Gazze ve Yemen’in Aynasında Hakikati Görmek
Kur’an-ı Kerim’in Rum Suresi 6-7. ayetlerinde şöyle buyruluyor:
“Allah, onlara zafer konusunda bir vaadde bulunmuştur. Allah, vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler. Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler.”
Bu ayetler, tarihin her döneminde müminlerin yaşadığı imtihanların özünü ortaya koyar. İnsanların çoğu zaferi yalnızca görünürde arar; orduların büyüklüğünde, teknolojilerin üstünlüğünde, ekonomik güçte… Oysa Allah, zaferi iman edenlere, sabredenlere ve hakikatten taviz vermeyenlere vaat etmiştir.
Zaferin Ölçüsü, İnsanların ve Allah’ın Ölçüsü
Modern dünya zaferi sayılarla tanımlar. Silah gücü, stratejik üstünlük, şehirleri işgal etmek, toprak kazanmak… Bunlar dışarıdan bakıldığında bir güç göstergesi gibi görünür. Fakat ayetin uyardığı gibi bu, dünya hayatının sadece “zahiridir.” İnsanların çoğu, bu dış yüzle yetinir; ahireti, Allah’ın ölçüsünü ve hakiki zaferin mahiyetini unuturlar.
Oysa Allah’ın katında zafer, kalpteki imanla ölçülür. Bir mümin için zafer, zulme boyun eğmemek, hakikatten taviz vermemek, sabırla direnmek ve şehadetle ebedi hayata doğmaktır. Bu hakikati bilmeyenler, Gazze’de yıkılan evleri, Yemen’de açlıktan ölen çocukları sadece “kayıp” gibi görür. Ama hakikati görenler, bu kayıpların aslında Allah katında kazanılmış büyük birer zafer olduğunu bilir.
Gazze; İman ile Zulmün Çatışma Noktası
Bugün Gazze, dünyanın gözleri önünde bir imtihan coğrafyasıdır. Her gün tonlarca bomba yağdırılıyor, şehirler yok ediliyor, çocuklar ve kadınlar hedef alınıyor. Dışarıdan bakıldığında bu tablo, mutlak bir yenilgi gibi görünüyor. Ama Kur’an’ın ifadesiyle bu, sadece “dış yüz ”dür.
Gazze’nin elinde tank yok, uçak yok, modern ordular yok. Ama onların elinde çok daha güçlü bir şey var: Allah’a iman ve O’nun vaadine güven. Bir çocuk, eline aldığı taşla tankların karşısına dikildiğinde, bu ayetin en canlı tefsiri oluyor. Çünkü o biliyor ki, ölüm sanılan şey aslında ebedi bir hayatın başlangıcıdır.
Zalimlerin gözünde Gazze bir “kaybedilmiş toprak” olabilir. Ama Allah katında Gazze, sabrın, imanın ve şehadetin mekânıdır. Orada her gün toprağa düşen bir can, aslında göğe yükselen bir zaferdir. Bu hakikati göremeyenler, zaferi sadece askeri üstünlükte arayanlardır. Oysa Allah’ın vaadi, iman edenlerin yanındadır.
Yemen, Açlık ve Yalnızlık İçinde Bir Direniş
Yemen de Gazze gibi ümmetin vicdanını sınayan bir başka aynadır. Tarihi boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu ülke, bugün açlık, kuşatma ve yalnızlıkla sınanıyor. Çocuklar açlıktan ölürken, ilaçlar ulaştırılamazken, dünya bu felaketi görmezden geliyor.
Ama Yemen halkı, bütün bu yokluğa rağmen dimdik ayakta duruyor. Dahası, Gazze’nin yanında saf tutarak “Biz de bu davanın yanındayız” diyor. Onların bu duruşu, Allah’ın vaadine olan güvenlerinin en açık göstergesi.
Yemen, ümmetin içine düştüğü gafleti de yüzlere çarpıyor. Zenginlik içinde sessiz kalan devletler, stratejik dengeler uğruna zulmün yanında duran yöneticiler, dünya hayatının sadece dış yönüne takılıp kalmış durumda. Ama Yemen, açlıkla boğuşurken bile şunu haykırıyor: “Allah bizimle beraberdir. Biz yalnız değiliz.”
Dünya Hayatının Zahirine Takılıp Kalanlar
Bugünün insanı, bilgide ilerlediğini, teknolojiyle her şeyi çözdüğünü sanıyor. Ama bütün bu ilerleme, sadece “dış yüz ”dür. Asıl mesele olan ahiret, Allah’ın vaadi, zulmün ve adaletin hesabı ise göz ardı ediliyor.
Televizyon ekranlarında Gazze’deki bombalamaları, Yemen’deki açlığı “istatistik” olarak görenler, aslında Kur’an’ın işaret ettiği gafleti yaşıyor. Onlar rakamları görüyor ama hakikati görmüyor. Onlar şehadeti ölüm zannediyor, zaferi tanklarla ölçüyor.
Oysa Allah’ın vaadi çok açıktır: Zulüm kalıcı olamaz, iman edenler kaybetmez. İnsanların çoğu bunu bilmez; çünkü onlar sadece dünyaya bakar. Ama iman edenler bilir ki, Allah’ın sözü haktır, O’nun vaadi şaşmaz.
Hakiki Zaferin Sırrı
Kur’an’ın öğrettiği hakikate göre zafer, üç temel unsura dayanır:
-
İman: Müminin en büyük gücü, Allah’a olan bağlılığıdır.
-
Sabır: Zulme, açlığa, kuşatmaya rağmen direnmek, Allah’ın yardımını celbeder.
-
Şehadet: Dünyada kayıp gibi görünen ölüm, Allah katında ebedi bir hayatın başlangıcıdır.
İşte bu üç unsur, Gazze’de ve Yemen’de ete kemiğe bürünüyor. Zalimler, ordularıyla dünyayı titretiyor olabilir. Ama onların gücü fani; imanla verilen bir direniş ise baki.
Hakikatle Yüzleşme ve Çağrı
Rum Suresi’nin bu ayetleri, sadece bir tarihsel olayın değil, bugünün mücadelesinin de tefsiridir. Gazze’de bombaların gölgesinde taş atan çocuk, Yemen’de açlığa sabreden anne, Allah’ın vaadinin yaşayan şahitleridir.
O halde bize düşen, gafleti terk etmek, sadece dünya hayatının dış yüzüne takılıp kalmamak, Allah’ın vaadine güvenmek ve mazlumların yanında saf tutmaktır. Çünkü Kur’an’ın apaçık ilan ettiği gibi:
“Allah vaadinden dönmez.”
Zalimler bugün güçlü görünebilir, ama onların gücü geçicidir. Mazlumlar ise yalnız görünebilir, ama onların yanında Allah vardır. Ve Allah’ın yanında olanlar asla kaybetmez.
Bahadır Hataylı/23.08.2025/Sancaktepe/İST
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder