Bu Blogda Ara

21 Mayıs 2025 Çarşamba

Tarihin Allah tarafından evirilişi (Bir gün her şey tersine dönecek)

 


Zalimler öldürdüklerini sandılar ama dirilik tohumu ektiler 

Zalimler hep şunu zannetti:
“Biz hakikati sustururuz.
Hakikati konuşanları öldürürüz.
Öldürürsek bu davayı da, bu uyanışı da ortadan kaldırırız.”

Ama Allah, onların tuzaklarını başlarına geçirir:

“Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Âl-i İmrân, 3/54)

Ey zalimler! Siz birini öldürdüğünüzde, arkasından bin kişinin uyandığını görmeyecek kadar körsünüz! Siz bir şehidi toprağa gömdüğünüzde, onun sözleri gökyüzüne ulaşır. Siz, hakikati bastırmaya çalıştıkça, Allah onun nurunu tamamlamaktan geri durmaz:

“Onlar Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Oysa Allah, nurunu tamamlayacaktır. Kâfirler istemese de.” (Saff, 61/8)

Gazze... Evet, Gazze bugün bir şehrin değil, bir çağın adıdır.
Gazze bugün, uykuda olan vicdanların çan sesidir.
Gazze bugün, öldürmek için atılan bombaların altında doğrulan hakikat çocuklarının mezar taşıdır.
Gazze bugün, her yere sıçrayan bir uyanış kıvılcımıdır.

Ve bilin ki:

“Biz istedik ki, o topraklarda ezilenlere lütfedelim. Onları önderler yapalım. Onları mirasçılar kılalım.”  (Kasas, 28/5)

Bu Allah’ın vaadidir. Tarih bunu hep böyle yazdı. Zalimlerin zulmü arttıkça, onların kendi sonları yaklaştı. Çünkü Allah’ın adaleti sabırlıdır, ama vakti geldi mi, bir daha geri dönmez.

Bugün uyanan dünya halkları tarihin yazanları olacaktır 

Ey halklar! Ey uyanan kalabalıklar!

Siz farkında mısınız?
Geceler boyunca meydanlarda haykıran, ateş yakan, sokakları titreten o kalabalıklar...
Onlar sadece Gazze için ağlamıyorlar!
Onlar sadece İsrail’e değil, tüm küresel zalim düzenin köklerine nefret kusuyorlar.

Bu bir nefret gösterisi değil sadece; bu bir dirilişin alametidir!

Bugün meydanlarda yükselen öfke; sadece bugünün değil, yüz yılın birikmiş kinidir.
Bugün haykıranlar sadece Gazzeli çocuklar için değil, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Myanmar’da, Sudan’da ölenler için de haykırıyor.
Bu gösteriler, bir devrim çağrısıdır! Bu kalabalıklar, yeni bir dünyanın ilk adımlarıdır!

Bu bir seferberlik çağrısıdır!

Ey halklar!
Ey mazlumlar!

Yeter artık bölünmekten!
Yeter artık parçalanmaktan!
Yeter artık mazlumların birbirine sırt çevirmesinden!

Artık birleşmeliyiz.
Artık örgütlenmeliyiz.
Artık kendi organizasyonumuzu kurmalıyız.
Artık mazlumların küresel vicdan hareketini başlatmalıyız.

Bu bir seferberlik çağrısıdır.
Bu bir uyanış çağrısıdır.
Bu bir hakikat yürüyüşüdür.

Kur'an'ın vaadi gerçekleşecektir!

Biz inanıyoruz. Çünkü biz Allah’a inanıyoruz.
Zalimlerin saltanatı sürdürülebilir değildir.
Allah zalimlere süre verir, mühlet verir ama asla unutmaz:

“Zalimleri mühlet vererek azaba yaklaştırıyoruz. Gözlerini açamayacakları bir anda onları yakalayacağız.” (Araf, 7/182)

Onlar kendilerini güçlü sanıyor. Teknolojileri var, orduları var, istihbaratları var. Ama bizim Allah’ımız var!

Bugün ümmetin üzerine çöken bu zillet bulutları dağılacak.
Bugün gözleri yaşlı anaların ahı, dağları yerle bir edecek.
Bugün çocukların cesetleri üzerinden kurulan sahte medeniyetler yerle bir olacak.

Ve sonra:

“Yeryüzü, Allah’ın kullarına miras kalacaktır.” (Enbiya, 21/105)

Bugün zulme karşı susanlar yarın hesaba çekilecek 

Ey lüks saraylarda oturup Gazze’ye sadece sosyal medyadan bakanlar!
Ey yöneticiler!
Ey zalime diplomatik dil kullananlar!
Ey ticaretlerine dokunmasın diye zulmü görmezden gelenler!

Bugün susanlar, yarın hesap gününde konuşamayacaklar.
Bugün tarafsız kalanlar, yarın saf dışı kalacaklar.

“Zalimlerle beraber oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz.” (Nisa, 4/140)

Siz sanıyor musunuz ki tarafsızlık sizi kurtarır?
Hayır! Tarafsızlık zulmün tarafı olmaktır!
Sessizlik, zalimin değirmenine su taşımaktır!

Mazlumlar artık bekleme zamanı değil yürüme zamanıdır 

Ey mazlumlar!
Siz güçsüz değilsiniz!
Siz yalnız değilsiniz!
Siz dağınık olduğunuz için etkisiz görünüyorsunuz.

Ama birleştiğinizde yeryüzü titrer!

Siz sadece ağlamak için yaratılmadınız!
Siz sadece şikâyet etmek için var olmadınız!
Siz yürüyün diye gönderildiniz. Siz adaletin şahitleri olun diye seçildiniz.

“Ey iman edenler! Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (Muhammed, 47/7)

Çağrımızdır mazlumlar bir araya gelmelidir

Bugün ihtiyacımız olan şey sadece protesto değildir.
Bugün ihtiyacımız olan şey sadece slogan değildir.
Bugün ihtiyacımız olan şey örgütlü bir bilinç, dirayetli bir liderlik ve birleşik bir harekettir!

Diyoruz ki:

🔸 Her ülkede mazlumların sesi olacak yerel meclisler kurulmalı.
🔸 Her coğrafyada mazlumlar arası haberleşme ağı kurulmalı.
🔸 Alternatif medya, ekonomi, kültür ve eğitim ağları inşa edilmeli.
🔸 “Mazlumlar Birliği” adı altında küresel adalet için yeni bir direniş platformu başlatılmalı!

Bu platformun bayrağı, bir milletin değil, bir hakikatin bayrağı olacaktır!
Bu hareketin sınırı, bir ülkenin değil, bir vicdanın sınırıdır!

Zulüm devamlılık değil Yıkılma vaadi vardır!

Unutmayın, hiçbir zulüm kalıcı değildir.
Hiçbir diktatör ebedî değildir.
Firavunlar öldü, Nemrutlar gitti, Ebu Cehiller sustu.

Bugünün siyonistleri, emperyalistleri, kapitalist zalimleri de aynı sona mahkûmdur!

“Zulmedenlerin sonu gerçekten hüsrandır.” (Kasas, 28/83)

Ve yaklaşıyor! Allah’ın emri, hızla yaklaşıyor!
Zalimler kaçacak delik bulamayacak.
O gün geldiğinde sadece düşmanlar değil, sessiz kalanlar da titreyerek hesap verecek.

Sabırla bekliyoruz dirayetle yürüyoruz

Ey kardeşim!
Sen belki şimdi bir çadırdasın.
Belki yerin altına sığınmışsın.
Belki çocuğunu kaybettin.
Ama bil ki sen bugünün mağduru değil, yarının mimarısın!

Sabırla bekliyoruz. Ama bu sabır, pasif bekleyiş değildir.
Bu sabır, hazırlıklı bir duruş, imanlı bir yürüyüştür.
Bu sabır, Allah’ın vaadinin gerçekleşeceğine olan inançtır.

“Her haberin gerçekleşeceği bir zamanı vardır.” (En’am, 6/67)

O gün gelecek.
Mazlumlar gülecek.
Zalimler sarsılacak.
Ve adaletin güneşi yeniden doğacak.

Son sözüm şudur....

Biz inanıyoruz.
Biz diriliyoruz.
Biz yürüyoruz.
Ve biz birleşiyoruz!

Bu yazı, sadece bir çağrıdır.
Bu çağrı, mazlumun zaferine, zalimin helakine, insanlığın yeniden dirilişine bir davettir.

Kalk!
Sil gözyaşını.
Ayağa kalk.
Omzundaki yükleri bırak.
Ve saflara katıl.

Zulme karşı susma!
Direnişe katıl!
Hakikati yaşa ve yaşat!
Mazlumun duası ol, zalimin korkusu!

Allah’ın izniyle, biz kazanacağız.
Ve bu kez sadece Gazze değil, tüm yeryüzü kurtulacak!

Erol Kekeç/20.05.2025/Namazgah/İST

Hiç yorum yok:

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?

"SABAH YAKIN DEĞİL Mİ?
Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.

Popüler Yayınlar

Bitsin Bu Zillet

Bitsin Bu Zillet
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. KEMAL ATATÜRK

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...

Ağlatıpta gülene yazıklar olsun!...
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

Senin rabbin sana senden yakın.....

Senin rabbin sana senden yakın.....

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!

omuzlarında dünyayı taşıyan küçükler!
Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar;Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir.

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....

Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!....
"Kuşlar gibi uçmasını,balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama insan gibi kardeşce yaşamasını öğrenemedik..."

kelebek gibi hafif olun dünyada

kelebek gibi hafif olun dünyada

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

Kevserin Başında Buluşmak Umuduyla

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!

çöllerden geçerek varılır havuzun başına!