Yolların kenarını kapatalım, karşımıza bir miskin çıkmasın,
bizim düzenimizi bozmasın, onları tamamıyla kaldırın yol güzergahından; oradan
geçerken itibarımızı zedelemesin diye yolların her tarafını korunaklı
güvenlikle ulaşılması erişilmesi güç duruma getirenler, bahçe sahiplerinden hiç
mi hiç farklı değiller.
Yarın bir açılışa gideceğiz orada gerekli tedbirler alınsın
sakın yokluk perişanlık çekip de orada gelip derdini anlatacak olanları mümkün
mertebe uzaklaştırın…çünkü onlar geldiği zaman ne konuşacakları belli olmaz
ortamı gererler. Bizim yaptığımız bu kadar güzellikleri bir anda gölgeleyebilirler.
Bu tür varlıkları mümkün olduğu oranda bizim açılışlarımızdan uzak tutun…gelecek
misafirlerimize karşı da bizleri küçük düşürürler, seyyar satıcılar, dilenciler,
ayakkabı boyacıları, kâğıt toplayıcıları, hurdacılar kim varsa miskin olan
onların tamamını uzaklaştırın…
Miskinleri dikkate almak ve onların derdi ile dertlenmek öyle
kolay değil…” Yarın bahçemizi devşirmeye gideceğiz, bağımıza hiçbir miskin
girmesin onları uzaklaştırın…” diyen bahçe sahiplerinden mütekebbir olanın
bahçesinin kurutulması ve yerinde yellerin esmesi nasıl ki bir gerçekse, bugünün
miskinlerini görmek istemeyenlerin de akıbetleri böyle bir geleceğe hazırlıklı
olsun derim…
Miskinler kimlerdir, çalışabilecek imkanları olmasına rağmen
çalışıp çalışıpta kendi karnını doyuramayacak durumda olanlardır. Bu gemi üç
miskin kardeşe aittir, onları deldim ki ilerde ki haydutlar buna el koymasınlar.
Yani bu miskinleri görmeyenler ve görmek istemeyenler yaşamın getireceği her
türlü sürprizlere açık olsunlar.
Ekabirlerden oluşan yüksek duvarların arkasından avazı
çıktığı kadar harmonik konuşmalarla insanlığa yön vermeye çalışanlar, miskin ve
fakirlerin yaşam alanlarına dokunmadıkları sürece, yaşam alanlarının dışında
kendileri için ayrılmış parkta demirleyeceği günü beklemenin dışında yapacağı
bir iş kalmamış demektir. Allah miskin, garip, guraba ve fakirleri gözetmeyen
ve onlara değer vermeyenlere asla değer vermez. Bunu anlamayanlar hesapların
hepsinde yanılacaklardır.
“Biz istiyorduk ki, yeryüzündeki mazlumlara lütfedelim de
onları yeryüzünün varisleri yapalım…” Mazlumları yeryüzünde varis yapmak
isteyen Allah’ın bu isteğini dikkate almayanlar ve sarp yokuşu çıkmak istemeyenler
asla yeryüzünde hakkın ve adaletin şahidi olamazlar. ” O sarp yokuşu çıkamadı,
sarp yokuşun ne olduğunu bilir misin, bir fakirin elinden tutmak yahut onun ihtiyaçlarını
gidermektir.” Tribünlere oynamak ve billboardlara şunlar şunlar yapıldı demek
için reklam kokan davranışlar Allah’ın istediği bir davranış olmadığını bilelim
ve kendimizi aldatmayalım…
Erol KEKEÇ/24.12.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder