dibine geçirdi. Çünkü o, servetini halkın aleyhine kullandı.

Bugünün yöneticileri kendilerine sorsun: Ben Süleyman mıyım, yoksa Karun mu?

Eğer adaletle, liyakatle, tevazuyla yönetiyorsan, Allah seni destekler. Ama kibirle, israfla, halkı ezerek yükseliyorsan, Allah sana kanat takar… ve seni yere çalar.

Son Uyarı-Gücü Yanlış Kullananın Akıbeti

Bu sözleri, sadece bugünün yöneticileri için söylemiyorum. Tarihte de, gelecekte de kim olursa olsun, kim yanlış yaparsa aynı akıbete uğrar.

Bir belediye başkanı… Bir bakan… Bir milletvekili… Bir devlet başkanı… Kim olursa olsun, Allah’ın adaletine karşı gelemez.

Bu dünyada kanat takılan çok karınca gördük. Ama onların hepsi kuşlara yem oldu.

Bugün güç sende olabilir. Makam, servet, şöhret senin olabilir. Ama unutma, bu bir imtihandır. Eğer bu gücü doğru kullanmazsan, Allah senin de kanatlarını açar… Ve sen, farkına bile varmadan, bir av kuşuna yem olursun.

Bu yüzden diyorum ki: Her yükselişi hayra, her düşüşü şerre yormamak lazım.

Çünkü bazen yükseliş, insanın düşüşü içindir.

Ve bazen düşüş, insanın kurtuluşudur.

Allah, adaletle yönetenleri korusun, kibirle azanları da hak ettikleri sonla buluştursun.

Bahadır Hataylı/27.01.2025/Sancaktepe/İST

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!