10 Ocak 2025 Cuma

Manipülasyonun Tarihi ve Firavun’ un Söylemleri Üzerine

Firavun ’un söylemleri ve uygulamaları, tarihin en eski manipülasyon tekniklerinden biri olarak karşımıza çıkar. Firavun, halkını kendine bağımlı tutmak, otoritesini sorgulanamaz hale getirmek ve yaptığı zulmü meşrulaştırmak için ustaca bir algı yönetimi gerçekleştirmiştir. Kur’an’da geçen şu ayet, onun manipülasyon yöntemlerini çarpıcı şekilde ortaya koyar:

“Ben size sadece kendimce doğru bildiğim yolu gösteriyorum ve sizi ancak doğru yola götürüyorum.” (Mü’min Suresi/29)

Bu ifadede Firavun, kendisini halkın yegâne rehberi ve kurtarıcısı ilan eder. Burada iki kritik manipülasyon tekniği devreye girer:

1. Otoriteye Dayalı İkna: Firavun, kendi otoritesini sorgusuz kabul ettirmek için halkın bilgisizliğini ve korkularını kullanır. “Doğruyu en iyi bilen benim” diyerek alternatif düşünceleri baştan reddeder.

2. Tehlike Algısı Yaratma: Halkına sürekli olarak dış bir tehlike fikrini aşılar. Musa’nın dinini değiştirme ihtimalinden “endişe duyduğunu” dile getirdiğinde, aslında halkı Musa’ya karşı kışkırtır:

“Musa’nın sizin dininizi değiştirmesinden veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmasından korkuyorum.” (Araf Suresi/26)

Bu söylemler, günümüz algı yönetiminde kullanılan “korku stratejisi” ile birebir örtüşür. İnsanları korkutmak, onları kolayca yönlendirebilmenin en etkili yollarından biridir. Firavun, Musa’nın mesajını bir tehdit olarak tanımlar; halbuki asıl tehdit kendi baskıcı rejimidir. Ama bu gerçeği ters yüz eder ve kendini “tehlikeyi önleyen lider” pozisyonuna taşır.

Günümüz Manipülasyonlarıyla Bağlantısı

Bugün de birçok lider, Firavun ’un kullandığı bu yöntemlere başvuruyor. Şu benzerlikleri görebiliriz:

1. Kendi Otoritesini Mutlak Hakikat Olarak Sunma:

Modern manipülatörler, Firavun gibi, “Ben doğruyu biliyorum” diyerek halkı alternatif düşüncelere kapatır. Medya, eğitim ve propagandayla bu algıyı pekiştirirler. Örneğin, farklı görüşleri bastırmak veya susturmak için “aykırı sesler” bir tehdit gibi gösterilir.

2. Tehlike ve Düşman Üretme:

Firavun ’un Musa’yı “dininizi bozacak” şeklinde yaftalaması, bugün de sıkça karşımıza çıkar. Sistem, bir “öcü” yaratır ve toplumu bu tehdide karşı birleştirir. Örneğin, muhalifler ya da farklı fikirler, “ülkenin huzurunu bozmakla” suçlanır ve halk bu yolla yönlendirilir.

3. Zulme Meşruiyet Sağlama:

Firavun ’un zulmünü, “kamu yararına” yapılan bir müdahale gibi göstermesi, günümüzde de otoriter yönetimlerin sıkça kullandığı bir yöntemdir. “Güvenlik” adı altında özgürlüklerin kısıtlanması, “toplum düzeni” gerekçesiyle baskıcı politikaların uygulanması bu anlayışın modern izdüşümüdür.

Sorgulama ve Gerçekler

Firavun ’un manipülasyonları ile modern algı yönetimlerini sorgularken şu soruları sormalıyız:

Kimin doğrusu doğru? Bir liderin “Ben doğruyu biliyorum” demesi, o liderin gerçek rehber olduğu anlamına gelir mi? Yoksa bu, sorgulamayan bireyleri kontrol altında tutmanın bir yolu mu?

Korkularımız kime hizmet ediyor? Tehdit algısı, gerçekten bir tehlikeye mi dayanıyor, yoksa bir manipülasyon aracı olarak mı kullanılıyor?

Adaletin kılıfı zulüm mü? Zulmün “düzeni koruma” gerekçesiyle meşrulaştırılması ne kadar doğru?

Firavun, Musa’nın getirdiği hakikati kabul etmek yerine, onun mesajını bozgunculuk olarak nitelendirdi. Günümüzde de hakikati dile getirenler “tehlike” ilan ediliyor. Bu durumda yapılması gereken, korkuların esiri olmadan hakikati araştırmak ve otoriteye boyun eğmek yerine vicdani bir sorgulama gerçekleştirmektir.

Firavun ’un sözleri ve yöntemleri, yalnızca tarihsel bir olay değil, aynı zamanda günümüze ışık tutan bir ibrettir. İnsanlık, manipülasyon tekniklerini tanıyıp sorgulamadıkça, Firavun ’un izinden giden otoritelerin etkisi altında kalmaya devam edecektir. Ancak Musa’nın cesareti ve hakikate bağlılığı, her dönemde karanlığı aydınlatan bir rehber olarak varlığını sürdürecektir. Firavunların çağları geçer; ama hakikat ve adalet arayışı daimdir.

Erol Kekeç/06.01.2025/Sancaktepe/İST

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder