12 Ağustos 2022 Cuma

İSLAM'I OYUN SANANLARA YAZIKLAR OLSUN

"İslami oyunlar etkinliğine hoş geldiniz..."Sahiden bunu anlayan var mı bilmiyorum, ben anlamakta çok zorlandığımı söyleyebilirim(!)Gençlik dönemlerimizde İslami değerlerin belli işyerlerine isim olarak kullanıldığını gördüğüm zaman çok sorgulamalarım olurdu. Hamd şarküteri, Cihat tekel Büfe, Tekbir giyim, Oruç Market, Sahur unlu mamülleri,Huzur giyim, Tevhit yayınları, Şura eğitim vs. gibi kavramların insanların çıkar devşirme aparatı olarak kullanılması içimi çok acıtmıştır. Bunları sorgularken en yakın zamanda, İslami oyunlara hoş geldiniz cümlesini gördüğüm zaman, sahiden küçük dilimi yutmadım, çünkü bunlara aşina olduk ve kullanılacak acaba ne kaldı diye sonrasını sorgular oldum...

Adam kitapçıklar basıyor o kitapçıklara manevi bir anlam yükleyerek, altına da bir söz uydurup,Reulullah böyle dedi diyerek insanların manevi duygularını sömürmeyi din olarak pazarlamaktan hiç içtinap etmiyor. Hatta, hazır ve yanmaz kefenler diyerek koca bir kitleyi büyüleyebiliyor. Bunların her geçen gün artarak ve geniş kitleleri afyonlamak için meşru zeminlere taşınması hiç kimseyi rahatsız etmiyor mu? Bu değer sisteminin bu kadar çukura taşınması o değerleri yukarıya taşımadığı gibi,o değerleri kullananları da bulundukları çukurdan yukarıya asla çıkarmıyor. Peki buna rağmen böyle bir leş ortam niçin kimsenin yüreğini sızlatmaz. Bunları sorgulamayalım mı, Yoksa değerler kimsenin kendi aparatı olmadığını açık yüreklilikle ortaya koyacak  adam gibi adamlar olmaktan utanç mı duyalım...

Allah aşkına inanarak soruyorum, bana bir tane dini değerlerini kullanarak böyle bir etkinlik ismini gösteren farklı dinlerden örnekler verebilir misiniz? Yahudi veya Hristiyan oyunlar etkinliğine  hoş geldiniz,Yahutta Budist oyunları etkinliğimize has geldiniz yazan bir tek cümlelik örnek şu ana kadar duyan gören var mı?

Dikkat ediyor muyuz İslam dışındaki dinler, kendi değerlerini bu kadar ayaklar altına alarak kullanmaktan haya ederken, biz babamızın mirası gibi harca harca bitmez anlayışı ile neden kutsalları ayaklar altına almaktan hiç utanç duymayız. Ben burada ince çizgilerin olduğuna inanıyorum. Bazı atasözlerimiz var herkes bilir, köse torun dedesinin sakalıyla övünür, kağnı gölgesinde yürüyen it zannedermiş ki kağnı kendi gölgesinde yürüyor, aynı zamanda ağaç dibinde büyüyen yosunlar kendilerini ağaç sanırmış. Burada psikolojik savunma mekanizmalarından Özdeşim kurma özdeşleştirme doğrudan karşımıza çıkıyor. Kişi olamadığı ve olmak isteyip te yaşamındaki arzularını yenemediği için ulaşamadığı değerlere sahip çıkarak, ya da onların adını kullanarak kendisinin çok büyük işler yaptığına inanır, böylece manevi bir haz almaya çalışır. Dolayısıyla içindeki gerilimlerin verdiği rahatsızlıklardan böylece kurtulacağını sanır. Bu psikolojik travma kişinin ruhsal yaşamını olumsuz etkileyip onu böylesi bir yaşamda sürekli kıldığı gibi yüce değerleri de bu basit karakterler kendi seviyelerine çekerek değerlerin albenisini ve büyüklüğünü yok ederler. Yani Küçük insanlar büyük makamlara getirildiği zaman nasıl ki, kendileri büyümediği gibi makamları kendi küçüklükleri seviyesine çekiyorlarsa, bu yaşamlarda kutsalları böylece aşağılara çekmiş oluyorlar.

İnsani duruşu olmayanların yaşamında İslam'ın çok iğrenç görüntüler oluşturduğuna şahit olmaktayız. İnsan olanların yaşamında İslam, çok çekici bir mıknatıs olmasına rağmen, böylesi yaşamlarda itici bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Adam içki satıyor, tekel büfenin adı "Cihat "sahiden böylesi bir çarpıklığı nasıl izah etmek lazım...Bizler böyle İslami değerleri kendi çıkarlarına, çıkar katabilmek için, bu değerlere önem veren insanların yönelimlerini buraya taşıdığımız zaman, onlara İslami bir hizmet mi yapmış oluyoruz, yoksa değerleri kendi pisliğimize mi çekmiş oluyoruz. Bu çarpık basit ve dinin sırtından geçim sağlayarak dine hizmet ettiğimizi sandığımız ahlaksız eylemlerimize ve düşüncelerimize bir son vermediğimiz zaman, sanıyorum Allah'ın gazabını yaklaştırmış oluyoruz. İslami oyunlar ifadesi başlı başına hastalıklı bir yapının ortaya koyduğu tavır olduğuna inanıyorum. İslami oyun ne demek yahu; İslam, insanlığa oyun getirmedi. Allah bir oyun eğlence edinmek isteseydi onu kendi katında şanına uygun şekilde yapardı. O yapamadı da bize mi kaldı bu iş, yazıklar olsun böyle bir anlayışa ve bunu savunacak kadar çukura saplananlara...

İslam'ı oyun başlığı, bende öyle çağrışımlar oluşturdu ki, İslam'ı kullanarak hayatta bu kadar oyun oynandığı yetmedi mi ki, özel bir başlık altında bunun kullanılmasına ihtiyaç duyuldu. Aklıma Muaviye ölüm döşeğinde yatarken oğlu Yezidin söyledikleri geldi. "Baba, sen hastasın olabilir ki ölebilirsin, şu hilafet yüzüğünü İslam'ın geleceği için, ne olur benim parmağıma tak ta, senden sonra Müslümanlar başsız kalmasın dediğinde, Muaviye akıbetini gördüğü için der ki, ah oğlum ah, ben Müslümanların geleceği için diyerek öyle işler yaptım ki,İslamla hiçbir alakası yoktu, bari sen babanı kandırmaya çalışma..."Evet ben de diyorum ki,o kadar oyunlar oynanıyor ki bu değerler üzerine, bari İslam'ı oyunlar ifadesi ile bu kadar açık, oyun oynamayın bizlerle; yeter artık ne zihnimiz ne yüreğimiz bu pisliklerin kokusuna ve görüntüsüne dayanmaz oldu...

Müslüman olduğuna inanan ve Sadece rabbine kul olmaya aday olan sorumluluk sahibi her insana çağrım, İslami değerler üzerine bu kadar açık oyun oynayanlara fırsat vermeyelim...İslam dışı güçler bu değerlere bir saldırı yaptığında nasıl refleksler harekete geçiyorsa, aynı reflekslerimiz bu değerleri kullanarak hayatın dışında bir çöpe dönüştürdüklerinde neden geçmiyor. Şunu özellikle bilmemizde fayda var; Kutsal değerler her dönemde ona saygı duyduğunu söyleyen ancak hayatta karşılığı olmayan bir yaşama çevirenlerden geldiği muhakkaktır. İsmi tevhit diye yıllarca o yayınlardan kitaplar aldığımızı biliyorum bizim gibi müşteriler onların ekmeklerine ekmek kattı ancak değerlerin yok olup gitmesine de bu anlayışlar hep ön ayak oldu. Yazıktır, hakikaten yaşam alanımızda olmayan bir değerin ismini bayraklaştırarak onu anlamlı kıldığımızı sandığımız hastalıklardan kurtulmamız gerekiyor. Yoksa Allah'ın tokadının çok sert olduğunu bilmemizde fayda var....

Ayrıntıya inerek sizleri fazla meşgul etmek istemiyorum ancak bu tür ifadelerin tamamı bir utanç vesikası olduğunu gönül huzuruyla söyleyebilirim. Hiç kimsenin maslahatının korunmasının gerekliliğine inanmıyorum. Benim için maslahat hakkın yaşanması ve hakkın yanında olmaktan geçiyor. Onun dışındaki tüm maslahatlar bizim hayatımızın mat olmasıdır.

Selam saygı muhabbet ve dualarımla rabbim bizleri hakikati hakikat olarak algılayıp öyle yaşayanlardan eylesin ve kutsal değerleri kendi çıkarları için kullanıp onları anlamsızlaştıranlardan da beri kılsın...Rabbim, içimizde sadece zulmedenlere erişecek olmayan o fitneden (gazabından) bizleri koru ve bizleri dosdoğru yaşayan ve sadece sana kul olanlardan eyle....

Erol KEKEÇ/11.08.2022/14.42



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder