Tekbir giyim, İslam düşmanı basının da alay konusu ettiği sözde "tesettür" defileleriyle İslami kimlik ve şahsiyeti...
24/04/2008
Tekbir giyim, İslam düşmanı basının da alay konusu ettiği sözde "tesettür" defileleriyle İslami kimlik ve şahsiyeti köreltmeye devam ediyor.
İslam'da "örtünme"nin asıl gayesinin mümin insanlarda "hicab" sorumluluğunu, iffet, haya ve edep duygusunu güçlendirmek olduğu halde, bu duygu ve sorumluluğu ayaklar altına alan girişimlerin "tesettür" adı altında yapılmasından daha sorumsuzca iş ne olabilir?
Sözde "tesettür"ü yaygınlaştırma, tesettüre ilgi ve eğilim oluşturma amacını taşıyan bu girişimlerin "tesettür"ü bir nesne ve meta aracı haline getirmeleri, "hicapsız tesettürlüler" akımının önünü açmaları, ciddiyetsiz ve şımarık bir burjuvanın oluşmasına sebep olmaları gerçekten İslam'a bir hizmet midir?
Şehid Seyyid Kutub'un ifadesiyle "İslami bir cemiyet"in, şahsiyetli bir toplumun oluşmasına karşı "dışarı"dan yapılan çok yönlü kuşatma ve saldırılara "içeri"den lojistik bir destek sunmaktan başka bir anlam taşımayan bu tür girişimler sonucu artık haya, edep ve iffet değerlerini alabildiğince aşağılara düşüren müslüman bayanlar toplumuna alışır olduk. Artık onları her yerde görebiliyoruz; eğlence partilerinden, mahremiyet sınırlarını alabildiğince zorlayan konser programlarına, arsız sosyetenin kulvarlarından, lüks ve konforun kirli koridorlarına kadar her yerde...
Sormak lazım, tekbir giyimin böylesi şatafatlı defilelerle yaptığı greçekten İslamlaşmaya bir "hizmet" midir yoksa, hicapsız bir tesettür akımıyla İslam toplumunun ahlak ve haya damarlarını kurutan bir "yıkım" mıdır?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder