Yol bir dağa benzer, ne kadar tırmanırsanız, o kadar yükselir. Tırmanmadan aşılmaz ki dağlar. Çıkılırsa yola edilmiştir mutlaka her şeye elveda. Elveda denirse bir kere, yürümek kolay olur virajlı yollarda. Virajları bir bir geçerken dikkatte olursa kayma, yuvarlanır insan uçurumlara. O halde tırmanma şeridine girince, her şeyi söküp atmak gerekir yürümeyi engelleyen ne varsa…
Yollar bazen çok uzun, bazen karanlık, bazen kaygan ve bazen de uçurumlardan geçebilir. Bunları dikkate alarak karar vermek gerekir. Verilen bir karardan geriye dönmek zillettir. Zilleti günlük hayatta barındıran köledir. Köleler karar veremezken nasıl olur da yüksek dağlara tırmanmayı göze alabilir. Hayatta birçoklarının köle olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür. Kölelik denince hemen fiziksel yaşamların karantinaya alınması anlaşılmamalıdır. Kölelik, kararlar üzerinde, irade dışında etkili olan ne varsa, onun egemenliği altında yaşandığı sürece vardır.
Birçok insanın köle olduğunu söylerken büyük abartı gibi görünse de, söylediklerimin arkasında duracak kadar cesur olduğuna inanan biriyim. Arabanız çok sevimli değil mi olmazsa olmazlarınızdan, işinizi büyütebilmek, emrinizde çalışanların sayısını arttırmak, piramidin tepesine oturmak ve adınızı silinmeyecek harflerle hiçbir ekrana sığmayacak kadar büyük puntolarla yazdırmak çok sevimli değil mi? Fazla uzatmaya gerek yok, dışınızda sizi yönlendiren bazı tükenmez güdülerin bulunduğu muhakkak, o halde köle olmadığınızı nasıl söylersiniz…
Dağları aşacak zirvelere çıkacak beyinler ve yürekler, bazı sistemlerce bilinçli ya da bilinç dışı, kalıpsal olarak hayatları ipotek altına alınmamış olanlardır. Neden onlar, çünkü aşkın insanlardır da ondan… Aşkın olmadan aşamazsınız, aşmak için aşındırmanız gerekir, ayakları, yeri, yolları ve teni, yoksa dona kalır her şey…
Yükseklere çıkacaksınız sesiniz çok az duyulacak,kimse sizi görmeyecek,ama mesajınız net ve özgün olarak anlaşılacak,bir turna ötüşü gibi;çünkü yollar hep yüksektir.Aşağıdan yukarıya düzgün doğrusal bir grafik eğrisi çizerek koşanlar,nefes nefese kalmaz,sonunda rölantide gider.Bu yol eğrisi, doğrusu,çamuru,virajı ve kayganlığıyla işaretlere dikkat edilerek yürümeyi gerektirir.İşaretlerin birincisi kölelik zincirlerini kırıp atmaktır.Bu durum uçmayı düşünen kuşların kanatlarındaki yüklerden kurtulması gibidir.
Aşkın insanlardan söz ettim, bunların bazıları kilise baskısına rağmen, siz ne kadar söyleseniz de”yine de dünya dönüyor”diyen Galileo. Bir diğeri, Ben bu gençleri uyandırdığım için beni cezalandırıyorsanız, bunu severek çekmeye hazırım. Çünkü sizler beni öldürerek, hiç rahatsız olmadan uyumak istiyorsunuz değil mi? Diyen Sokrates… Evet, bunlar uçtu ve gittiler göçmen kuşlar gibi geldikleri yere. Kölelere emanet bir yaşamın tuzaklarına aldırmadan aşındırdılar dağları ve yolları… Tırmanmak gerekir yükseklere çıkmak için, yükseklere çıkıldığında güllük gülistanlık bir bahçe var zirvesinde dağların… Yarım kalan yollar aşınıp gitmiştir, iz bırakanlar başkalarının izine takılmadan, kölelik bağlarını kırdılar ve yürüdüler, yürüdüler, yürüdükçe kabuklarına sığmaz olup dışarıya fırladılar. Çünkü onlar biliyorlardı, tepesinde dağların kocaman bir soluk var, Güneşin doğumunu orada karşıladılar…
Yıl:11.03.2004
Saat:12.40-13.15
Yer: Kadıköy/İST
Erol Kekeç
Bu Blogda Ara
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.
Popüler Yayınlar
-
Suriye iç savaşı, yalnızca bölgesel güç dengelerini değiştiren bir çatışma olmakla kalmamış, aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke ...
-
1.Bir uyanışa davet Bu çağrı Korkuyla bastırılmış vicdanlara, susturulmuş akıllara ve yalanlarla hipnoz edilmiş bir topluma, yeniden hakika...
-
"Kur'an'ı Okumak Değil, Anlamak yaşamak Kurtarır "Kur’an’ın ne dediğini değil de Arapça harflerin nasıl okunduğunu öğre...
-
Amerika ve Siyonizm'in Son Perdesi İnsanlık tarihi boyunca zulüm, her zaman önce parıldayan yalanlarla geldi. Önce alkışlandı, sonra k...
-
Terörle Mücadele Maskesi Altında Küresel Dizayn Girişimi Bugün “İslam’a karşı açılan savaş” başlığı altında yürütülen çok katmanlı saldırıla...
-
Bir yasa düşünün ki halkı korumak için değil, halkın gözünü boyamak için çıkarılsın. Bir meclis düşünün ki halkın iradesini yansıtmak yerine...
-
“Bilim, insanlık için bir kurtuluş mu, yoksa yeni çağın kılıksız celladı mı?” Son birkaç yılda dünya, eşi benzeri görülmemiş bir küresel den...
-
İnsanoğlu, tarihin her döneminde kendine hakikati hatırlatacak bir sese muhtaç oldu. Bu ses bazen bir peygamberin duasıydı, bazen bir anneni...
-
Bir gün Behlül, sarayın taş avlusunda, güvercinlerin gölgesine sığınmış, bir sütunun dibine yaslanmış, sırtını gün ortasının rehavetine ve...
-
“Pusuyla ayağını kırdıkları atı sahibine vurdurdular, Hâfız! Masumiyet, at’tan çok daha önce öldü…” Ben de sana, ey Hâfız, tam da o kırıl...
Bitsin Bu Zillet

Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK
Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.
Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."
kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder