4 Mayıs 2021 Salı

VARLIK ADALETLE KAİM OLUR

Sahiden dışarıdan gaz almaya gerek var mı, bizim o kadar gazımız fazla ki artık camilerde bile kullanacak kadar geniş rezervlere sahibiz. Şimdi yeni anladım kara denizdeki gazın önemini nerede nasıl kullanılacağını, sormaya gerek var mı yerleri zaten hazır. Hem gazınızı alma da hem de isteyenleri gazsız bırakmamak için kullanabiliriz.

İsrail’in yaptıklarını kınamak için eskiden Beyazıt meydanlarını doldururduk, ancak bugün bir camide toplanmış ve belirlenen mesafe ve temizlik kurallarına uyarak orada ramazanın son on gününü geçirmek isteyenlere yapılanları kınayanları bırakın bu konuda iyi ölmemişler canları cehenneme gidesiceler demeyenleri bulmakta da zorlanıyorsunuz. Yani geldiğimiz nokta hakikaten içler acısı ötesi bir durum oldu. Furkan vakfını ve yetkililerini tasvip eden biri değilim ama bu benimsemeyişim İktidara karşı oluşundan değil, eskiden beri benim mutedil bir tepkim var ondan dolayı pek sıcak bakmıyorum. Yani tribünlere oynanan bir koku hissettiğimde ilgimi çekmiyor ve bununla birlikte katılmadığım birçok konuları da ayrı bir durum. Tüm bunlara rağmen böyle bir uygulamayı rahatlıkla içine sindirecek kadar kendimi hakikatten uzak olarak görmediğim için bugün bu açıklamayı yapma gereği duydum.

Haftalarca spor salonlarını doldurarak hiçbir kural gözetilmeden yapılan kongreler ortada iken, Hatay Gençlik kollarının yaptığı davullu zurnalı kutlamalar gözlerimizin önünde dururken,Cübbeinin tıklım tıklım davetlilerden oluşan kızına yaptığı düğün insanların gözlerini büyülerken, insanlar akın akın Marmaris ve Bodruma giderken daha yakın zamana kadar kayak merkezlerinin durumu ortadayken böyle bir tavrı hoşgörüye sığınarak açıklamaya çalışmam kendimi inkâr etmem olur. Bu ülke de doğrunun tek adresi gücü elinde tutanın olduğu bir kez daha onaylanmış oldu. Güç kimde ise her şeyin belirleyeni odur. Ayrıca meşru ve gayri meşruda onun belirlediğidir. Diğerlerinin canı cehenneme(!) gibi bir meşruiyet ortamı da oluştu. Bu anlayışların tümü tarihteki seleflerinin hayatına baksa sanıyorum ibret alır ancak nerede(!)

Devlet yönetimi kin ve nefret üzerine oturuyorsa orada aydınlık hiçbir zaman olamaz. Furkan Vakfı Başkanı bu ülkenin bir vatandaşı, farklılıklarıyla yaşama hakkı olan ve düşündüklerini de ifade ederek açıklama hakkına sahiptir. Çünkü Anayasal güvence olarak insanlara bu hak verilmektedir. İnsanların bu haklarını kullanmalarını ellerinden almak için kolluk güçlerini terörle mücadele eder gibi kullanmak anayasal bir suç işlemektir. Devlet yönetim erki ve onun emrinde olan kolluk güçleri kendi inisiyatif kullanarak bu kadar açık ve gaddarca bir eylemde bulunma limitinin olacağını aklım almıyor. Ondan dolayıdır ki, cami baskını şeklinde oradaki insanlara yapılanları kınıyorum. Şayet bu eylemler iktidarın tasvip etmediği bir durumsa bunu da açıkça deklare etmeli ve sorumlular hakkında soruşturma başlatmalıdır. Yoksa bu izi, muhafazakâr bir iktidarın olduğu zamanda camilerde insanlar gazlanarak camilerden dışarıya atıldılar tarihi gerçekliği kimse silemez ve bu bir leke olarak kalır.

