30 Mart 2023 Perşembe

KÜRESEL ŞEYTAN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK ETME PEŞİNDE

“İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır.

Yanından ayrıldığında/işbaşına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için işe koyulur. Oysaki Allah, fesadı sevmez.

Ona, "Allah'tan sakın!" dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter. Gerçekten ne kötü yataktır o!

İnsanlardan öylesi de vardır ki, benliğini Allah'ın hoşnutluğunu elde etmeye satar. Allah, kullarına karşı Rauf’tur, çok şefkatlidir.

Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır…”

Rabbim, hayatın hangi noktasında hangi tehlikelerin olduğunu bu ayetlerde açıkça ortaya koymasına rağmen, biz insanlar bu tehlike noktalarını ellerimiz cebimizde geçeceğimizi düşündüğümüzden hep yolun dışına savrulmaktayız. İdrak melekelerini nadasa bırakmış olanlar, tehlikenin ne olduğunu ve hangi zaaf anlarında karşısına çıkacağını hesap edemezler. Bu hesapsızlık yaşamı çoğu zaman alt üst eder ve hayatı çekilmez kılar. Yaşadığımız çağın, böylesi bir kuşatmanın kılcal alanlara kadar etkisinin altına girdiğini göstermektedir.

Konuşmalarında ve insanlara aktarılan tüm mesajlarda hep iyilik ve güzellikler anlatıp, hayatın içinde size kötülükten başka dokundurdukları bir eylemleri yoksa, bunlar hep manipülasyonla kendilerini ve amaçlarını örterek sizi kullanmak isteyen zihniyetlerdir. Dünyanın kirli elleri bu yöntemi vazgeçilmez bir kurtuluş aparatı olarak her dönemde ve ortamda kullanmaktadır.2020 yılında dünyayı etkisi altına alan küresel virüs coronayı dünyanın başına bela edenler, bu sorunların son bulması için, insanlık adına çalıştıklarını söyleyerek, bu virüsten insanlığı kurtaracak kurtuluş havarisi olarak piyasaya indiler. Oysa onların daha büyük ve uzun soluklu insanlık evrenini imha planları vardı, bunu hiç gündem yapmadan ve o alana girmeden doğrudan kurtarıcı olarak yaşama soyundular. Oysa o virüsün çıkaranı onlar olmasına rağmen, onların dışındaki bir hastalığa çözüm bulmaya çalışan fedakâr bilim insanları olarak bize taktim edildiler ve bütün bir insanlıkta bunları yuttu. Sorunun kaynağında olanlar sorun dışı algılanıp çözüm mercii olarak lanse edildiğinde, insanların uyuşturulmuş beyinleri kolay kolay uyanıp kendine gelemiyor. Aynı zamanda tehlike noktalarında kimlerin ve hangi anlayışların nasıl bir amaç için orada beklediklerini de bilemiyorlar.

Hakikat ve gerçeklik ayrıntılarda gizlidir diyoruz ya, hayat çok boyutlu, duyarlı ve algısal güçlülükle ancak fark edilebiliyor. Bunlardan yoksun olanlar o ayrıntıları idrak edemedikleri için kullanılan ve sadece bir nesne olmanın dışında varlık ortaya koyamıyor. Bütün insanlık evreninin kullanılan bir nesneye dönüşüm sürecinin, uygulama aşamasında olduğumuzu bile fark edememiş varlıklar, hala kim doğru, kim yanlış nasıl yaparlarsa bize faydası dokunur şeklinde eften püften menfaatler doğrultusunda yaşadığı evreni değerlendirmeye çalışmaktadır. İnsanlık kendi dışında kendisini kuşatmış olan küresel şeytanın ayak izlerini ve nasıl hareket ettiğini göremiyorsa, yok olacağı günü beklemek zorundadır.

“İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır.

Yanından ayrıldığında/işbaşına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için işe koyulur. Oysaki Allah, fesadı sevmez.

Corona korkusuyla kuşatılmış yaşamlara bir nefes aldıracak diye reklamı yapılan, insanlığı imha etmeye çalışan Biontek ve o buluşu yaptığı söylenen sözde bilim insanları bir havari gibi taktim edildi. Oysa insanlığı imha planının ilk aşaması başarıyla gerçekleşmiş, sonrasındaki aşamaya girildiği; kurtarıcılar lanse edilerek onların ağzından çıkan her sözün bir yaşam iksiri gibi algılanarak, herkes tarafından kabulünü sağlama aşamasına gelindiğini kimse bilmiyordu. Hatta toplu ulaşımlarda sen maske taktın sen takmadın diye beyin yoksunu deneklerde birbiriyle savaşma derdindeydi. Yani onlar asıl hedef olmaktan çıkmış, planlı ve programlı çalışmaları her aşamasında tıngır mıngır devam ediyordu. O günlerde pratik uygulama aşamasına geçen küresel şeytanın ayak sesleri çaktırmadan her tarafta hissedilse de insanlık kendi kurtarıcısı olarak onlara baktığı için, amaçlarına daha çabuk ulaşıyorlardı.

Oysa bu sürecin planı dünya ekonomi zirvesine katılan ülke liderleriyle paylaşılmış ve nasıl bir süreç izleyeceği açıklanmıştı; bu süreç günümüzde daha fazla hızlanarak istenilen hedefe doğru yol almaktadır. Küresel şeytani planlar, tamamıyla yaratıcıya karşı savaş açarak, yeryüzünde bağımsız bir cennet ve cehennem inşa etme derdindeler…Dünyanın büyük bir çoğunluğu için dünyayı yaşanmaz hale getirip cehenneme çevirmek isterken, şeytani planın kurucuları ve onların yakınları için de bir cennet oluşturma savaşındalar. Yani bu şeytanlar Tanrı ile yaptıkları savaşı onun kullarına karşı kullanıp onlara cehennemi yaşatma derdindeler. Oysa bilmedikleri bir şey var ki, tüm bu planlar onun belirlediği bir zamanda ve onun yok edeceği bir yerde konuşulmaktadır…” Mutlak galip Allah’tır.”

Dünya hayatına dair sözleri hoşunuza giden ve ayrıca söylediklerine de Allah’ı şahit tutarak konuşan ancak içi karanlıklarla kaplı olanlar, iş başına geldikleri zaman ilk işleri ekini ve nesli yok etmek olacaktır. Onlar iş başına gelmeden gözleriyle sizi iterler ve iş başına gelecekleri zamanı iple çekerler, çünkü onların bir hesabı vardır. Onların tüm amacı Tanrının yarattığı kullardan, tanrıya olan düşmanlıklarının hıncını çıkarmaktır. Bu hınç ve kindarlık ağızlarından dökülür. Hatta şunu rahatlıkla söylemede bir beis görmezler, şimdi bizi onlardan görsünler bizde onlardan görünmekten çok yorulduk ama bu süreç böyle olmalı köprüyü geçinceye kadar onları öveceğiz dayı diyeceğiz, ancak gücü elimize alınca onlardan görünmemizin bir nedeni kalmayacaktır. İşte o zaman istediğimiz gibi yaşar istediğimizi mutlu eder, istemediğimize dünyayı cehennem ederiz şeklinde konuşmalarına da şahit olabilirsiniz…

Bu şeytani kurnazlıklar yukarıdaki ayetin, yanınızdayken sizin rabbiniz adına yemin ederler ancak yanınızdan ayrıldıklarında hemen fesat düşünürler, ekini ve nesli yok etmek için mücadele ederler. Oysa onların o düşüncelerinden ve yapacaklarından haberdar olan Yerin ve Göklerin rabbi fesadı sevmez bunu bilmezler. Onlar bir tuzak kurmaya çalışırken o tuzaklarını kendi aleyhlerine çevirecek güçten habersiz yaşarlar.

Küresel şeytanın evrenimizi cehenneme çevirmeye çalıştığı bu dönemde, dirayet sahibi idrak zengini duyarlı yönümüzü canlandırmak zorundayız. Böyle olmazsak Küresel şeytan kendi sonuna giderken, bizleri beraber götürecek…Bunlara dikkat çekmem gelecek olan gelmeden evvel daldığımız uykudan uyanmamızdır. Çok yakın zamanda kurtuluş havarisi olarak girdiği her yerin, Azrail’i olacağından kuşkunuz olmasın.

Bu şeytan ve onun çocukları ülkemizin yıkılan enkazında boy göstermeye çoktan başladılar. Deprem öncesi hiç olmayanlar, depremden hemen sonra akıllı şehirler inşa ederek bizleri düşünür hale geldiler. Çok fazla enerji tüketmememiz için, 15 dakikalık şehirler oluşturuyorlar. Yani çok emek ve zaman harcamanıza gerek yok, yürüyerek 15 dakikada gideceğiniz yerlere varacağınız şehirler inşa ediyorlar. Her şey sizin için (!) Şeytan o kadar merhametli (!)ki hep sizi düşünüyor. Bu küresel şeytan öyle oyunlar oynuyor ki hissettirmeden amacına yaklaşıyor. Sizin yaşam alanınızda yapacağı ifsatların hepsini size iyilik adı altında dillendiriyor, ancak varlığınızı yok ederek sizin temelinize kibrit suyu döküyor. Deprem bizlerin uyanışı olmayacaksa yok oluşumuz olacaktır. Dünyada görülmemiş bir yıkım yaşayan bölgelerimiz, korkunun ve tedirginliğin yuvası haline geldi bu bölge insanlarımız açısından. Yakın bir gelecekte küresel şeytan tarafından kutsal bilinen bu bölgelerimiz için kurtarıcı geliyor, inmek üzere onun için bu yaşanılanlar onun gelmesi için kendiliğinden olan doğal oluşumlar diyerek yalanlarını yaymaya devam edecekler. Bu taktik avutulan insanların sömürülmesi ve yok edilmesi için söylenen kurtuluş cümleleri sonrasında gelecek kötü emellerin gizlenmesi taktiğidir.

Bu şeytanlar her ortam ve zamanda insanlığın kurtuluşu ve daha mutlu bir yaşama kavuşması için çalıştıklarını iddia ederek insanlığı cehenneme götürmektedir. Bizim temennimiz hatta daha ötesi eylemimiz bunlara karşı mücadelemizin gerekliliği ve kaçınılmazlığıdır. Şeytanın oyunları insanlığı bitirmek amaçlıdır. Allah’ın vaadi ise insan gibi yaşamanın yolunu göstermek ve huzurlu bir yaşama ulaşma uyarısıdır. Bizler Allah’ın uyarılarını dikkate almaz, küresel şeytanın çağrılarını kendi kurtuluşumuz olarak görürsek, inanıyorum ki insanlığın sonunun gelmesine bizler de katkıda bulunmuş oluruz. Bizler toptan Allah’ın ipine sarılarak şeytanın ağlarını parçalamazsak son hızlanarak gelir. Onun için rabbimizin buyruğu bizlerin hayatına mührünü vursun ki yarınlarımızı bu günümüzden almış olalım…Rabbimin İman edenlere buyruğu ile makalemi bitirmek istiyorum selam saygı ve iyilik dileklerimle kalın sağlıcakla….

Ona, "Allah'tan sakın!" dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter. Gerçekten ne kötü yataktır o!

İnsanlardan öylesi de vardır ki, benliğini Allah'ın hoşnutluğunu elde etmeye satar. Allah, kullarına karşı Rauf’tur, çok şefkatlidir.

Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır…”

Erol KEKEÇ/29.03.2023/17.40/Namazgah /İst