1 Ağustos 2024 Perşembe

Şehadet ve Direniş-İmam Hüseyin ve İsmail Haniye'nin Mirası

 Sevgili kardeşlerim, değerli dostlarım,

Bugün, tarihin iki büyük kahramanı, İmam Hüseyin ve İsmail Haniye'yi anmak ve onların yüce mücadelesini hatırlamak için konuşacağım. Onlar, adalet ve özgürlük uğruna canlarını feda eden iki yüce ruh, zulme karşı duruşun sembolleridir. Bugün, onların şehadetini ve mücadelesini anarken, bizlere bıraktıkları mirası da göz önünde bulunduracağız. Bu miras, yalnızca bir geçmişe övgü değil, geleceğe dair bir yol haritasıdır.

Kerbela olayı, tarihin en acımasız sahnelerinden biridir. İmam Hüseyin, adaletsizliğe ve zulme karşı duruşunu en net şekilde sergilediği bu olayda, şehadet şerbetini içti. Onun yanında olanlar, sadece canlarını feda etmekle kalmadılar; aynı zamanda bir direniş ruhu yarattılar. İmam Hüseyin, zalim Yezidi’n ordusu tarafından kuşatıldığını bildiği halde, yeğenlerinin nikahını kıydı. Bu, onun inançlarının ve değerlerinin ne kadar güçlü olduğunu gösterir. O, yarının getireceği zorluklara rağmen, hayatın akışını değiştirmemiş, umudu ve mutluluğu paylaşmaya devam etmiştir. Şairin dediği gibi, "Ölüm geldi, düğün bize hediye." İmam Hüseyin, ölümün bir son değil, sevgiliyle buluşmanın bir başlangıcı olduğunu göstermiştir. Bu, onun ve yoldaşlarının ölüm karşısındaki cesaretini ve kararlılığını sembolize eder.

İsmail Haniye, modern zamanların adalet ve özgürlük savaşçılarından biridir. Onun mücadelesi, tıpkı İmam Hüseyin'in mücadelesi gibi, zulme karşı bir direnişin simgesidir. Haniye, Filistin halkının özgürlüğü için verdiği mücadelede, tüm dünyanın gözleri önünde zulme karşı durdu. Onun hayatı ve şehadeti, mazlumların sesi olmuştur. Ne yazık ki, biz ona gerektiği gibi destek olamadık. İçimizde bir ateş yandı, tutuştuk ama bu ateş dışarıya hiç çıkmadı. Kendi kendimizi tükettik, ama biliyoruz ki bir gün bu ateş, tüm dünyanın kalbini yakacak. İşte o günler yakındır. Rabbim, zalimlerin rahatça hareket edebilmesini bizlere bir uyarı olarak göndermiştir. Zalimlerin bu rahatlığı, onların sonunun yaklaştığını gösterir.

Ey zalim domuzlar, biliniz ki sizin dünya ilahınız hiçbir anlam ifade etmiyor. Bizim Rabbimiz, Allah'ımız, sizin sahte ilahlarınızı bir gün yerle bir edecektir. Bundan zerre şüphemiz yok. Biz bugünü sabırsızlıkla bekliyoruz. İşte o gün, bizim düğün günümüz olacak. Çünkü ölüm bizim için bir son değil, bir başlangıçtır. Haniye'ye ölüm gelmedi, ona düğün hediye edildi. Çünkü o, sevgiliyle buluşmaya gitti. O yüzden bizler için ölüm, sadece bir kurtuluş ve özgürlüğe atılan bir adımdır.

Ey dünya zalimleri, bilin ki ölüm bizim için bir kurtuluştur. Siz yaşıyor musunuz, bir bakın. Rabbim, bizim yolumuzu kendi yoluna eylesin ve canımızı sizin içinizden alıp katına çıkarsın. Ey zaman, söylediklerimize şahit ol ki, bunlar sadece birer sözcük değil, bir gerçeğin yansımasıdır. Bizler, adaletin ve özgürlüğün peşinde olanlarız. İmam Hüseyin'in ve İsmail Haniye'nin izinden gidenleriz. Onların mücadelesi, bizim için bir yol haritasıdır. Bizler, onların izinden giderek, adalet ve özgürlük için mücadele edeceğiz.

Kuran, şehadet ve cihad üzerine birçok ayetle, adalet ve özgürlük için mücadelenin önemini vurgular. "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bunu bilemezsiniz." Bakara Suresi/154. Bu ayet, şehitlerin ölümsüzlüğünü ve onların cennetteki yüce mertebelerini anlatır. Haniye'nin mücadelesi de bu ilahi mesajlarla uyumludur. O, adalet ve zulme karşı duruşunu, Kuran'ın emirlerine uygun bir şekilde sergilemiştir. Zulümle mücadele etmek, mazlumların haklarını savunmak, İslam'ın temel değerlerinden biridir. "Zulme uğradıktan sonra kendini savunanlara, bu yüzden bir sorumluluk yoktur. “Şura Suresi/41. Bu ayet, zulme uğrayanların kendilerini savunma hakkına sahip olduklarını açıkça belirtir.

Sevgili kardeşlerim, bu konuşmanın sonunda, İmam Hüseyin ve İsmail Haniye'nin bize bıraktığı mirası bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Onların mücadelesi, bizlere bir direniş ruhu ve umudu miras bırakmıştır. Bizler, onların izinden giderek, adalet ve özgürlük için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu dünyada adaletin ve barışın hâkim olacağına dair inancımızı asla kaybetmeyelim. Bizler için ölüm, sadece bir başlangıçtır. İmam Hüseyin ve İsmail Haniye'nin şehadeti, bizim için birer ışık kaynağıdır. Onların mücadelesi, bize güç ve cesaret vermeye devam edecektir.

Selam olsun koşanlara dalga dalga yayılanlara, şehadete atan kalple kucak açanlara, ey şehit oğlu şehit dünya sana dar geldi rabbim katına seni yükseltti…”Genişliği yer ve gökler kadar olan cennete koşun çalışanlar bunun için çalışsın…”Rabbim yemin olsun ki senin istediğin yolda koşmaya çoktan ahdimiz vardı ancak bu ahdimiz her geçen gün yenilenerek ve bilelenerek çok keskinleşti…O yolun üzerindeki odunları biçerek sana gelmeyi bizlere nasip et yataklarımızda hasta olarak ölümü beklemekle bizleri imtihan etme…Allah’ım kanımız aksın yeryüzü sulansın ve bu kanlar tarihe tanık olsun yeniden sana kul olan nesillerin hayatına bir ışık olsun hayatlarımız…Biz sadece yiyen içen ve hayvani isteklerle boğuşan bir hayatın içinde yok olmak istemiyoruz Allah’ım bizleri şahitler ve şehitler kervanına iltihak et…Rabbim şehitlere Rahmet diliyorum….

 

Erol Kekeç/31.07.2024/17.52/Namazgah/İST