Amerika ve Siyonizm'in Son Perdesi
İnsanlık tarihi boyunca zulüm, her zaman önce parıldayan yalanlarla geldi. Önce alkışlandı, sonra kutsandı; ama en sonunda her zalimin toprağı kanla sulandı. Şimdi karşımızda, bir çağın sona yaklaştığını gösteren işaretler var. ABD’nin bu gece İran’a saldırısıyla, sadece bir ülke bombalanmadı; insanlık vicdanı bir kez daha sınandı.
Ve bu, çöküşün hızlandığı andır.
İnsanlar, "önlerinde görünene inanır; arkalarındaki büyük günü görmezler." Çünkü günümüzde akıl, ekranın parıltısında, gerçek ise toprakta saklı. Pozitif bilincin putlaştırıldığı, maneviyatın delilik sayıldığı bir çağda yaşıyoruz. Ama neye inanırsanız inanın; hakikat bir gün herkesin dilini çözecek. O gün geldiğinde ABD, İsrail ve tüm zalim yapılar, sadece tarih kitaplarında bir utanç vesikası olarak kalacak.
I. ABD, Bir İmparatorluğun Sessiz İntiharı
ABD, artık düşman yaratmadan yaşayamaz hâle geldi. Ekonomisi savaş sanayisine bağlandı; ahlâkı Hollywood senaryolarına teslim. Bu ülke, insan hakları kisvesiyle savaş, barış adı altında işgal, özgürlük adına kontrol dayattı. Ama bu gece yaptığı şey artık her şeyin ötesindedir: açık bir çöküş ilanıdır.
İçten içe yanıyorlar. Çünkü içerideki millet, artık dışarıdaki savaşları finanse edecek güce sahip değil. Trump’ın sabah "başarılı operasyon" diye duyurduğu şey, ABD’yi tarihsel intihar sürecine sokan ilk kıvılcım olabilir.
Finansal tükenmişlik: Savaşın maliyeti, enflasyonu artıracak; sosyal hizmetler kesilecek, siyahlar, Latinler, işsiz gençler sokaklara dökülecek. Amerika dışarıda savaşırken içeride halkını kaybedecek.
Uluslararası yalnızlık: Ne Avrupa tam destek veriyor ne Asya. BM’de bile destek arayışları zayıfladı. Gözle görülür şekilde yalnızlaştı.
Bu Amerika, artık sadece kendine çalışıyor. Kendi içinde yaşayanlar bile onun niçin savaştığını bilmiyor. Çünkü bu savaş, adalet için değil; son güç gösterisini yapabilmek için başlatıldı.
II. Siyonizm, Zehirli Bir Rüyadan Uyanış
Siyonist akıl, yeryüzünde kendinden başka herkesin köle olması gerektiğine inanıyor. Tarihi boyunca barıştan değil, korkudan beslendi. Ama korkunun ömrü kısa olur. Hele ki mazlumlar Allah’a tevekkül ettiğinde, hiçbir kalkan bu azabı durduramaz.
İsrail’in psikolojik çöküşü başladı. İran’ın misillemesi Tel Aviv’i vurduğunda, İsrail halkı ilk defa gerçek savaşın ne olduğunu hissetti.
Lübnan, Suriye, Gazze hattı kıpırdıyor. Artık Siyonist tanklar kadar, direniş tünelleri de güçlü.
İnançsız bir devletin inançla kurulanlara karşı direnci yoktur. İsrail, korkunun iktidarıdır; ama korkuyu yenen bir halkın karşısında duramaz.
Bu çürümüş yapının sona yaklaştığını sadece biz değil, tarih bile söylüyor.
III. Görünmeyeni Görmeyenler, Kaybolanı Alkışlar
Bugün ekranlarda ABD zafer kazanmış gibi gösterilecek. Ama bu zafer değil, bir çöküşün başlangıcını gizlemeye çalışan bir illüzyondur.
İnsanlar susar, çünkü gerçek can acıtır. Ama göz göre göre yapılan bu şeytani işbirliğine sessiz kalan herkes, yarın o yanlarında saf tuttuklarıyla birlikte yargılanacaktır.
Ey susanlar! Bir halk soykırıma uğrarken, ekran başında izlemek tarafsızlık değil, işbirliğidir.
Ey kendini inançlı sananlar! Siyonistlerin yanında saf tutan hiçbir “Müslüman devlet” kendini temize çıkaramaz.
Ey liderler! Dilleriniz dua eder gibi ama elleriniz zalimlere silah uzatıyor. Allah size de bir gün hesap soracak.
IV. Tarihten Ders Alanlar İçin- Zulmün Süresi Sonsuz Değildir
Firavun ’un sarayı çöktü, Nemrut’un ateşi kendi kavmini yaktı. Roma, Bizans, Moğol... Her imparatorluk düşerken aynı hatayı yaptı: Allah’ın kullarını değersiz gördü.
ABD ve İsrail de aynı hatayı yapıyor.
Ama zaman farklı: Bu sefer internet çağındayız, hakikat saklanamaz. Mazlumların sesi her yerde, zalimin yalanı ise çözülebilir durumda.
V. Ne Olacak? ABD ve İsrail Nasıl Gider?
1. Askeri Yıpranma:
İran, vekilleriyle bölgesel bir ateş hattı kuracak. ABD, tek bir cephede savaşamayacak kadar yorgun. Her cephe yeni bir ekonomik yara, her kayıp bir sosyal isyan olacak.
2. İçeriden Çöküş:
Amerika’nın kendi halkı isyan edecek. Z kuşağı artık "ABD bayrağını" bir özgürlük simgesi olarak görmüyor. Sosyal medya çağında savaş çığırtkanlığı yerine barış çağrısı trend olacak.
3. Siyonizm'in İç Muhasebesi:
İsrail halkı artık liderlerine güvenmiyor. İçerdeki ultra-Ortodokslar orduya gitmek istemiyor, laik kesim yurt dışında yaşamak istiyor. İsrail, içeriden çatlayacak.
4. İnançlıların Uyanışı:
Bu savaş, sadece askeri değil; iman ile inançsızlık arasında. İnsanlık, artık tek bir gerçeği anlamaya başladı: Zulümle abat olunmaz.
Galip Kimdir?
Galip, en çok silaha sahip olan değil; en çok sabreden, en az zalime benzeyendir.
Yaşarsak göreceğiz… Ama gördüğümüzde çok geç olmasın!
Erol Kekeç/22.06.2025/Sancaktepe/İST
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder