- 7.9 şiddetinde yanımdan
hiç ayrılmayı düşünmeyen, yatağa birlikte girdiğim stres…
- Ellerim cebimde ıslık
çalarak geçerken, yol parasına hasret kaldığım ülkenin sırtımda taşıdığım
yamyamları…
- Ödemekte zorlandığım ve
her aybaşında kapıma dayanan ve alamadığı zaman bir selamı esirgeyen kira
borcu…
- Sokakları dolduran dilenci
çocukların gülücükleri…
- Ne kadar bilge olursam
olayım, bir türlü gereken değeri ve önemi bulamadığım naçiz vücudum…
- Sararmış bir yaprak gibi,
mahzun ve hüzün bırakarak beni terk eden yaşamadığım hayat…
- Bir cep harçlığına hasret
kaldığı için, her gün rutin haline gelen, suratını asarak yanımdan giden çocukların,
bana çektirdiği acı…
- Göğüs boşluğunda taşıdığım
ve ateşini bir türlü dindiremediğim yürek…
- Günlerce komada kalarak
vakti gelmediği için beni terk etmeyen ama her yanından yama içinde bir
kalp…
- Dost dost diye canını feda
eden, ancak dost sandıklarının üzerinden tepeleyerek geçtiği bir beden ve
bu bedende yıllarca taşınmış, bir tır dolusu puşt…
- Gasp edilmiş dünyanın tüm
acılarını bağrına basan ama acılardan bağrında yanmayan yerin kalmadığı
acılı bir yürek…
- Somada cinayete kurban
giden insanların geride bıraktığı acıların ve ağıtların tüm rüyalarımı
işgal ettiği bir gece hayatı…
- Müslümanım deyip de İslam dışında tüm
duyarsızlıklara sahip olan insanların, âlemi İslam’daki ölümlere attıkları
sloganların vermiş olduğu çaresizlik…
- Zalimlerin kökünü kazmayan
ama dışarıya atıp rahatlamadığım, içimde beni mahveden hıncım…
- Kolları bacakları kopmuş,
küçük çocukların kadavraya dönmüş, yüreğimde taşıdığım küçücük bedenleri…
- İslam adına
kapitalistleşen varlıkların, fosseptik çukuruna dönmüş işkembelerinin pis kokusu,
kalınlaşmış boyunların görüntüsünden utanç duyduğum içimdeki hıncım…
- Kâfir ve zalim canavarların,
kapıp gittikleri ama gölgesiyle avunan ve umut eden mazlumların,
avuçlarını yaladıkları bir hayatın, sönmeye meyletmiş daralan nefesleri
birikimlerim…
- Yaradan’a sattığım bir yürek, içine sığmayan acılar, masumların kanlarıyla boyanmış bir evren haritası ve acılarımı duyuramadığım ruhları kaybolmuş bir insanlık taşıdığım mal varlığım… Erol Kekeç20.07.2014/İST
Bu Blogda Ara
21 Temmuz 2014 Pazartesi
MAL BEYANI BİLDİRİMİ!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.
Popüler Yayınlar
-
Suriye iç savaşı, yalnızca bölgesel güç dengelerini değiştiren bir çatışma olmakla kalmamış, aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke ...
-
1.Bir uyanışa davet Bu çağrı Korkuyla bastırılmış vicdanlara, susturulmuş akıllara ve yalanlarla hipnoz edilmiş bir topluma, yeniden hakika...
-
"Kur'an'ı Okumak Değil, Anlamak yaşamak Kurtarır "Kur’an’ın ne dediğini değil de Arapça harflerin nasıl okunduğunu öğre...
-
Amerika ve Siyonizm'in Son Perdesi İnsanlık tarihi boyunca zulüm, her zaman önce parıldayan yalanlarla geldi. Önce alkışlandı, sonra k...
-
Terörle Mücadele Maskesi Altında Küresel Dizayn Girişimi Bugün “İslam’a karşı açılan savaş” başlığı altında yürütülen çok katmanlı saldırıla...
-
Bir yasa düşünün ki halkı korumak için değil, halkın gözünü boyamak için çıkarılsın. Bir meclis düşünün ki halkın iradesini yansıtmak yerine...
-
“Bilim, insanlık için bir kurtuluş mu, yoksa yeni çağın kılıksız celladı mı?” Son birkaç yılda dünya, eşi benzeri görülmemiş bir küresel den...
-
İnsanoğlu, tarihin her döneminde kendine hakikati hatırlatacak bir sese muhtaç oldu. Bu ses bazen bir peygamberin duasıydı, bazen bir anneni...
-
Bir gün Behlül, sarayın taş avlusunda, güvercinlerin gölgesine sığınmış, bir sütunun dibine yaslanmış, sırtını gün ortasının rehavetine ve...
-
“Pusuyla ayağını kırdıkları atı sahibine vurdurdular, Hâfız! Masumiyet, at’tan çok daha önce öldü…” Ben de sana, ey Hâfız, tam da o kırıl...
Bitsin Bu Zillet

Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK
Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.
Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."
kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder