1 Ocak 2025 Çarşamba

İnsanlığın Vicdanı ve Gazze'nin Çığlığı

 

Gazze, Yeryüzünün en küçük coğrafyalarından biri, fakat insanlığın en büyük utancını sırtında taşıyan toprak parçası. Bu küçücük toprak, yıllardır süregelen bir trajedinin merkezi; her bir taşı, her bir sokağı bir başka acıya tanıklık ediyor. Ve bugün, Gazze'nin çocuklarını donduran sıcaklık, insanlığın ortak vicdanını cehennem ateşi gibi yakıyor.

Soruyorum size; İnsanlık nerede? Vicdanlarımız ne zaman bu kadar karardı? Yeryüzü, bu kadar sessizliğe, bu kadar kayıtsızlığa daha ne kadar dayanabilir?

Gazze- Kapanmayan Bir Yara

Gazze, onlarca yıldır devam eden bir trajedinin adıdır. Bu trajedi, sadece savaşların, bombaların ve kuşatmaların adı değildir; bu aynı zamanda insanlığın vicdanındaki kapanmayan bir yaranın da adıdır. Çocukların oyun oynarken bombalara hedef olduğu, annelerin çocuklarını kucaklayarak hayata tutunmaya çalıştığı bir yer Gazze.

Burada her gün yeni bir acı yazılıyor. Evler yıkılıyor, okullar yerle bir ediliyor, hastaneler bombalanıyor. Çocukların bedenleri, annelerin gözyaşlarıyla yıkanıyor. İnsanlığın utancı, Gazze'nin mazlum halkının çığlıklarında yankılanıyor.

Ve dünya bu trajediye sessiz. O büyük şehirlerde, neon ışıkları altında yaşayan bizler, ekranlarımızdan izliyoruz bu acıyı. Belki birkaç damla gözyaşı döküyoruz, belki bir dua mırıldanıyoruz. Ama Gazze'nin yarasına merhem olamıyoruz.

Soykırımın Sessiz Tanıkları

Gazze'de yaşananlar, açıkça bir soykırımdır. İnsan hakları, uluslararası hukuk, vicdan, ahlak… Hepsi bu topraklarda ayaklar altına alınmış durumda. Siyonist rejim, Gazze'yi sadece bir toprak parçası değil, bir halkın yaşam hakkını da hedef alarak yok etmeye çalışıyor. Ve dünya bu soykırıma sessiz kalıyor.

Uluslararası toplum, büyük güçler, örgütler… Hepsi Gazze'nin çığlıklarına sağır. İnsanlık tarihinin bu kara lekesi, hepimizin gözleri önünde yazılıyor. Gazze'deki çocukların gözlerindeki korku, insanlığın en büyük utancının resmidir. Bu çocuklar, ne suça ne günaha sahiptir. Onlar sadece çocuk… Ve bugün onların yaşadığı trajedi, bizim ortak utancımızdır.

Vicdanlara Çağrı

Bugün Gazze, sadece Filistinlilerin meselesi değildir. Bugün Gazze, tüm insanlığın vicdanıdır. Eğer Gazze'deki çocukların çığlıklarına sessiz kalırsak, eğer bu trajediye dur demezsek, insanlık tarihindeki yerimizi kaybederiz. Bugün Gazze için konuşmak, insanlık için konuşmaktır. Bugün Gazze'yi savunmak, adaleti savunmaktır.

Gazze'nin çocukları, insanlığın ortak vicdanına bir çağrıdır. Bu çağrıya kulak vermek, hepimizin görevidir. Bugün Gazze için ayağa kalkmalıyız. Bugün Gazze için konuşmalıyız. Bugün Gazze için mücadele etmeliyiz.

Unutmayalım; Gazze'nin çocuklarını donduran sıcaklık, hepimizi cehennem ateşi gibi yakacak. Eğer şimdi harekete geçmezsek, eğer bu trajediye dur demezsek, bu ateş hepimizi saracak.

İnsanlığın Ortak Vicdanı

Bu manifesto, Gazze'nin çığlıklarına bir cevap olmalıdır. İnsanlığın ortak vicdanı olarak, bu trajediye dur demeliyiz. Siyonizm'in soykırım terörüne karşı sesimizi yükseltmeli, adaleti savunmalıyız. Çünkü Gazze'nin çocukları bizim çocuklarımızdır. Onların yaşadığı acı, bizim acımızdır. Ve bu acıya sessiz kalmak, insanlık onuruna ihanettir.

Bu manifesto, Gazze'nin çığlıklarına bir çağrıdır. İnsanlık olarak bu çağrıya kulak vermek, hepimizin görevidir. Çünkü Gazze'nin çocukları, insanlığın ortak vicdanına emanettir. Ve bu emaneti korumak, hepimizin görevidir.

Erol Kekeç/31.12.2024/Namazgah/İST

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder