Bu Blogda Ara

11 Ağustos 2025 Pazartesi

Vahye Dayanan Tevhid Bildirgesi

 


"Hayatın bütün alanlarında tek otorite Allah’tır."

Neden Tevhid?

İnsanlık tarihi boyunca toplumlar, inançlarını ve hayat sistemlerini iki temel yol üzerinden kurdular:
Ya Allah’ın vahyine dayalı tevhid ile yaşadılar; ya da insan aklının, arzusunun ve çıkarının belirlediği sistemlerde boğuldular.

Tevhid, yalnızca "Allah birdir" demek değildir. Tevhid; Allah’ı tek otorite, tek hüküm koyucu, tek merci, tek sığınak olarak tanımaktır. Bu tanıma, gündelik hayatın her alanında sadık kalmak zorunludur.
İbadette, ticarette, aile düzeninde, siyasette, eğitimde, adalette, hatta sanatta — ölçü, yalnız Allah’ın kitabı olmalıdır.

Kur’an bu gerçeği baştan sona anlatır. Allah şöyle buyurur: "De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana bu böyle emrolundu ve ben Müslümanların ilkiyim." (En’âm /162–163)

Bu ayet, tevhidin hem inanç hem eylem boyutunu tek cümlede toplar. İbadetlerimiz, iş hayatımız, evliliklerimiz, toplumsal kararlarımız… hepsi Allah’a adanmalıdır.

1.Tevhidin Kaynağı-Vahiy

Vahiy, tevhidin temel direğidir. Tevhid “hissetmek” ya da “felsefi bir doğru” değildir; Allah’ın bildirdiği hakikati kabul etmek ve hayatı buna göre düzenlemektir.

Kur’an’da şöyle buyrulur: "Bu Kitap, kendisinde şüphe olmayan bir rehberdir; muttakiler için."(Bakara /2)

Yani tevhid, kaynağını sadece Allah’ın kitabından alır. İnsan geleneği, politik söylemler, modalar veya ideolojiler tevhidin ölçüsünü belirleyemez.

Bugün birçok insan, “Allah birdir” der ama yaşam ölçüsünü modern ideolojilerden, ekonomik sistemlerden veya kültürel geleneklerden alır. Bu, farkında olmadan tevhidi bozar.

2.Tevhidin Olmazsa Olmaz Şartı-Tağutu Reddetmek

Tevhid yalnızca Allah’a yönelmeyi değil, Allah’ın hükmüne rakip her şeyi reddetmeyi de içerir.
Kur’an’da bu, net bir şekilde ifade edilir:"Andolsun ki Biz, her ümmete ‘Allah’a kulluk edin ve tağuttan sakının’ diye bir peygamber gönderdik."(Nahl 36)

Tağut; Allah’ın hükmüne karşı kendi hükmünü dayatan, otoritesini Allah’ın yerine koyan her güçtür. Bu bir kral olabilir, bir ideoloji olabilir, bir yasa olabilir, hatta insanın kendi arzusu olabilir.

Bugün modern dünyada tağutun isimleri değişti;

  • Ekonomik tağut → faiz sistemi, kapitalist tüketim kültürü

  • Siyasi tağut → halkın veya liderin sözünü Allah’ın sözünden üstün gören anlayış

  • Kültürel tağut → Allah’ın helalini haram, haramını helal ilan eden popüler kültür

  • Psikolojik tağut → kendi nefsini “mutlak doğru” kabul etmek

Tevhid, bütün bu sahte otoriteleri reddetmeyi gerektirir.

3.Tevhidin Yaşam Alanlarına Yansıması

1. İbadette Tevhid

İbadet, yalnız Allah için yapılır. Dua, namaz, oruç, zekât… Hepsi yalnız O’nun rızası için olmalıdır.
Kur’an:"Yalnız Sana kulluk ederiz, yalnız Senden yardım dileriz."(Fatiha /5)

Örnek:
Bir kişi, dua ederken, işinin yolunda gitmesi için Allah’tan değil de "manevi güçlerden" veya "ölmüş velilerden" medet umuyorsa, ibadette tevhid bozulur.

2. Ekonomide Tevhid

Kazanç, harcama ve paylaşım, Allah’ın hükümlerine göre yapılır. Faiz, haksız kazanç, aldatma, stokçuluk tevhide aykırıdır.
Kur’an der ki;"Allah alışverişi helal, faizi haram kıldı."(Bakara/275)

Örnek:
Bir iş adamı, faizli kredi ile iş yapar ama sonra cami yaptırır. Bu, tevhid değildir; çünkü Allah’ın haramını çiğneyerek hayır yapılamaz.

3. Ailede Tevhid

Aile, Allah’ın koyduğu sınırlar içinde kurulur ve yürütülür. Erkek, kadın, çocuk hakları Kur’an’a göre belirlenir.
Kur’an der ki; "Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakkı gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır." (Bakara /228)

Örnek:
Eşler birbirine adaletli davranır, çocuklar Allah bilinciyle yetiştirilir. Aile içi şiddet, ihmal veya zulüm tevhide aykırıdır.

4. Siyasette Tevhid

Hüküm koyma yetkisi yalnız Allah’a aittir. İnsanlar kendi sistemlerini kurabilir ama bu sistem, Allah’ın hükümlerine aykırı olamaz.
Kur’an der ki; "Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah’a ve Resûlü’ne götürün."(Nisâ /59)

Örnek:
Bir devlet, Allah’ın haram kıldığı bir şeyi serbest bırakıyorsa (faiz, kumar, zina) ve Müslüman bunu normal karşılıyorsa, bu tevhidin zedelenmesidir.

5. Eğitimde Tevhid

Bilgi, vahiy merkezli olmalıdır. Bilim ve sanat, Allah’ın varlığını ve düzenini görmezden gelen bir perspektife hizmet etmemelidir.

Örnek:
Bir okul, çocuklara Allah’tan bağımsız bir evren tasavvuru öğretiyorsa, bu tevhid dışıdır. Müslüman, eğitimi Kur’an eksenli kurar.

4.Tevhid ve Şirk Arasındaki İnce Çizgi

Şirk bazen çok barizdir (putperestlik gibi) ama çoğu zaman sinsi biçimde hayatımıza girer.
Kur’an der ki; "Onların çoğu Allah’a iman eder, ama yine de O’na ortak koşarlar."(Yusuf /106)

Günlük hayattaki gizli şirk örnekleri:

  • Allah’ın hükmü yerine “toplum ne der” ölçüsünü esas almak

  • Rızayı Allah’tan değil, insanların övgüsünden beklemek

  • Bir lidere, partiye veya ideolojiye mutlak bağlılık

5.Tevhid Mücadelesi- Zorluklar ve Direniş

Tevhidi yaşamak her zaman kolay değildir. Peygamberler, toplumun çoğunluğuyla çatışma pahasına bu davayı yürüttüler.
Kur’an der ki; "Sana ve senden öncekilere vahyedildi ki: Eğer Allah’a ortak koşarsan, amellerin boşa gider." (Zümer/ 65)

Bugün tevhidi yaşamak:

  • İş yerinde haram bir uygulamayı reddetmek

  • Siyasi baskılar karşısında susmamak

  • Popüler kültürün dayattığı hayat tarzına direnmek
    demektir.

6.Tevhid Ehlinin Ahlaki Profili

  1. İhlâs: Her eylem Allah rızası için.

  2. Adalet: Yakın veya uzak herkese hakkını verme.

  3. Merhamet: Güçsüzü koruma, mazluma yardım.

  4. Cesaret: Hak için konuşma.

  5. Sabır: Zulüm ve sıkıntılar karşısında direnme.

7.Günlük Tevhid Programı

  1. Günlük Kur’an vakti: 10–20 dakika tefekkür.

  2. Niyet kontrolü: Her işin öncesinde “Allah için mi?” sorusu.

  3. Helal-haram hassasiyeti: Kazancını ve harcamanı sorgulamak.

  4. Zekât/sadaka planı: Malı arındırmak için düzenli paylaşım.

  5. Haksızlığa karşı söz: Sessiz kalmamak.

  6. Çocuk eğitimi: Allah bilincini merkeze koymak.

  7. Tağut filtresi: Kime ve neye itaat ettiğini sorgulamak.

Tevhid Hayatı

Tevhid, hem bireysel hem toplumsal devrimdir. Kulu Allah’a bağlar, insanı kula kulluktan kurtarır.
Vahye dayanan tevhid, hayatın her alanında Allah’ın hükmünü esas almak, O’nun rızasını tek hedef bilmek ve hiçbir gücü O’na denk görmemektir.

Kur’an’ın çağrısı nettir: "Kim tağutu inkâr edip Allah’a iman ederse, kopması mümkün olmayan sağlam kulpa tutunmuştur." (Bakara /256)

Bu sağlam kulp, sadece inançta değil, yaşamın tamamında Allah’a teslim olmakla tutulur.
Tevhid, Müslümanın kimliğidir; onsuz bir iman, onsuz bir İslam yoktur.

Erol Kekeç/09.09.2025/Namazgah/İST

10 Ağustos 2025 Pazar

Islahın Başlangıç Noktası- Başın Düzelmesi


Ey insan! Şunu bil ki Allah, yeryüzüne peygamberlerini rastgele göndermedi. Onları, toplumların kalbine, yani güç ve otoritenin merkezine gönderdi. Çünkü bir toplumun yönünü, rengini ve kaderini, çoğu zaman önderleri belirler.

Kur'an bize bunu açıkça gösterir:“Kavminin ileri gelen inkârcı önde gelenleri dediler ki: ‘Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir; size üstünlük sağlamak istiyor…’” (Mü’minûn 23/33)

Bu ayet, bize iki şeyi öğretir:
Birincisi, değişim öncelikle yukarıdan aşağıya yayılır; halk çoğunlukla önderlerinin izinden gider. İkincisi, bu önderler çoğu kez ilk muhalefeti yapan, en sert tepkiyi gösteren kesimdir. Çünkü onların elinde hem güç hem de statü vardır.

Neden Güç Odakları?

Allah’ın elçilerini güçlü kesimlere yönlendirmesinin hikmeti açıktır:

  1. Değişimin merkezini hedef almak
    Eğer bir ağacın gövdesi çürümüşse, yapraklarla uğraşmanın faydası olmaz. Gövde sağlamlaştırılırsa dallar da yeşerir. Peygamberler, toplumun gövdesini —yani yöneticilerini, kanaat önderlerini— hedef almıştır.

  2. En büyük direnci kırmak
    Zulüm, sömürü ve putperestlik çoğu kez yönetenlerin elinde güçlenir. Musa (a.s.)’ın Firavunla başlaması boşuna değildir. İbrahim (a.s.)’ın Nemrut’a meydan okuması da öyle. Eğer Firavun ’un sarayı yıkılırsa Nil’in köylerinde adalet yeniden akar.

  3. Toplumsal adaletin tesisi
    Güç odakları bozulmuşsa, alt tabaka ya bu zulme boyun eğer ya da ona özenir. Ama adalet yukarıdan başlarsa, halk da o adaleti benimser.

  4. Örnekleri değiştirmek
    İnsanlar gördüğüne özenir. Eğer önder dürüst, adil, merhametli ise halk da öyle olmaya meyleder. Ama önder yolsuz, kibirli, zalim ise halkın kalbi de o yönde kararır.

Kur'an'dan Diğer Deliller

  • “Biz seni, bizim gibi bir insan olarak görüyoruz…”Hûd 11/27
    Bu cümle, ileri gelenlerin peygamberleri küçümseme yöntemidir. Onlar, kendi statülerini sarsacak her değişime karşıdır.

  • Yürüyün ve ilahlarınıza bağlılıkta direnin…”Sâd 38/6
    Güçlü olanlar, halkı yanlış yolda tutmak için organize olur. Bu, bugünkü medya manipülasyonlarından farklı değildir.

  • “Varlık içinde şımaran ileri gelenler: ‘Babalarımızı bir din üzerinde bulduk ve onların izinden gidiyoruz’ dediler.”Zuhruf 43/23:
    Geleneksel güç ilişkileri, statükonun kutsanmasıdır. Bu sadece eski kavimlerde değil, bugün de vardır: “Biz böyle gördük, böyle gideriz” diyenler hâlâ çok.

Tarihî Örneklerle Islahın Başlangıcı

  • Musa (a.s.): Doğrudan Firavuna gönderildi. Ama aynı zamanda köle halkını bilinçlendirdi. Hem baş hem taban aynı anda hedefteydi.

  • İbrahim (a.s.): Putları kırarak Nemrut’un otoritesini sarstı. Ama bunu yaparken halkın zihnindeki putperest düşünceyi de yıktı.

  • Hz. Muhammed (s.a.v.): Mekke’de Kureyş’in ileri gelenlerine davet götürdü, ama Habeşistan’a hicret eden fakir Müslümanların da güvenliğini sağladı.

Modern Çağda Bu İlkenin Uygulanması

Bugün toplumları yönetenler sadece siyasetçiler değil; medya patronları, finans baronları, kültürel kanaat önderleri, akademik elitler de “baş ”tır.

Bir toplumsal ıslah çalışması:

  • Belediyeleri, meclis üyelerini, büyük iş insanlarını,

  • Ünlü sanatçıları, sosyal medya fenomenlerini,

  • Üniversite rektörlerini, büyük vakıf başkanlarını
    hedeflemeden tam başarıya ulaşamaz.

Çünkü halkın büyük kısmı, doğrudan onların söylem ve örneklerinden etkilenir.

Günümüzden Bir Örnek

Diyelim ki bir şehirde yolsuzluk yaygın. Sadece alt kademedeki memurları dürüstlüğe çağırmak yetmez. Belediye başkanı, ihale veren şirket patronu, televizyon programcısı da dürüstlük çağrısını duymazsa, sistem değişmez.
Tam tersine, üsttekiler değişirse, alt kademedeki yozlaşma da çözülmeye başlar.

Baş Bozuksa Gövde Düzelmez

Kur'an'ın uyarısı nettir,

“Allah, bir kavmi, onlar kendi nefislerindekini değiştirmedikçe değiştirmez.” (Ra’d 13/11)

Ama bu değişim, halkın tamamına aynı anda değil, etki merkezlerinden başlar.

Bir başkan, bir sanatçı, bir akademisyen doğru bir adım atarsa, yüz binlerce kişi etkilenir. Peygamberlerin bu stratejiyi kullanması, bizim için de bir yol haritasıdır.

Ey okuyucu! Eğer adalet istiyorsan, eğer zulmün sona ermesini diliyorsan, sadece sokaklardaki haksızlıklara değil, saraylardaki, ekranlardaki, toplantı odalarındaki haksızlıklara da ses çıkar.
Peygamberlerin yolunu izlemek, “başa giden yolu bilmek ve oradan başlayarak tabana yayılmaktır.

Zira baş düzelirse, gövde yeşerir; gövde yeşerirse meyve tatlanır.
Ve unutma: Islah, en tepeye cesur bir adım atmadan başlamaz.

Erol Kekeç/01.08.2025/Sancaktepe/İST

Yeryüzünde Allah’ın Kulu Olarak Yaşamanın Koordinatları

 


İnsanlık Misyonunun İlanı

Ey insan!
Sen, gökteki yıldızlardan, yeryüzündeki dağlardan, okyanuslardan ve tüm mahlukattan farklı bir görevle yaratıldın. Rabbimiz meleklere şöyle buyurdu:

"Hani Rabbin meleklere, ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ demişti..." (Bakara, 2/30)

Bu, sana verilen emanetin ilk ilanıydı. Halife olmak; saltanat sürmek, keyfince yaşamak, doğayı sömürmek değil… Halife olmak, Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi gibi yaşamak, O’nun emirlerini tatbik etmek, O’nun adaletini yeryüzünde yerleştirmek demektir.
Melekler bu görevin ağırlığını görünce “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” diye sordular. Allah, onların bilmediğini biliyordu. Çünkü insana akıl, irade ve vicdan verdi. Bu, hem en büyük onur hem de en ağır sorumluluktu.

Halifeliğin Temel Koordinatları

1. Allah’a Kulluk – Hayatın Merkezi

Halifelik, Allah’tan bağımsız bir yönetim değil; tamamen O’na bağlı bir görevdir.

"Ben cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zâriyât, 51/56)

Kulluk, sadece namaz kılmak veya oruç tutmak değil; tüm hayatı Allah’ın rızasına göre düzenlemek demektir. Ticaretin, siyasetin, aile hayatın, hatta düşünce biçimin bile O’nun emrine göre şekillenmeli.

2. Adalet – Temel Denge

"Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun; bu, takvaya daha yakındır." (Mâide, 5/8)

Adalet, Müslüman’ın kimliğinin merkezindedir. Düşmanına karşı bile adil olmak, Allah’ın istediği bir erdemdir. Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil; evde çocuklar arasında, işte çalışanlar arasında, devletler arası ilişkilerde de geçerli.

Bugün yeryüzünde adaletin yerini çıkar ilişkileri aldı. Birçok yönetici, güçlü olana boyun eğip zayıfı eziyor. İşte bu, halifelik görevine ihanet etmektir.

3. İyilikte Yarışmak

"İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın." (Mâide, 5/2)

Allah’ın istediği yaşamda, Müslüman pasif değil; iyiliğin öncüsüdür. Yoksulu doyurmak, yetimi korumak, zalime engel olmak, çevreyi korumak, bilgi üretmek… Bunlar halifelik görevinin parçalarıdır.

Eğer Müslüman, kötülüğü gördüğünde sesini çıkarmazsa, görevini terk etmiş olur. Peygamber Efendimiz uyarıyor:
“Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle; buna da gücü yetmezse kalbiyle (buğzetsin). Bu, imanın en zayıfıdır.” 

4. Fesadı Önlemek

"Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın; Allah bozguncuları sevmez." (Kasas, 28/77)

Bozgunculuk sadece savaş çıkarmak değil; rüşvet, haksız kazanç, çevreyi tahrip, yalan haber yaymak, fitne üretmek de fesattır.
Bugün, dünya ekonomisini yöneten sistemler, doğayı yağmalıyor, insanları borçla köleleştiriyor. Müslüman, bu sisteme ortak olamaz; alternatif adil düzenler üretmekle yükümlüdür.

Halifelikte Temel Yasaklar

  1. Şirk: Allah’a ortak koşmak, halifelik görevini baştan bozar. "Allah’a kulluk edin, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın..." (Nisâ, 4/36)

  2. Zulüm: "Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." (Mâide, 5/45)

  3. Bencillik ve İsraf: "Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez." (A’râf, 7/31)

  4. Günah Üzerinde Yardımlaşmak: Silahını zalime satmak, petrolünü sömürü düzenine teslim etmek, medyada yalanı yaymak buna girer.

İnsanın İmtihanı ve Hesap Bilinci

Halifelik bir imtihandır. Allah buyuruyor:

"Sizi yeryüzünde halifeler kılan, size verdiği şeylerde sizi denemek için derecelerle üstün kılan O’dur..." (En’âm, 6/165)

Senin malın, makamın, gücün, bilgin… Hepsi seni sınamak için verildi.
Ve unutma:

"Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür, kim de zerre kadar şer işlerse onu görür." (Zilzâl, 99/7-8)

Bir yetimin gözyaşını silmek de, onu görmezden gelmek de kayıt altına alınır.
O gün geldiğinde, aracı yok, torpil yok, “Bilmiyordum” bahanesi yok…

Halifeliği İçselleştirmek – Hayata Yaymak

Halifelik, sadece camide veya teoride kalırsa, Allah’ın istediği yaşam olmaz.
Bu, iş yerinde dürüst olmak, ticarette helale riayet etmek, ailede adil olmak, toplumsal meselelerde aktif olmak, ilimde çalışkan olmak, doğaya sahip çıkmak demektir.

Tarihte Ömer b. Abdülaziz’in adaleti, Selahaddin Eyyubi’nin tevazusu, Fatih Sultan Mehmet’in ilme desteği… Bunlar halifelik bilincinin örnekleridir.
Bugün ise Müslüman, yeniden bu bilinci kuşanmadıkça, zalimlerin oyununa karşı duramayacaktır.

Yeryüzünde Allah’ın Dostları

Halifelik görevini hakkıyla yerine getirenler için Allah şöyle buyuruyor:

"Allah, iman edenlerin dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır." (Bakara, 2/257)

Zalimler ne kadar güçlü görünse de, sonunda kazanan Allah’ın dostları olacaktır. Bu, Allah’ın vaadidir:

"Biz peygamberlerimize ve iman edenlere hem dünya hayatında, hem de şahitlerin kalkacağı günde mutlaka yardım ederiz." (Mü’min, 40/51)

Allah’ın yeryüzünde istediği hayatın koordinatları,
Tevhid – Adalet – İyilik – Fesadı önleme – Hesap bilinci.
Eğer bunlar hayatımıza yerleşirse, Müslüman yalnızca kurtulmakla kalmaz, insanlığa da kurtuluş kapısı olur.

Erol Kekeç/04.08.2025/Sancaktepe/İST

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!