Bu Blogda Ara

30 Mayıs 2013 Perşembe

YOLLARIN KAVŞAK NOKTASI SONA BİR KALA!


“Ey insan! Hangi yoldan gidersen git muhakkak ki Rabbine varan bir yol üzerinde çabalayıp durmaktasın, nihayet ona varacaksın…”İnşikak:6
Herkesin yaptığına şahitlik yapacağı ve irade dışında tüm uzuvların konuşmaya başladığı gün gelmeden önce, nasıl bir yolda gidiyoruz diyerek sorgulamamız gerekmez mi? Sorgulanmayan kritikten uzak hayat yaşanmayacak kadar bayat. Akılla donatılmış varlığın hayatı sorgulamalar süzgecinden süzülerek, yollara zincir halkaları gibi dizilmek zorundadır. Böylesi bir hayat tüm zorluklara rağmen katlanılmaya değer, yoksa boşu boşuna cefa çekmenin anlamı nedir bunu anlamakta bayağı zorlanırım…
Her gördüğün açıklığı yol olarak sakın görme, yollar uzar da gider dağların tepelerinden kıvrıla kıvrıla aşağılara iner, bir karayılanın kıvrılması gibi. Ne kadar gözünü korkutmaya kalksa da sakın ola ki, kolay olan yolları tercih etme yürümek için. Gidişi çok kolaydır, ancak sonucuna katlanmak çok zor, insanı helak eder. Tüm yollar Rahmanın kanatları altındadır, son durak ona çıkar. Ne fark eder nereden gidersen git, sonuçta Allah seni hesap görmek için karşılar. Sakın ola ki bana sıra gelinceye kadar kırk türlü bahaneler oynarım diye düşünme. Allah hesabını çok seri görendir, yanılma olasılığı olmayan tek gün Allah'ın hesap günüdür.
Tartılar bozulmaz, kantarın altına bir demir monte etme şansınız yok, bir geç iki fiş al, yemezler, ben gelmesem de her gün bir defa geçti göster beni, bu düşünceler varsa bilinçaltı derinliklerinde. Onları bir an evvel temizle, yoksa hipnozla uyutulduğunu anlayıncaya kadar, sen mutlak teraziye çıkarsın… O terazinin sahibi, rüşvet yemez, arka cebi yok, tüm ciltlerde ne yazdığını bilir, cihandakilerin tümü avucunun içinde, o halde nereden gidersen git, nereye gittiğini biliyorsun sanırım. Bilmediğin bir yolda bu kadar aşk ve şevkle seni coşturan ve koşturan nedir? Bunarı anladığın anda hangi yolda tehlike var, hangisi güvenli onu da anlamış olacaksın.
Güvensizse yollar bir bilene sor derim, sormadan gitmek dönüşü olmayan bir karanlığa dalmak olabilir, ancak sormak, varsa yanlışlar onları ortadan kaldırmaya yardım eder. Yardıma ihtiyacımız olduğu halde bizi bu kadar mütekebbirleştiren nedir acaba? Benim gittiğim yolda tüm trafik kuralları yerli yerinde diye sakın düşünme, birileri isterse, ıslak zemin için yavşak levhası, solama yapılmaması gereken yere, durma bas gaza levhası, yavaşla okul ver yerine, hemzemin geçit levhası koyabilir. O zaman seni görmek isterim, elin ayağın birbirine karışıp ne yapacağını bilmediğin zaman anlarsın nasıl bir yolda gittiğini ancak vakit geçmiştir. Kaygan zeminle karşılaşırsın basarsın frene yavşak levhası birden iner beynine ve anlarsın o zaman kafanın ortadan ikiye ayrılmasının nasıl gerçekleştiğini…
Duramıyorum yerimde aldım kalemi elime birden yoldaki levhaların yanlış yerleştirildiğini fark edince, çabucak haykırayım da bu yolu kullananlar bir kaza ve belaya sebebiyet vermesinler diye çırpınıyorum. Ben, bir taş atılsa yola onu kaldırmadan rahatlamam, bir ağaç yıkılacaksa onu hemen söylerim ki, birilerine zarar vermesin isterim. Bu duygusallık bende olduğu sürece, yapamıyorum işte nedeyim. Konuşmayayım diyorum yine konuşuyorum. Yollar çatallanmış hangi yoldan gidileceği bilinmediği zaman bir kelam etmek elbette sorumluluklarımız arasına girdiğinden yazıyorum.
Ey insan! Hak ve delalet yollarından hangisini tercih edersen et fark etmez, nihayet sonuçta Allah'a varacaksın, hesabını da Allah görecek.Hak yolda gidenlerin yanlış yapma ihtimali olduğu gibi,delalet yolunda olanların da doğru yapma ihtimali unutulmamalıdır.Yol Hak olduktan sonra sehven yapılan yanlışların tedavisi için tövbe ve dua etmekten başka çare yoktur.Ancak delalet yolunda gidenler ne kadar doğru eylemler yaptıklarını düşünseler de, yol delalet olduğu için, sonuçta avucunu yalamaktan başka bir seçeneği olmayacaktır.Çünkü küfredenlerin amelleri habitat a’meluhumdur. Bu uyarılarımızı hatırlattıktan sonra, vermek istediğimiz mesajımızın anlaşılması temennisiyle satırlarıma son vereceğim.Bir yolun doğruluğunu  belirleyen, o yol hakkında bağıranların ve çağıranların fazlalığı değildir.Hak yolda yürüyenlerin ayaklarından çıkan sesler bir acı sessizliğin çığlını andırır.Bu durumları biz hatırlattık umarım yolların ayrılış noktasında vicdanın ve fıtratın sesi galip gelir ve hak yolda ilerleyenler bir anda kenetlenir.Çünkü sonuç çok yakın ve sondan bir an evvel hatırlatıyorum,sona bir kala yolların kavşak noktasındayız…
“Ey insan! Hangi yoldan gidersen git muhakkak ki rabbine varan bir yol üzerinde çabalayıp durmaktasın, nihayet ona varacaksın…”İnşikak:6

29.05.2013(18.30-19.30)

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!