2 Eylül 2022 Cuma

TECRÜBE PAHALI OLMUYORSA KIYMETİ HARBİYESİ VARDIR

Hakikaten konuşmak istemiyorum, ancak bu kadar lakayt ortamlara şahit olunca kendimi tutamıyorum ve klavyeye sarılıyorum. Yoksa kendi kendimi imha edeceğim. Ülkenin gariban insanlarının kendi evlerine harcamadıkları paraları vergi olarak toplayan asil(!) devletimiz bazı kenelere paçayı kaptırmış onlar bizi sülük gibi emiyorlar.185 milyon parayı iç eden birisi kalkmış, kendi iradesi dışında tesettürsüz fotoğraflarının yayınlanmasını gündem yaparak, cennetteki (!)köşkünün sarsıldığını anlatmaya çalışıyor. Böylesi bir çirkef yaşamı nasıl hoş görecek kadar asaletimizi karakterimizi ve şahsiyetimizi kaybettik bunları görünce tüm cinlerim şaha kalkıyor.

Böylesi çirkef yaşamlardan insan olan insan hiç mi rahatsızlık duymaz. Nedir bu rezaletler anlayan ve gerekçe gösterip savunacak çukura düşmüşler varsa, oradan seslensinler de belki bizim göremediklerimizi bize gösterirler.(!)Sosyal paylaşım sitelerinde ve bazı köşesiz köşe yazarlarının cibilliyetsiz yaklaşımlarını görünce bir kaç satırı karalama ihtiyacı duydum. Adam çirkefliğin boyutunu değil de kadının özel yaşamının dışarıya yansıtıldığının ahlaki olmadığını anlatıyor. Hiç mi sizde zerre kadar şahsiyet yoktur yahu, bunları bile savunacak kadar omurgasızlığı nasıl kaldırabiliyorsunuz. Milleti kandırarak onların oyu ile bu makamlara gelmiş olanlar, milletin gözüne baka baka Milleti soyup soğana çeviriyor, hala bizlerin hiç gıkının çıkmaması isteniyor, bu şahsiyetsiz kalem oynatan solucanlar tarafından...

Birilerinin pisliklerini örtmek için, din kitap bayrak vatan devlet birlik beraberlik ve dava gibi kavramlar, pislik örten bir bez haline geldi. Neden kendi pisliklerine bunları referans göstererek yaşam alanlarını genişletmek isteyen bu yaratıkların çirkef tavırları, Müslümanız diyen topluluklar tarafından adam gibi gündem yapılmaz. Hani Allah'a inanıyorduk, yalan söylemeyelim hiçbir şeye inanmıyoruz çıkarımız dışında, Allah'ın gazabı gelip yerle yeksan ettiği zaman anlarız kime inandığımızı... Küresel krizler gerekçe gösterilerek insanları yaşamdan koparan ve hayatı sırtında yük haline getirip umutları imha eden, mutsuzluğu bir yaşam biçimi olarak sunan bu zihniyet yapısı değişmediği sürece, bu tür solucanların yaşam alanlarımıza pis izlerini bırakacağı muhakkaktır.

Organize suç örgütü lideri bunları söyledi, onun kimler tarafından kullanıldığını biliyor musunuz gibi basit sığ ve düşünme becerisi olmayanların savunma refleksleri benim beynimi cırmalamaya başladı. Kimin kim tarafından kullanıldığı bu saatten sonra umurumda değil, ancak bu milleti her gelen kullanma derdinde olduğunda şüphem yoktur. Gizli ortamlarda film çevirip yatağa girenler ortaya çıkan çocuğu sahiplenmek istemiyorlar. Bu pislik kime aitse o pisliği temizlemek onlara yol açanlara aittir. Ancak bırakın temizlemeyi bir savcı çıkıp bu nedir yahu deme becerisini gösteremiyor. O zaman insan ister istemez sormak zorunda kalıyor, bu işler acaba organize işler olabilir mi diye? Organize işler değilse bu kadar Milletle alay eden pislikleri ortaya dökülmüş olanlar hakkında savcılar harekete geçip bir sorgulama başlatmazlar. Sorgulamayı bırakın böyle konuşanlar vatan millet ve dava düşmanı olup çıkıyor ve herkes bunları yok etmek için kuduz mikrobu taşıyan it gibi karantinaya almak istiyor. Nedir bunlar ben artık anlamakta ve algılamakta zorlandığım için belki entelektüel insanlar bu halime bir çare olur diye satırlara aktarıyorum.(!)

