1 Mayıs 2013 Çarşamba

YALANLAR SEVGİ,SEVGİLER YALAN!




            “insan sevdiğine karşı kördür.”Peki körler ülkesinde sevginin bir tanımını yapmak, mümkün müdür dersiniz… Mümkün müdür, mümkün değil midir, bilmiyorum ama sevdiğini söyleyenlerin, mantar gibi çoğaldığı bir dönemde yaşadığımız kesin.
            Sevgi, edilgen bir duygu değildir, sevenin sevilende yok olmamasıdır. Sevmek, sevilenin buyruklarına kayıtsız şartsız teslim olup, kendi benliğini yok etmemektir. sevgi muhabbettir, hislerin, duyguların, hüzünlerin, üzüntülerin, acıların ve mutluluğun birlikte harmanlandığı, bir duygu sağanağının altında beraber yürümektir. Yağan yağmurların şırıltılarında birlikte mırıldanmaktır. Eskimeyen masalları, destanları, manileri, şarkıları ve türküleri birlikte söylemektir.
            Sevginin gözü kördür diyenler, sevgi bahçesinde yetişen çiçeklerin kokularından hiç faydalanmayanlardır. sevgi, özgürlüğe açılan kapılardan, sabah melteminin esmesidir. Karanlıkları delen bir kıvılcımın, tüm göremediklerimizi görülebilir kılmasıdır. Gördüklerinizi paylaşmanız sevginizin göstergesi, olacakları önceden fark edip, gerçekleşmeden önüne geçmek istemeniz ise aşkınızın kanıtıdır. Bir davaya ancak âşık olanlar, ağır yüklerin altına girmeyi göze alır. Ferhat’ın Şirin’e olan sevgisi,şirin2in asaletini ona gösterdi; Şirin’e olan aşkı ise ona dağları deldirdi.
            Gözünüzü dört açınız, sevdiğinizi iddia ettiğiniz sevgilinizle olumlu ya da olumsuz bir şeyi paylaşmayı göze alamıyorsanız, bu sevginizin ne kadar tutarlı olduğunu söyleyebilirsiniz. Senin sevdiğini iddia ettiğin değere birilerinin yaptığı bir eleştiriyi kaldıramayacak kadar kendini aciz hissediyor, hemen hamle yapmak için çeşitli senaryolar oluşturma derdindeysen, seninki sevgi değil, sadece bulanık suda birbiriyle kafa kafaya tokuşan su tosbağalarının düğün halayıdır.
            Sevgi, bir günahkârın derdini sevdiğiyle paylaşmasıdır. Dergâhın köpeği ne kadar havlasa da, dergâhın köpeği olduğunu unutmayıp, dergâhın kapısında yatması bir sevgidir. Allah sevgisi, her şeye rağmen onun dergâhına dönmeyi ve ondan başka bir sevgilinin olmayacağını bilip, o göre yaşamaktır. Günümüzün sarhoş sevgilileri, nemalandıkları yerleri çok sevdiklerini söylerler ve o sevgililerine asla bir laf kondurmazlar. Onların bu eylemleri kendilerini ve sevdiklerini yer bitirir.
            Sevgi, sevilende var olmaktır. Çamurla sıvanmış duyguları yeniden onarmaktır. Gerekirse dergâhta havlamak, gerekirse dergâhın kapısında yatmaktır. Bu ayrımı yapamamak ya da sevdiğini söylediğine laf kondurmamak, sevgi değil sadece kuyruklu yalandır.
            Biz sevmesini biliriz, bu sevgimizi duygularımızla aklımızın evlenmesinden elde ettik biz. Sevdiğimize karşı kör değiliz, gözlerimizi dört açarız, ona gelecek zararı önceden def etmeyi tercih ederiz. Gerekirse dergâhın içinde ya da dışında havlarız ancak haddimizi biliriz. Biz dergâhın kapısından başka bir yerde yatmayız, işte o zaman gözlerimiz kör olur aşktan, ne derseniz yeridir.
30.04.2013-(14.30-15.30)
EROL KEKEÇ-ESENEVLER-ÜMR/İST