İktidar son dönemde kendi dışında hiçbir farklılığa göz yummayacak kadar kendisini haşin ve korunaklı ortama hapsetmeye doğru gidiyor. Bu gidiş onun iyiliğine olmayacağı kesin ama Milletin hayrına olur mu onu da zaman gösterir. Sosyal paylaşım ağlarındaki paylaşımlara akşam bir göz atayım dedim iktidar savunucuları camide gazlananlara ateş püskürüyorlar iyi olmuş biz de Müslümanları gazlamışlar sanmıştık, oysa bunlar Kuytul denen terörist ve adamlarıymış şeklinde çok yoruma rastladım. İyi olmuş keşke oradan alıp doğrudan sorgusuz sualsiz içeriye atsalardı diyenler de yok değil…Ne bu şiddet bu celal, hani Müslümandık, Müslüman rahmet sahibiydi, Müslüman Müslümana karşı sevgi beslerdi…Kardeşim insanın içindeki canavar kendisine uygun olmayan eylemleri gördüğünde hemen ortaya çıkıyor. Herkes içindeki canavara bir baksın onun bakıcısı kim acaba, benim taraftan baktığımda azgın bir şeytandan başkası olmadığını görüyorum. Camideki insanları, Allah için baktığımda ikna etmek ve o yapılan eylemin şu an için yeri ve zamanı olmadığını herkesin evinde evini namazgah edinerek böyle bir eylemi huşu içinde yapmasının daha verimli ve huzur içinde olacağını ikna etmek zor olmazdı sanıyorum. Ancak bu merhamet gösterilmemiş olması ve bir İsrailliyi aklımıza getirecek tavırların sergilenmesinin hiçbir taraftan tutulacak yanının olmadığını düşünüyorum.

Aslında bu görüntü bir taraftan da Totaliter devlet yapısının varlığını da ortaya koymuş olmuyor mu? Cami, herkes tarafından Allah’ın evi olarak adlandırılıyor. Peki adama sormazlar mı ibadet halinde olan insanların Allah’ın evinde güvenliği yoksa onlara her türlü eziyet yapılıyorsa burası nasıl Allah’ın evi olur. Buna verilecek bir cevabı olan çıkar umarım. Allah’ın evi insanlar için güven ve huzurun tek adresi iken bu görüntü buraların Allah’ın evi olup olmamasının da sorgulamasını beraberinde getireceği muhakkak.

Çoğu insan bu durumu güç zehirlenmesi olarak izah ederken ben güç zehirlenmesi demiyorum gücü zehre çeviren bir anlayışın bilinçaltında buna benzer daha neleri var acaba diye sorguluyorum. Güç zehirlenmesi eski yaşamın yerine yenisinin geçmesidir. Oysa gücü zehre çevirmeyi ise önceden var olan özellikleri yavaş yavaş ortaya çıkarma olarak görüyorum. İnsan bilinçaltı genlerine böyle bir kodlama yapmış ise zamanla bunların uygulama sahasında ortaya çıkması bu anlayış nasıl bu hale geldi diye bakılacağına bu anlayış bu ana kadar nasıl kendisini deklare etmeden muhafaza etti diye ele almak daha mantıklı olur kanaatindeyim.

Corona salgını döneminde yönetimin çok ciddi tekrarlanan olumsuz eylemlerinin olduğuna hep beraber şahit olduk. Bu da onlardan birisi gibi bakmak istiyorum. Öyle bakmadığım taktirde rahatsız eden zihinsel yorgunlukların esiri olmaya mahkûm olurum. Daha fazla bu konuyu uzatmak istemiyorum. Çünkü bu meselenin nahoş bir görüntü ve uygulama olduğu kanaatindeyim. Bu yanlışların yanlış olduğunu kabul edecek ve bahanelere sarılarak hala kendisinin yaptıklarının normal ve olması gereken bir davranış olduğunu iddia etmeyecek yöneticilerin aklı selim ile değerlendirmeler yapacağı günü umutla bekliyoruz. İnsan zayıftır devlet güçlüdür. Güçlü, zayıf olana merhametle yaklaşmak zorundadır.

Selam saygı muhabbet ve dualarımla….

Erol KEKEÇ/04.05.2021/03.09