Mantar biter gibi, akademisyenler çoğaldı, baktığın ve konuştuğun zaman iki kelimeyi bir araya getiremeyen üniversiteye şoför olarak girip prof’luğa kadar yükselenleri görünce hiçbir şey konuşmaya gerek kalmadı diye kendi inimize çekilmeye çalışıyoruz ama tahammül gücümüzün sınırı pik yaptığından dayanamaz duruma geliyoruz. Onun için olumsuz olan her şeyi sorgulayarak hakikate şahitlik yapmak için çırpınıyoruz. Yıllar öncesinden logarın patladığını içinden bazı yamalarla bu işlerin olmayacağını defaten yazdım. Hatta dört bakanın yaptığı çirkeflikler gündem olduğu zaman bunlara sahip çıkılıp, balkonlardan poz verildiği gün bu iş bitmiştir demiştim ancak herkes dışarıdan bazı güçlerin bunları kullandığını ve davaya zarar vereceğini anlatarak hep insanları avuttu. Ancak geldiğimiz noktada insanları avutacak sermaye de kalmadı ve herkes neyin ne olduğunun farkında... Ben kendi çocuğuma motivasyon amaçlı para vererek oy kullandırırken, geldiğimiz noktada akşam bana söylediği baba bu saatten sonra Senin oyun olmasa X partisinin hepsini idam edecekler ne olur o bir oy nelere kadir diye yalvarsalar, eğer ben o X partisine oy verirsem Allah benim belamı versin diyorsa benim kızgınlığımın sebebini anlıyorsunuz sanırım...

O Dört Bakandan birinin çocuğu Üniversiteye hazırlanırken benim öğrencimdi ve yakından tanıdığım haylaz bir çocuktu. Ancak o dönemde o bakanın, ismi B...ş olan çocuğunun ofisinin aylık kirasının 40 bin dolar olduğunu duyduğumda insanlığımdan utanmıştım. Böyle bir ortam olur mu, selim akıl sahiplerine soruyorum. Bunları niye mi anlattım. Bundan 10 yıl önce yapılan olumsuzluklar savunulduğu zaman, eyvallah belki bu içerdeki şebekenin kendi çıkarı için bunları kötü göstererek hainliklerini gizleme planı olabilir diye hep temkinli yaklaştık. Ancak geldiğimiz noktada o günlerin kat be kat fazlasıyla aynı çirkeflikler devam ediyorsa söylenecek söz kalmamış demektir.

Belki bu pislikler ortadan kalkar ve adam gibi adamlardan oluşan bir ortama kavuşuruz diye beklerken, adamlığımızı kaybedecek karanlık günlere gelmek ne kadar acı... Peker’in kim olduğu ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. Dün önemli bir iş adamı olarak piyasalarda dolaşıp konferanslar verdiği ve iktidarın yanında olduğunu gösteren sözler söyleyerek, sakın öyle bir şeye yeltenmeyin sizleri kanlarınızda boğarız derken alkış alıyordu. Bu gün olumsuzlukları söylediği zaman kimin adamı diyerek sorgulayan ve yalan olduğunu anlatmaya çalışan bir yığın köşe dönen dallama yazarlar çıkıyor. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki, Sedat’ın söylediklerinin var olduğunun %95 inin bilgisine ben de vakıfım ancak kimin kimle bağlantılı olduğunu videolarla ortaya koyacak becerim olmadığı ve dikizcilik diye bir mesleğimiz bulunmadığı için eksikliklerimiz oluyor. Onları da Sedat tamamladığı için hiç bir kuşku duymuyorum... Aslında Sedat'ın yaptığı bu iktidar döneminde dönen yanlışları ortaya koymaktan çok, bu sistemin işleyiş düzenini tüm karanlık yönleriyle ortaya koyduğu için insanlarda inandırıcılık buldu. Gençlikle ilgili bir araştırma yapılsa organize suç örgütü diye adlandırılan şahsın, yarışta tek adam olarak geçileceği günlere gelmişsek nasıl bunları sorgulamayalım... Üst yöneticilerin belli kişileri kötü polis bazılarını iyi polis gösterme yanlışları son bulmalıdır. Bir sistemin kendisi hedef haline gelmiştir. Kötü ve iyi birbirinden ayrı değerlendirilmiyor bundan sonra, iyi var ve bu iyi söz sahibi ise, buna rağmen kötüler hepten icra işlerinin başındaysa, bu uygulama sahicilikten uzak olur. İnsanların hayata ve düşüncelere bakışında çok ciddi değişimlerin olduğu bilinmeli, bu süreçten iyi bir ortamın doğmayacağı idrak edilmeli köklü kalıcı ve sahici uygulamalara geçilmelidir. Ülkeyi üç beş kişinin solucan gibi emmelerinin önüne geçilmelidir. Ülkenin imkânları ülke insanı arasında adil paylaşılmalı, avantajlı olanlara farklı, avantajı olmayanlara farklı davranmaktan uzaklaşılmalı, liyakat ve ehliyetin dışında kimseye avantaj tanınmamalıdır. Bunu yapmak istemeyen ve dava bayrak vatan, devlet gibi değerleri öne çıkararak insanlar toparlama dönemi yavaş yavaş yok olmaya gidiyor. Şunu unutmayalım ki eskiden söylemiştim tekrar söylüyorum, “Devenin yardan yuvarlanmasına neden olan bir tutam ottur. “Deve ota hasret gerisini düşünmesi gerekenler düşünsün, benden bu kadar hatırlatma yeter diye düşünüyorum...

Kalın sağlıcakla...

BAHADIR HATAYLI/01.08.2022/14.15