Türkiye’de tarım sektörü, tarih boyunca ülkenin ekonomisi ve toplumu için kritik bir rol oynamıştır. Ancak son yıllarda, ekonomik daralmalar, artan maliyetler ve piyasa dengesizlikleri, tarımın sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Çiftçilerin ürünlerini maliyetin altında satmak zorunda kalmaları ve tüketicilerin ise bu ürünlere yüksek fiyatlar ödemeleri, tarım sektöründe gelecekte daha büyük krizlerin habercisi olabilir. Burada çiftçilerin mevcut durumunu, bu durumun gelecekteki olası etkilerini ve sonuçta ortaya çıkabilecek ekonomik ve sosyal riskleri ele almaya çalıştık…
Çiftçilerin Üretim Maliyetleri ve
Satış Fiyatları Arasındaki Uçurum
Son yıllarda tarımsal üretimde
girdi maliyetleri hızla artmıştır. Gübre, tohum, mazot, ilaç gibi temel
girdilerin fiyatları döviz kurundaki dalgalanmalar, enflasyon ve uluslararası
piyasadaki değişimler nedeniyle yükselmiştir. Buna karşın, çiftçiler
ürettikleri ürünleri çoğu zaman maliyetin altında satmak zorunda kalmaktadır.
Özellikle bazı bölgelerde, üreticiler zararına satış yaparken, borçlarını
ödemekte zorlanmakta, hatta bazıları üretimden tamamen çekilmektedir.
Bu durum, çiftçilerin üretim
yapma motivasyonunu düşürmekte, üretimde devamlılığı tehlikeye atmaktadır.
Tarımın sürdürülemez hale gelmesi, sadece üreticiler için değil, tüketiciler
için de büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Tüketici Fiyatlarının Yükselmesi
ve Gıda Güvenliği Krizi
Çiftçilerin düşük gelirleri,
tarım sektöründe zincirleme bir etki yaratmaktadır. Üretimin azalması,
ürünlerin piyasalarda daha az bulunmasına, bu da tüketici fiyatlarının
yükselmesine yol açmaktadır. Bu fiyat artışları, özellikle dar gelirli
tüketicileri ciddi şekilde etkilemekte, gıda güvenliği sorunlarına neden
olmaktadır.
Ürün çeşitliliğinin azalması,
temel gıda maddelerinin fiyatlarının artması, beslenme alışkanlıklarını da
olumsuz yönde etkilemektedir. Yeterli ve dengeli beslenme, toplum sağlığı için
kritik öneme sahiptir; dolayısıyla gıda enflasyonu, uzun vadede halk sağlığını
tehdit eder hale gelmektedir.
Tarımda Üretim Azalması ve
Gelecekteki Olası Krizler
Çiftçilerin üretim yapmayı
bırakması, Türkiye’nin tarım sektöründe dışa bağımlılığını artırabilir. Gıda
ithalatına yönelmek, kısa vadede bir çözüm gibi görünebilir; ancak bu durum,
uzun vadede daha büyük ekonomik sorunlara yol açabilir. Döviz kurundaki
dalgalanmalar ve uluslararası ticaret anlaşmazlıkları, ithal ürünlerin
fiyatlarını yükseltebilir, bu da iç piyasada fiyat istikrarını daha da
zorlaştırır.
Ayrıca, tarımda üretim azaldıkça,
ülkenin stratejik gıda güvenliği tehlikeye girer. İklim değişiklikleri,
kuraklık gibi doğal afetlerin de etkisiyle, üretimin sürdürülemez hale gelmesi,
Türkiye’yi ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya bırakabilir. Bu kriz, sadece
ekonomik değil, sosyal huzursuzluklara da zemin hazırlayabilir.
Türkiye’de tarım politikaları,
zaman zaman revize edilmekte ve destekleme mekanizmaları geliştirilse de
uygulamaların yetersiz kaldığı görülmektedir. Çiftçilere verilen destekler,
çoğu zaman gerçek ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır. Ayrıca, piyasa
düzenlemelerindeki eksiklikler, aracıların ve büyük toptancıların çiftçiler
üzerindeki baskısını artırmaktadır.
Mevcut tarım politikalarının
eleştirisi, daha kapsamlı bir reformun gerekliliğine işaret etmektedir.
Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için çiftçilerin maliyetlerini düşürecek,
onlara hak ettikleri geliri sağlayacak adil bir piyasa düzenlemesi
gerekmektedir. Aynı zamanda tüketici fiyatlarının makul seviyelerde tutulması,
sosyal adaletin sağlanması açısından da hayati önem taşır.
Çiftçilerin üretim yapmamaları,
sadece ekonomik değil, sosyal ve politik sonuçlar da doğuracaktır. Gıda
fiyatlarındaki artış, ekonomik eşitsizlikleri derinleştirecek, toplumun farklı
kesimleri arasındaki gerilimi artıracaktır. Bu durum, uzun vadede sosyal
huzursuzluklara ve siyasi istikrarsızlıklara yol açabilir.
Bu bağlamda, tarım
politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, çiftçilere desteklerin artırılması,
yerli üretimin teşvik edilmesi, aracıların kontrol altına alınması ve tüketici
fiyatlarının dengelenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, çiftçilerin üretimden
çekilmesi ve gıda fiyatlarının artması, Türkiye’yi daha derin bir ekonomik krize
sürükleyebilir.
Bahadır Hataylı/25.08.2024/02.14/Sancaktepe/İST
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder