Bu Blogda Ara

24 Aralık 2024 Salı

Babamdan Bana Benden Oğula...

 


Ah be oğul, Dünya dediğin, bir misafirhanedir aslında. Tahta beşikle başlar yolun, Tahta bastonla biter usulca. Arada ne var dersen, Gözyaşıyla yıkanmış umutlar, Ve alın teriyle yoğrulmuş hayaller var.

Dinle oğul, Hayatın fısıldadığı sırları, Her sabah yeniden doğar güneş, Ama her doğuş bir adım daha yaklaştırır seni, O en nihai sona. O yüzden sakın unutma: Her nefes bir emanettir sana.

Bak oğul, Ömür bir gölgedir, Akşamın alacakaranlığında uzayıp kısalan. Bir ömrün kıymeti, Elinde tuttuğun sevgiyle ölçülür, Ve arkasında bıraktığın iyilikle.

Biliyor musun oğul? İnsan ne ekerse onu biçer bu tarlada. Sevgi eken, huzur toplar bir gün. Kin ekense, ateşe düşer kendi eliyle. O yüzden gönlünü temiz tut, Dilinle dua et ki, Yüreğin ferahlık bulsun.

Anla oğul, Dünya, adaletin terazisinde hafif kalır, Ve her zalimin zulmü, Kendi boynunda bir halka olur. Unutma, mazlumun duası, Gecenin karanlığını deler geçer. Her feryat bir gün yankılanır göklerde.

Ey oğul, Hayat dediğin, bir nefesten ibarettir. Gözünü kamaştıran ne varsa, Bir gün savrulur gider rüzgarda. Tahta beşikle başlar yolun, Tahta bastonla biter sonunda. Ardında ne bırakacağını düşün hep.

Ve bil oğul, Her zorluk sabrın kucağında büyür. Her dert, bir hikmet taşır bağrında. Bazen güneş doğmaz zannedersin, Ama sabah, en karanlık gecenin ardından gelir. Sen sabret, sen şükret, Ve bil ki sonunda adalet hep galip gelir.

Oğul, Hayatta iki şey unutulmaz: Bir annenin gözyaşı, bir babanın alın teri. Ve bil ki en ağır yük, Bir yetimin omuzlarına binen haksızlıktır. O yüzden mazlumun yanında ol, Zulme karşı eğilme hiçbir vakit.

Ve sonunda, oğul, Bir gün şu dünyadan göçerken, Adın iyilerle anılsın. Ardında dua eden eller kalsın. İşte o zaman bil ki, Ölüm bile bir vuslat olur sana.

Ah be oğul, Dünya dediğin, tahta beşikten tahta bastona uzanan bir yoldur. O yolda yürürken doğruluk senin kılavuzun, Sabır ise yoldaşın olsun. Ve unutma: Bu yolun sonunda yalnızca Rabbine sığınacaksın (varacaksın)...

Erol Kekeç/24.12.2024/Sancaktepe/İST

Sabrın Köklendiği Toprak



Rabbim, senin yüreklere dolan rahmetini anlatacak söz var mı? Her şeyden öte, sana şükürler olsun. Dün benim için harika bir gün oldu. Dünyanın onca karmaşası, onca çilesi arasında bir an durup nefes aldım ve şükrettim. Dedim ki, “Elhamdülillah, bu günün de içinden sağ salim çıktım.” Ama biliyorum, dünyanın dertleri bitmez. Bugün de öyle bir gün olur mu? Kim bilir?

Aklım, kalbim hep senin yolunda yürümeye çalışıyor. Biliyorum, yol zor. Herkese göre değil bu yol. Ama senin adaletine, rahmetine güvenerek yürüyorum. Etrafımızda kanlar dökülüyor, Rabbim. Her damla kan, bir annenin feryadı; her çığlık, bir babanın suskun gözyaşı. Ve biz, o kanı durduracak gücü kendimizde bulamıyoruz bazen.

Zalimler gözümüzün önünde hüküm sürüyor. Çıkar peşinde olanlar, kendi koltuklarından vazgeçmemek için dünyayı ateşe veriyor. Oysa biz, üç-beş Müslümanın safça duasıyla, imanla bir şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz. İşte bu noktada senin sabrını, gücünü bekliyoruz, Rabbim.

Öyle bir düzendeyiz ki, “Müslümanım” diyen kitleler bile çıkarlarına teslim olmuş. Politikacılar, “Halk için” diyor ama hep kendi hesapları peşinde. Ve biz, bu yolda çaresiz hissetsek de dua ile güçleniyoruz. Şu münafıklarla dolu ortamda senin şefkatine ve adaletine sığınıyoruz.

Bize sabır ver, Rabbim. Sabır ver ki şeytanın fısıldamalarından uzak durabilelim. Sabır ki, iki ayaklı şeytanlara “Hayır” diyebilelim. Biliyoruz, güç bizden değil, sendendir. Senin merhametinle, senin lütfunla bu yolları yürüyebiliyoruz. Bize gücünü hissettir, Rabbim.

Bir annenin evladını beklerken çektikleri, bir babanın omuzlarındaki yük, bir yetimin sessizce haykırdığı haksızlık… Tüm bunları sen biliyorsun, Rabbim. Bizse sadece dua ediyoruz, çaresizce çıkış yolu arıyoruz.

Yıldızlar bazen bizlere fısıldar, “Sabır,” der. O sabır ki karanlığın ötesinde bir ağaç gibi kök salar; o sabır ki en çorak topraklarda bile umut çiçekleri açar.

Ne zaman ki kalplerimiz çaresiz hisseder, o zaman şefkatini hatırlarız. Ne zaman ki gece en karanlık haline bürünür, o zaman sabahın ilk ışığıyla umutlanırız. Rabbim, bize bu umut yolculuğunda bir rehber ol.

Bugün de işte bu hislerle uyandım. Gökyüzünü seyrederken dedim ki, “Ey Rabbim, bize sabrın en saf halini öğrettiğin için sana minnettarım.” Ve şu dünyanın onca karmaşası içinde bir şey fark ettim: İnsan kalbinde merhamet taşıyorsa, aslında senin izini taşıyor.

Rabbim, dualarımızı kabul et, bizlere adaletinle yön göster. Bu çağın Şeytanına boyun eğmeden, yıldırılmadan yürüyebilmek için bize güç ver. Çünkü biliyoruz, sonunda hep senin adaletin kazanacak. Ve işte bu şükran duygusuyla yeni bir güne başlıyoruz, umutla, sabırla ve sevgilerin en kutsalıyla.

Erol Kekeç/06.10.2024/Sancaktepe/İST

Haramzadeler ve Toplum Düzeni

Bugün toplumsal düzenlerde adaletsizlik, ahlaksızlık ve hak ihlalleri gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu durumların arkasında yatan ana nedenlerden biri, "haramzade" olarak nitelendirilen kişilerin ve onların oluşturduğu sistemlerin etkisidir. Ancak bu meseleye yalnızca bir eleştiri ile değil, derinlemesine bir analizle yaklaşmak gereklidir.

Haramzadeler kimdir? Haramzade terimi, toplumun çıkarlarına aykırı hareket ederek bireysel çıkarlarını toplumun iyiliğinin önüne koyanları tanımlamak için kullanılır. Bu kişiler, hakkı olmayanı gasp ederek, başkalarının emeklerini sömürerek, ya da mevcut düzeni kendi menfaatleri doğrultusunda şekillendirerek toplumun düzenine zarar verenlerdir. Bu yazıda, haramzadelerin bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini inceleyerek; bu tür bir yapının,  düzenin önünde nasıl engel olduğu gerçeğini sorguluyoruz.

Haramzadelerin Etkileri-Ahlaki ve Sosyal Perspektiften Bir Analiz

Toplumsal bir yapı, ahlaki ve etik değerler üzerine kuruludur. Haramzadelerin toplumda yer bulması ve hatta etkili konuma yükselmesi, ahlaki değerlerin aşınmasına neden olur. Bu etkiler şunlardır:

1. Toplumsal Adaletin Zedelenmesi

Adalet, sağlıklı bir toplumun temelidir. Ancak haramzadeler, güç ve servetlerini kullanarak adalet sistemini saptırabilirler. Yargıda, medyada ve diğer kurumlarda hak ihlalleri desteklenir hale gelir. Adaletin zayıfladığı bir toplumda, bireyler arası güven de sarsılır.

2. Ekonomik Eşitsizlik ve Fırsatların Kısıtlanması

Haramzadeler, toplumun ekonomik kaynaklarını adaletsizce kendilerine çeker. Bu durum, gelir dağılımındaki adaletsizliği artırır ve yoksulluğu derinleştirir. Daha kötüsü, gençlerin ve dürüst bireylerin umutlarını ve hayallerini yok eden bir toplumsal yapıya yol açar.

3. Eğitim ve Kültürel Değerlerin Bozulması

Haramzadelerin etkisi yalnızca ekonomi ile sınırlı kalmaz. Eğitimin niteliksizleşmesi ve kültürel değerlerin yozlaşması gibi sonuçlar da bu sistemin yıkıcı etkileri arasındadır. Haramzadelik, haksız kazanç ve yanlış değerleri öne çıkararak özellikle genç kuşağı yanlış yollara teşvik edebilir.

Haramzadelerle Mücadele-Çözüm Yolları ve Etik İlkeler

Peki, toplumun bu problemden arındırılması için ne yapılmalıdır? Haramzadelere karşı alınacak tedbirler, yalnızca bireysel değil, toplumsal ve sistematik bir mücadeleyi gerektirir.

1. Ahlaki Duruş ve Farkındalık

Her bireyin, adaletsizlik karşısında bir duruş sergilemesi gerekir. Haramzadelerin fiillerine sessiz kalmak, bu davranışları onaylamak anlamına gelir. Toplum olarak, haksızlıkların karşısında durup hakikati savunma cesaretini göstermeliyiz.

2. Hukukun Üstünlüğünü Sağlamak

Haramzadelik yalnızca bireysel bir etik sorunu değildir; aynı zamanda sistemin işleyişindeki aksaklıkların bir sonucudur. Hukuk sistemi güçlü ve tarafsız bir şekilde çalışmalı, hiçbir birey hukukun üzerinde olmamalıdır.

3. Eğitim ve Değerler Eğitimi

Eğitim sistemimizde, dürüstlük, adalet ve sorumluluk gibi değerler öne çıkarılmalıdır. Haramzadelik, bu değerlere sahip olmayan bireylerin ürünüdür. Gençlerimize, bu değerleri içselleştirmeleri için fırsatlar sunmalıyız.

4. Toplumun Katılımı

Toplumun tüm kesimlerinin, adaletin ve ahlakın sağlanmasında aktif bir rol alması gerekir. Bunun için sivil toplum kuruluşları, medya ve bireyler arasındaki iş birliği teşvik edilmelidir.

Haramzadelerin Gücü Kırıldığında Oluşabilecek Bir Düzen

Eğer haramzadelere karşı verilen mücadele başarılı olursa, toplumun tüm bireyleri için daha adil ve refah dolu bir düzenin temelleri atılabilir.

  • Eşit Fırsatlar: Adil bir toplumda, her birey yetenekleri ve çalışkanlığı doğrultusunda hak ettiği konuma ulaşabilir.

  • Güven ve Birlik: Ahlaki değerlerin hâkim olduğu bir toplum, bireyler arasında güven ve dayanışmayı güçlendirir.

  • Sürdürülebilir Kalkınma: Haramzadelerin sömürü düzeni yerine, herkese fayda sağlayan bir ekonomik düzenle uzun vadeli refah elde edilebilir.

Bir Müslüman ya da adalet duygusuna sahip herhangi bir birey, haramzadelerden medet umamaz. Haramzadelerin oluşturduğu düzeni desteklemek ya da bu düzenin faydalarını övmek, ahlaki açıdan kabul edilemez olduğu kadar toplumsal açıdan da zararlıdır. Bir toplumun temelindeki adalet duygusunun korunması, sadece bireysel sorumlulukla değil, aynı zamanda kolektif bilinç ve çabayla mümkündür.

Unutulmamalıdır ki, bir düzen, ancak içinde yaşayanların dürüstlüğü ve cesareti ile sürdürülebilir hale gelir. Bu yazı, sizleri haramzadelerle mücadeleye davet etmekle birlikte, toplumsal yapımızın bu yolda nasıl güçlendirilebileceğine dair yeni sorular sormaya teşvik etmek içindir. Her bir sorumuz, toplumu bir adım daha ileri taşıyan cevabın kapısını aralar.

Bahadır Hataylı/06.11.2024/Namazgah/İST

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!