Bu Blogda Ara

25 Şubat 2022 Cuma

EY İNSAN KERİM OLAN RABBİNE KARŞI SENİ ALDATAN NEDİR?

 Bir günah borsası açılmış ki, sormayın gitsin ne ararsan var içinde, haramzadeler kapış kapış haram seçmekte yarışa tutulmuşlar. Dünyanın yörüngesini değiştirmeyi hesap edenleri hesapsız harama daldıkları zaman görseydin, dilin tutulur lal olurdun, kulakların alışkın olmayan çılgın sesleri duyunca, sitemin artardı belki kendine, kim bilir...

Dünyadan göbek bağı ile beslenen günah borsasının satıcıları alışkın olmadığımız tipler olduğu için, onlarla karakter uyumu içinde olmakta hayli zor olduğundan müşterileri de özel ve seçmece… Bu borsanın günah borsası değil de sanki günah çıkarma borsası olduğuna insanlar inanmış olmalı ki, gelen belirsiz gideni göremezsiniz… Dalan bir daha çıkmak istemiyor, çıksa da geldiği yerden çıktığına şahit olanları görenlere helal olsun…

Zavallı fakirlere gerçek dünya hayatında bir karış toprağı çok görenler, hayal dünyasında olanları onlara reva görürken, kendileri borsa kurup içinde at koşturmadalar. Hatta geçek yaşamlarında bir metre toprak vermedikleri için olur ki cennette toprağı olmayabilir diye sanal âlemde de çiftlikler kurarak yine fakirlere satmayı beceriyorlar… Ne hikmetse fakirlere elle dokunamayacağı ama onun hayaliyle yaşayacağı en güzel yerler pazarlanıyor, kendileri ise elle dokunulan gözle görülen her yeri ele geçirip içinde öyle bir borsa kurmuşlar ki, görende insanlar tövbe kapısından girip sanki gavslarından (!) tövbe alıyor sanır…

Günah borsasının sınırları gözlenebilen ve elle dokunulan duyusal bir sınıra sahipti, oysa şimdi sınırları o kadar genişledi ki, borsanın müşterileri imkânı olmayıp ta, olabilir mi acaba umuduyla yaşayan insanlardan oluşurken, borsanın cambazları, günah çıkarma seanslarında sırayı kimseye vermeyenler, her akşamdan sonra bir manevi haz almak için tövbe kapısına yönelmeden, borsaya girişi görülen ama nereden çıktığı bilinmeyen günahsız haramzadelerdir.

Günah borsasının masumluğunu onaylayıp onu meşru zemine çeken, kalkan olduğu her şeyi, yaşayacağından daha fazla yaşatacak bir özelliği olan dinsel yaşam iksiridir. Bu iksiri gözünü kırpmadan içen herkes yaşamına yaşam katıyor… Nereden nasıl aldığınızı ya da hangi günah borsasında hangi ihaleyi katakulliye getirip aldığınız hiç önemli değil, eğer bu iksirden bir yudum içmişseniz, hemen üzerindeki tüm kir ve paslar yok olur, tertemiz bir servet olur ve servetinize servet katar, yani ki din sizin yaşamınızın emniyet spobu olur… Nerden kazandığınızın hiç önemi yoktur borsaya uğramış olan malların tamamı zaten meşruiyetini kazandığı için tövbe kapısından içeriye sorgusuz sualsiz girer…(!)

Onun bunun malını mülkünü gasp eder, gerekirse hayatını ortadan kaldırır tüm malına konarsınız, bir ibadethane yaptığınız zaman hemen o haramzadelik yerinizi, bey efendiliğe ve adamlığa bırakırsınız… Bir de yaptığınız ibadethanenin kapısına isminizi de verdiğiniz de bulunduğunuz bölgenin eşrafından hayırsever fakir babası olup çıkarsınız, cennetteki yeriniz garanti olur, zaten buradaki yerin cennet olması nasıl garanti ise, orada da senden başkasının hakkı değil ki cennet(!)

Günah borsasının, hayatın ortasına attığı yeni ticari kavramlardan birisi, biz yemeyelim de onlar mı yesin, bizimkiler almasın da onlar mı alsın, biz bunları almasak zaten onlar geldiğinde götürecekler, hiç olmazsa bizim kullanacağımız yerler hep hayır işleri… İnsan haram üzerine ev kurar mı sorusunun karşılığı, öncekileri hiç gören yoktur, o zaman bunlar yok muydu hatta öyle vardı ki hiçbir şey yapılmıyordu, hiç olmazsa biz günah borsası kurduk, insanların günah işleme özgürlüğü var, en azından borsaya gelir günahını işler tekrar arka kapıdan çıkar gavsa gider tövbe alır cennete gönül huzuruyla gider…(!) Günah borsasında dini literatürdeki gerçek anlamlar, borsanın işleyiş kurallarını dikkate alarak açılım yapar, yoksa din de meşruiyetini kaybedebilir. Borsa da önemli bir ilke, yakınından başlayacaksın, akrabanı eşini dostunu gözeteceksin hak onlarındır, onları korumuyorsan bu nasıl borsaya üye olmak olabilir diye, borsadan aforoz olabiliyorsun… Hatta dini gerekçeleri de zaten oluşturulmuş olur, “Allah demiyor mu yakın akrabaları gözetin kollayın diye…”Evet borsa içinde bir üye olup orada satış yapabilmenin en önemli koşulu Dini kavramları borsanın işleyiş koşullarına uygun hale getirip yumuşatmaktır. Yumuşatmadığınız takdirde siz yumuşamış olursunuz ve borsayla ilişkileriniz kesilir…(!)

Yanlış anlamayın günah borsası dediysem, yani günün her gün ah çektiği(!) borsa var ya, ondan söz ediyorum. Günün bir daha doğmak istemeyip ah çektiği borsayı anlatıyorum… Sebebi ise, her gün doğan günün sırtına tüm günahlarını yükleyerek, kendileri masum ve elleri tertemiz toplum içine çıktıklarında parmakla gösterilecek bir iş adamı, fakir fukara babası, vergi rekortmeni, ülke sevdalısı, gençlerin ağabeyi, uyuşturucu trafiğinin uzaktan kumandası, denetleme sitemlerinin radarlarını işlevsiz kılan görünmez manyetik dalga sistemi, yani ne kadar olunması gereken varsa her şeyi olmuş, ama adam olmayı zül kabul edip borsa kurmuş haramzadeler olmalarıdır…

Gün bile, bunların cambazlıklarını gördüğü zaman Güneşe ricada bulunup gelmek istemediğini beyan ettiği için, gün ah çekerek güne başladığından bu günün başlamasıyla açılan borsaya Gün-ah Borsası dedik…

Günah borsasının devamını sağlayan dini yumuşatarak onun yumuşak yanından güzel bir fetva devşirmekten geçiyor olsa gerek… Eğer bir yerde işlenen haramlar sizin için yapılıyorsa, ona kim haram derse iki gözü önüne aksın(!)zaten insan sadece kendisi için koca bir günah borsasının açılışını neden istesin ki, öyle bir oluşum ancak başkalarını düşündüğünüz zaman her yolu size meşru ve mubah kılar…

Günah borsasında her dönem ve zamanda geçerli olan ana ilke, vicdani sorumluluk asla duymayacaksın, vicdansızca haz almaya bakacaksın… Bunu yapmazsan iki günde kafayı sıyırır tımarhaneye yolculuk yaparsın…

Kolu nerede kırdıysan orada bırakacaksın hatta kırıldığını bile hiç çaktırmayacaksın… Sorarlarsa üzerime salça döktüm onun kırmızılığıdır deyip geçeceksin…

Hiçbir açık kapı bırakmayacaksın ki, günah borsasında ihaleyi herkes görmesin. Şayet yanlış düşünüp üstüne gelenler olursa herkesten çok bağıracak ve kanıtla diye direteceksin…(!)Nasıl olsa montaj çağında yaşıyoruz, çok zorda kalırsan bu montaj, kesinlikle öyle bir şeyin olması mümkün değil, bakabilirsin diyerek görüntüyü yok etmeye çalışacaksın, gerekirse o anda bile görüntünün bozulmasını sağlayacaksın…

Günah borsasının devamını engelleyici güçler çıkarsa, mutlaka onların hain işbirlikçileri olduğunu bileceksin, tek amaçlarının ezanımızın okunmasını ve bayrağımızın dalgalanmasını engellemek için bunu yaptıklarını önüne gelen herkese anlatacaksın ve onu rezil rüsvay edeceksin gerekirse, çok zorda kalırsan ajanlık damgasını vurmakta bir beis görmeyeceksin… Nasıl olsa Tövbe kapısından girip gavsun elinden tövbe alacaksın, bazen aşırı gitsen de üzülmeyeceksin bu bir muharebedir, harpte yalanda olur aldatmakta… Yoksa borsanın battığına şahit olursun…

Savunmada asla olmayacaksınız, çünkü savunma yenilginin kendisidir, her zaman baskın ve saldırı halinde olacaksınız… Saldırmak haklılık halidir(!).

Günah borsasında değerler o kadar artıyor ki, her geçen gün değer kazanıyor, dolayısıyla kimse borsa dışında kalıp bekleyen müşteri olmayı düşünmüyor… Ondan dolayı tüm değer sistemleri alabildiğine değer kaybederken günah borsasında her türeden senet ve tahviller alabildiğine çıkışa geçiyor…

Bu borsanın ne kadar değer kazandığını uluslararası borsalarda yakından takip ediyor… Biz yine de elimizdeki imkânların burada bir değer kazanmasındansa, kökten kaybetmeyi göze alarak haramzadeler arasında yer almamak için, her dönemde adam olduğumuzu kanıtlamak ve kendi adımlarımızla kendi inimizde inzivaya çekilmeyi tercih ediyoruz…

Son dönemde meteorolojiden aldığımız bilgilere göre, günah borsası üzerinde yönü belli olmayan ama gökyüzünden yere doğru hızla esen gök gürültülü ve şiddetli taş ve çamur getiren karabulutların kuşattığı haberlerini alıyor gibiyiz… Bu bulutlar öyle bir yüksek basınçtan geliyor ki, alçak basınç alanında kalan günah borsasını ah çeken günle birlikte yok etmeye ahdetmiş gibi görünüyor… Biz yine de alışverişlerimizi yaptığımız yerin içinde günah borsasından bir rüzgâr esip esmediğine dikkat ederek ince eleyip sık dokursak lehimize olacağı kanaatindeyim…

“Rabbim içimizde sadece zulmedenlere erişecek olmayan o azabından bizleri koru…”Rabbim içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eyleme, günah borsasının haramzadelerinden bizleri beri kıl… Nefislerimizi temize çıkarmak değil derdimiz nefislerimizi temizle bizleri Salih kulların arasına kat, huzuruna çağırdığında sana karşı bizleri mucup eyleme, âmâ bizleri sana dost eyle ey rabbimiz…

Rabbim bizler eksik zayıf cahil ve unutkan kullarız… Bizlere doğru ile yanlışı ayıracak kabiliyeti ver ve günahlarını severek onlarla hem hal eyleme bizleri… Rabbimiz kalplerimizi düzelt içimizde müminlere karşı bir kin bırakma, unuttuysak yanıldıysak bizi mesul tutma, bilerek sana asi olmaktan bizi uzak eyle, sehven yaptığımız hatalarımızı affeyle… Rabbimiz bizim senden başka kimimiz kimsemiz yoktur, bizi her türlü ayak oyunlarından beri kıl, hakkı batıla karıştırarak hakmış gibi yaşayanlardan eyleme…

Merhametlilerin en merhametlisi biz kendi nefsimize zulmettik, dünya ve içindekilerin başımıza bela olmasıyla senin sevgin kalbimizden çıkıp gitti, bir kadavraya döndük; Allah’ım günahlarımızın affını diliyoruz, sensiz yeryüzünde yaşamanın mümkün olmadığını bildiğimiz için, bizi senin sevgin merhametin ve şefkatinden uzak tutma sen bize acımazsan biz ebediyen senin cehennemine gark oluruz Allah’ım…

“Kim Rahmanı hatırlamaktan ve her ortamda onun zikri ile yaşamaktan uzaklaşırsa, biz ona yanından hiç ayrılmayacağı bir şeytanı musallat ederiz. O da onunla arkadaş olup ona kabuk gibi yapışır, onu doğru yoldan uzaklaştır… Bize geldiği zaman arkadaşına sen ne kötü bir dostmuşsun keşke seninle benim aramda doğu ile batı arası kadar mesafe olsaydı…”diye hatırlattığın buyruğuna karşı biz gaflete daldık, rabbim bizleri affeyle geldiğimiz makamlar bizi bizden aldı…

“Allah’ı unutup da Allah’ın da kendisini kendisine unutturduğu kimseler gibi olmayın ”dediğin hatırlatmaları biz yaşar olduk rabbim hesapları karıştırdık bir kara bulut bizleri kuşattı bizi aydınlığa ancak sen çıkarırsın “biz senden gelecek her hayra muhtacız Allah’ım…”

Sevgiyle sağlıkla kalın merhametlilerin en merhametlisine emanet olunuz…

 

Erol KEKEÇ/25.02.2022/01.40

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!