14 Mayıs 2008 Çarşamba

ANLAŞILMAYAN BİR DİN

"Onlar kendi yanlarında bir kitapları olmamalarına rağmen,böyledir böyledir diye konuşuyorlar.Nereden çıkarıyorlar ancak böyle olur başkası olmaz safsatalarını,onlar ancak zannediyorlar ve ancak saçmalıyorlar."Tabiki yanlarında bir belgesi olmadığı halde konuşanlar sadece saçmalayacaklar.Saçmalıklarını da doğru olarak kabullendirmeye çalışacaklardır.İşte, islam olduğunu söyleyen toplumların hayatları,temelsiz, dayanağı olmayan saçmalıklar üzerine kurulu olduğu halde bundan haberleri yoktur.Çünkü çok doğrudurlar(!)yanlış yapma ihtimalini düşünmezler.Bu durumda da vehimlerin,zanların,tahminlerin,kurguların ve kuruntuların din olarak yaşanmadığını söylemek mümkün müdür?
Böylesi bir anlayış, islam olarak insanlığın hayatını kuşattığı zaman,islamdan söz edemeyiz.İslam olmadığı halde kendilerini çok dindar gösteren zavallıların akıllarına şaşmamak elde değil.Zanların, hayatları istila ettiği ortamlar islamdan ğafildirler.Ama kendi çıkarlarına ve analyışlarına uygun Kuran'a ters anlayışalar oluşturmayı da ihmal etmezler.İslam adına(!) mesela dillerinden hiç düşürmedikleri cümleleri var."Allah'tan başkasına secde olsaydı,kadının kocasına secde etmesini isterdim."Kadının dini yoktur müslümana varır müslüman olur kafire varır kafir olur."Anlayışları,cahiliyenin anlayışı ile çakışan ve aynı parelelde giden yaklaşımlardır.Kadının dini olmamış olsaydı,Allah'u teala"İman eden erkekler ve iman eden kadınlar dermiydi.
Kadının kocasına secde etmesi demek,kocanın yanlış yapma ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.O halde erkek masumdur,nedense Peygamberin dahi ulaşamadığı bir seviyeye bu erkekler çıkıyor.Peygambere hitaben....Onların isteklerine uysaydın seni şah damarından yakalardık,uyarısı peygabere var.Ama erkekler masumdurlar,hertürlü kepazeliği ve rezelliği yapacaksın,yaptıklarına da meşruluk kazandırmak için böyle yaldızlı cümleler söyleyeceksin hadis adı altında,bundan daha büyük saçmalık ve rezilliği düşünmek mümkün müdür?
İşte islamın anlaşılmaması bu tür şansızlıkları doğurdu,islamın pratiğine yönelmek isteyenlerin hayatlarında.islam kuru kuruya böyle insanları taklit etme taraftarı değil,islam isyanın olduğu yerde itaati kaldırır."Yaratana asiliğin olduğu yerde yaratılana itaat yoktur."Böyle değilde ,insan ne yaparsa yapsın hayat devam ediyorsa,böyle bir durumda kişilerin hayatlarını sorgulaması gerekir.İslam, kafir,müşrik ve münafıkların veli dost edinilemeyeceğini söyler.Buna rağmen müşriklerden beri olmak yoksa ,orada dinin yönlendirdiği bir hayat değilde,başka değerlerin istila ettiği hayatlardan söz edilebilir.
İslami olmadığı halde,islami değermiş gibi cümleler bulup kendi cambazlıklarının devamını sağlamak isteyen kişilere itaati borç bilen zavallılar,fravunun hanımının hayatına iyi dikkat etmek zorundadır."Rabbim beni fravunun zulmünden kutar" diyen kadının haykırışlarını kalblerinde taşımazlarsa,fravunluk sistemi bozulmayacak,protestanlaşmış bir din varlığını koruyacak ve islamda anlaşılmayacaktır.Bu yaşamlar islamın anlaşılmamasına katkıda bulundukları için faravun kadar olmasada sorumludurlar.
Din adına yuttuğumuz ne kadar haplar oldu hastalıktan kurtulmak umduyla,ama baygınlıklarımızı arttırdılar ancak.Bir daha da ayılmamak kaydıyla hep uyuşturulduk,Mark'ın din toplumların afyonudur dediği gibi,sanki afyon kullanmıştık,baygınlık yaşıyorduk bu baygınlığı da din adına yaşıyorsak bunun afyon olduğunu tabiki söyleyeceğiz.Böyle bir din iradeleri öldürecek,kalbleri köreltecek,zihinleri durduracak akılları donduracak,sonra da bizleri sarhoş edecek,sarhoş olan bizlere sömürgecilerin her türlü bonolarını imzalattırmamalarını söyleyebilir miyiz?
Bu din adına daha nelere katlanacağız,öldürüldük koyunlar gibi mezbahalarda derilerimizi yüzdüler,suçluyduk,suçlanıyorduk onlar hep doğrulardı(!)kölelik bir yazgımıydı ki,köle olduğumuzu bize kabullendiriyorlardı.Köle olduğunu söyleyen bizler,köle programlarını yaşamak zorundaydık,sonrada köle hukukuna göre gün giyebilirdik veya bağışlanırdık kayıtsız şartsız teslimiyeti, şeref madalyalarını boynumuza takacaklar hayaleriyle,ifa ederdik neydi tüm bunlar nasıl oluyordu,niçin böyle olmak zorundaydık,olmak zorundaydık diye bir ayrımı yapabilirmiydik; olacaktım olmalıydım,kadın kocasının dini üzere hadisi varya (!)işte bende böyle olmalıydım.
Anlaşılan şu ki insanlığımdan şüphelenmiştim,sahiden ben bir insanmıyım? İnsansan iradem ,aklım,seçmem anlamam olmalı,ama bunların hepsi ipotek altına alınmış,yoktur ki ne diyeyim.Din adına giydiğimiz elbiselerin renklerinden sadece bazıları bunlar,daha neler giyeceksiniz,bu dinle varın siz düşünün...

yıl:1992
(E.KEKEÇ)ELAZIĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder