Bu Blogda Ara
31 Ağustos 2018 Cuma
DESTEKLEYEREK BESLEDİKLERİMİZ!!!
Geçenlerde toplumsal ahlakın yerlerde süründüğünü yazmıştım ve inşallah İstanbul'a dönersem bu konuda bazı açıklamalarım olacak demiştim,bu gün o konular hakkında kısaca ipuçları vereceğim ki,yetkili birimler bu problemlerin önlemini alsın diye...Traktör satışının geçen yıllara göre çok fazla olduğunu söyleyen yetkililer buradan yola çıkarak ülkede tarımın çok iyi olduğunu anlatadursun,ancak gerçekler acı olsa da bunları anlatmak zorundayım.Devlet çiftçiyi destekleme adı adı altında tarımsal ürünlere destekleme yapıyor ancak nasıl işletildiğini ben merak ettim bu konunun içinde olan insanlarla yüz yüze yaptığım görüşmelerde ulaştığım bazı sonuçlar şu şekilde...
1.Mesela pamuk üretiminde devlet 1 dönüm başına bir ton üretim gerçekleşmiş gibi destekleme parası ödüyor çitçiye,ancak bizim ülkemizin en rantabl yerinde bile 450 kilo üretim alan çiftçi neredeyse yok gibi ancak öyle bir tezgah kurulmuş ki,1 ton pamuk aldı göstermek için pamuğu çörüyle çöpüyle ne varsa topluyorlar ve tartıya o şekilde sokuyorlar.
2.Fabrika sahiplerinin büyük bir çoğunluğu ekilmemiş pamukları satın aldı gibi göstererek çiftçiye fatura kesiyor,çiftçide o faturalarla destekleme alıyor devletten,ancak merak ettiğim bir konu var,girdisi olan bir fabrika çıktısı olmadan bu aradaki açığı nasıl kapatıyor dersiniz doğrusu ona ben de vakıf olamadım...O gizli bilgi(!)
3.Peki neden Fabrika sahibi bu faturayı keser diyeceksiniz,Çiftçi ekimi yapıyor,ancak çok masraflı olacak diye uydu çekimleri döneminde tarlada yeşillik görünüyor ancak ondan sonraki masrafı yapmıyor ancak ektiği yerin kaç dönüm olduğu kayıtlara giriyor,bu saatten sonra yapacağı harcamalar çok pahalı olacağı için,harcamaları durduruyor ölüme terk ediyor ne gelirse onu alıyor, ancak dönüm başı devletten alacağı destekleme parası havadan gelen bir para olduğu için onu almak için kırk takla atıyor,fabrika sahiplerinin bu işi yapanlarla anlaşarak,o faturayı kesiyor karşılığında yüzde alıyor,gariban (!) çiftçide devleti soyuyor,ekmediği ve üretmediği bir mal için devletten iyi soyma motivasyon ödülü alıyor...
4.10-20 dönüm arasında tarla icar edip ekim yapan işin p....i olmamış gariban köylüler için,şark kurnazı partilerin her tarafına giren çıkan çakallar,bu tarlaları eken köylüleri bularak onların kimden o tarlayı icar ettiğini öğrenip onların icarını kendi üzerlerine yapıyorlar,tarla sahiplerine bir paket siğara alarak 1000 dönüm-hatta bir kaç bin dönüm arazi ekmiş gibi kendileri prosedürleri çok iyi bilen ortakları ile desteklemeleri alarak havadan devleti soyup kısa sürede o bölgenin parmakla gösterilen zenginleri arasına giriyorlar.Yani devlet zamı bastıkça vatandaşı da ona karşı kendini koruma yolları buluyor velhasılı kelam dürüst vatandaş vergsini ödüyor,çok dürüst olanlar da devleti soyuyor bu çark böyle işliyor,bunlar tamamıyla elde ettiğim bulgular doğrultusunda...
Peki soruyorum devletten alınan desteklemelerle(soymalarla) devlet vatandaşa traktör satıyor,demezler mi adama bu kadar traktörün şu kadar üretim yapması gerekmez mi diye o zaman ben soruyorum,bizim verdiğimiz vergiler ve kazanmadan bizden aldığınız paralar hangi desteklemelere gidiyor ve bunlar ne üretiyor,ahlaksız bir yaşama son vermek için kısaca bunları hatırlattım bel ki gerekli önlemler alınır diye...Araştırmalarım çok boyutlu ve tüm birimlerde devam ediyor,engelli yardımları yaşlılık aylıkları,Bazı doktorların raporları,bazı muhtarların çakallıkları konularına girmedim...İnşallah bu soyulma son bulur.Erol Kekeç/2018-31 Ağustos
26 Şubat 2018 Pazartesi
Ziya-İ Aşka Rücu-Erol KEKEÇ - jpclip.net - Video clip hot, best video, show japan
Ziya-İ Aşka Rücu-Erol KEKEÇ - jpclip.net - Video clip hot, best video, show japan: Best quality Japanese video clips. Japanese TV shows, high quality Japanese animation. Jpclip always up to the best video and song, highest quality...
5 Aralık 2017 Salı
Kamuoyuna Beyanımdır!!! OKUNMASI ELZEM!!!!
17 Aralık 2013 Yılındaki İhanet operasyonu ile başlayan ve hala devam eden bu karanlık süreci Adam gibi okumak gerektiğini bilmek zorundayız.İhanet lobisinin şark kurnazlığını adaleti temsil makamında bir eylem olarak görmek en büyük ahmaklıktır.Kökü ve gövdesi CİA ve MOSSAD'a bağlı olan hiçbir oluşum hakkaniyeti ve adaleti asla temsil edemez.Hainin ortaya koyacağı doğru bile olsa hainlik o doğruyu hiçbir zaman doğru yapmaya yetmez.Dünya Haydut çetesi kendince dünyayı sömürmek için adına Hukuk dediği bir tuzak kurarak tüm Orta doğuyu sömürmek için komşularımızla ilişkilerimizi kendisi belirlemek istiyor.Bu süreci onaylamak bu ülke içinde yaşayan ve İstikbali peşinen yok edilen hiçbir canlının kabul edeceğini düşünemiyorum.İran'ın petrollerini satarak Türkiye üzerinden bir ticaretin yapılmasını Şeytana sormak zorunda mıyız.Biz Bağımsız bir ülke isek bağımsız düşünebilecek melekelerimizi çalıştırmak zorundayız. RTE'nin yapmak istediği ABD hayduduna rağmen İslam aleminin kaynaklarını kendilerinin kullanması için tüm bu coğrafyayı uyandırmak ve onları kendisine getirmek için bir aydınlatma fişeği olmaktı ve de onu başardı,doğru yanlış olanları bir yana bırakarak, bu konuda ciddi bir yol alındığını düşünüyorum.Bu uyanmadan rahatsızlık duyan Haydut bana rağmen nasıl böyle bir uyanış olabilir bu bölgelerin kaynaklarını ancak ben taksim ederim kime ne kadar verileceği, kimin kiminle ticaret yapacağını siz kendi kafanıza göre asla yapamazsınız demektedir.Bu haydudun ülkemiz içindeki ihanet taşeronu bu vaadleri gerçekleştiremeyeceğini anlayınca ilk günden beri takipte oldu insanların af edersiniz bağırsaklarını boşaltmasını bile kayıt altına alarak ortalığı pisliğe boğma peşinde idi kısmen de olsa bunda başarılı oldu.Hangi açıdan başarılı oldu diyecek olursak ülkenin kaosa gitmesini ve şu anda yaşadığımız olumsuzlukların tümünde rol oynadı.Bu yıpratma operasyonunun debisi çok şiddetli olduğundan İktidarın buna karşı koymak için ivedilikle giriştiği eylemlerin çoğunda yanlış kararlar almasına neden oldu bu yanlış kararlar neticesinde bu gün çok olumsuz sürece gelmiş bulunmaktayız.Rüşvet ve yolsuzluk olup olmadığını bilmeyecek kadar beyinden yoksun değiliz ancak yolsuzlukta olsa bu pis yürekler ve eller bu sorunu çözebilecek güçler asla olamaz.Yolsuzluğa adı karışanlar babamızda olsa onların aydınlık bir ortamda gelecek günlerde mutlaka Adaletin tecelli edeceği bir ortamda yargılanmalarının kaçınılmaz olduğuna inanıyorum.Bu yargılama ne Haydut ABD'nin işidir ne de İhanet şebekesinin işi ne de ben adamlarımı korumak zorundayım diye düşünecek bir anlayışın işi olamaz.Zerraf denen zibidinin özel olarak Haydut ve o şebeke tarafından kontrollü bir ticaret adamı olarak yetkili birimlerin içine sokulduğuna inanıyorum ve de öyle olduğunu düşünüyorum.Halkbankası Başkan Yrd.sının da o şebekeyle ilişkisinin olduğunu düşünüyorum.Onların hemen oraya gidince serbest dolaşımı sağlansaydı aralarındaki ilişki ortaya çıkabilirdi.Ancak belli bir süre içeride kalmaları gerekiyordu ve o durumu da savdılar şimdi dökülme zamanı bunu kesinlikle böyle okumak gerektiğini düşünüyorum.İktidarın bu karanlık ortamda kaybolan gücünü tekrar toplamasının yolu saldırı reflekslerinden kurtularak suçlama algısını yıkarak inandırıcı ve kalıcı sağlıklı bir önermeye sahip olması gerektiğini düşünüyorum.Bu gün ülkemizi emperyalistler karşısında yalnız bırakmama günü ancak hiçbir zaman ülkemize ve Milletimizin haklarına tecavüzde bulunmuş olan kim olursa olsun onların mutlaka hesabının sorulacağı gün gelecektir bundan kuşkunuz olmasın diyerek Milletin gönlündeki kara bulutların dağıtılması elzemdir.Yoksa kara bulutlar ülkeyi gün geçtikçe daha bir kuşatacaktır yetkili ve etkili birimlerin buna dikkat edeceğini umuyorum..."Allah hesap görenlerin en hayırlısıdır.Yoksa sizi Allah'tan başkasıyla mı korkutuyorlar..."
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.
Popüler Yayınlar
-
Yaldızlı Sözlerin Arkasındaki Çürüme Tarihin en trajik ironilerinden biri, çöküşe en yakın toplumların en çok “yücelik ”ten bahsetmesidir....
-
Platon, asırlar öncesinden bir uyarı bırakmıştı insanlığa: “Demokrasi, ancak erdemli ve eğitimli bir halkın omuzlarında yükselebilir; aksi t...
-
“İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne… İşte asıl cinayet bu.” — Maksim Gorki, Ana (1906) Ruhun ölümü, bir toplumun çöküşünün sessiz hab...
-
İçinde bulunduğumuz çağ, pek çok unvanla anıldı: teknoloji çağı, bilgi çağı, hız çağı… Ama eğer hakikatin kalemiyle yazılacak olursa, bu ça...
-
EK-5 Kararı: Hukuk ile Diplomasi Arasında EK-5 Listesi: Resmî Karar, Diplomatik Zamanlama ve Türkiye’nin Stratejik İkilemi ABD'den çok ...
-
İnsanlığın Sessiz Dengesine Dair İnsan… Kâinatın en gizemli aynası. Görünürde bir bedenden ibaret gibi dursa da derinlerde bir deniz taşır...
-
Bir İnsanlık EMAR’ı Üzerine Derin Bir Okuma İnsan, anlamın kıyısında doğar ama çoğu kez anlamın merkezine hiç ulaşamaz. Çünkü doğmakla yaş...
-
Merhum Ahmet Kaya, bir şarkısında “ Ne kadar kötü kokarsa o kadar iyi ” diyordu. Ne kadar manidar bir cümle… Bugün ülke olarak geldiğimiz ...
-
Suriye iç savaşı, yalnızca bölgesel güç dengelerini değiştiren bir çatışma olmakla kalmamış, aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke ...
-
İnsanlık, varlık sahnesine çıktığı andan itibaren hem kendini hem de kendini aşan bir kudreti anlamlandırma çabasıyla yüzleşmiştir. Bu çaba,...
Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK
Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Senin rabbin sana senden yakın.....
omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.
Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."
kelebek gibi hafif olun dünyada
Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla
çöllerden geçerek varılır havuzun başına!