15 Haziran 2009 Pazartesi

YOLLAR!

Yollar,yollar alır başını gider,üzerinde bulutlar,uçuşan kırlangıçlar,yamacında akan sular;kıvrıla kıvrıla kovalar durur hayatın bitmezine doğru yorulmadan akar....
Yolların bağrında karayılan kuyruğunda dikleşir durur,ağzını açmış bir ıslık tutturur,yollar yolaksız akar durur.Yeşil ovalardan bir çizgi gibi,vadilerden açılan bir güneş ışığığı,dağların doruğundan sarkan bir ip,olmasa yollar insan nasıl varır menzile..Yollar, alır götürür tutsaklıktan,ihanetten, bağrıyanık babanın ocağına,temmuzta gözünde yaşlar donan ananın kucağına...Yollar olmasa oymaktan sıladan haber yoklar mı gönül,gönül yolların aşığı,o yollar gönlün maşuğu;iki gönül bir olunca samanlık olmaz mı seyran?
Karanlık gecelerde,aydınlanır umutlar,parlar göz,göklerden bir ışık samanyolundan önümüzü yoklar,işte o yollar bizim yollar....Biz kimsesiz yolların yorulmayan yolcuları,gariban öncü,merhameti bol olan, bir önderin izinden giden, Allah'tan başka kimsesi olmayan,neferler,nerede biter yolculuk bilmeyiz biz.Hep yoldayız noktayı koymak bizim işimiz değil,biz yürümek için çıktık,işte geldik gidiyoruz.
Yollar,doğumdan başlar,ölümle noktalanmaz,o yollar akar akar,sırtında yük ,karnında yatak,sırası gelenlere kucağında serer döşek,kimbilir belki biz de, sereserpe yatma vakti gelince sarılarak kalacağız, yolun tam ortasında...
yıl:14.06.2009
saat:21.35-21.55
yer:Çengelköy/ist
(Erol KEKEÇ)